Şu hale göre en kâmil hayır üç iyilik içinde bulunanıdır: Yâni hem hoş, hem güzel, hem de faydalı olmalı. Bu şey de ilim ve hikmetten başka bir şey değildir.
İlim gibi, güzel ahlâk gibi şeyler gerçekte faydalı olan şeylerdir.
Reklam
İlim
İlimde de insanı fazilete erdirecek olan, faydalı ilimdir. Cenâb-ı Hakk'ın insanlığa ilmi vermesinin hikmeti, kulların Allâhın büyüklüğünü, azametini tanıması içindir. Bu gayeye ulaştırmayan ilim hakkında; »علم لا ينفع : faydasız ilim» buyurulmuş ve Allah Rasûlü faydasız ilimden Allâha sığınmıştır. İlmin faydası, sahibini takva ile Allah'a götürüp götüremediğiyle ölçülür. Cenâb-ı Hak buyurur: وَاتَّقُوا اللَّهَ وَيُعَلِّمُكُمُ اللَّهُ "...Allah'tan ittikā edin (takva sahibi olun), Allah size (bilmediklerinizi) öğretir..." (el-Bakara, 282) Yani «marifetullah»tan tecelliler ihsân eyler. Takva neticesinde mü'minin kalbinde ufuklar açılır, Cenab-ı Hakk'ı kalpte tanıyabilme kabiliyeti artar.
Kelâm ve felsefe ilminin hükmü.
"Benim ümmetim sapıklık üzerinde ittifak etmez."(1) Süfyan (r.a.)'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Bir müçtehit dağ başında da bulunsa, o tek başına bir cemaattır." Bunun manası şudur: O âlim bulunduğu yerde, cemaatın yolunda devam eder, böylece tek başına bir cemaat gibi olur Nitekim Hz. İbrahim hakkında Cenab-ı
Çağrı yayınlarıKitabı okuyor
"Muhtaç insanlara ilim,medeniyet ve irfan götürmek kadar faydalı ne olabilir ki?"
Insanları ahirete dâvet eden ilim, hadis ve tefsir ilimleridir. Bu kitabımızdaki Mühlikât ve Münciyat’ta açıklanan ilimler de onlardandır. Şüphesiz, böyle faydalı olan ilimlerin halka öğretilmesi gereklidir. Tâ ki, herkese tesirli olsun. Bu ilimler, ancak gönlü katı olan kişilere tesirli olmaz.
Reklam
Allah'ım! Senden faydalı ilim, kabul edilen amel, temiz ve helâl rızık isterim.
Riyanın hükümleri:
Hile, aldatma ve dinen yasak olan bir şeye sebep olmama kaydıyla dünya işlerinde, riya (gösteriş) haram değildir. Aksine müstehap sayılmıştır. Ancak bunu dünyevî bir haz almak için yapmak hoş karşılanmamıştır. İbadetlerde ise riyanın her çeşidi haramdır. Hatta bazılarına göre eğer riya ibadetin özünde var ise bu küfürdür. Mesela; farz namazını
Sayfa 138
(…) Dördüncüsü: Tek başınayken namazı kısa tutup, edeplerine ve tadil-i erkâna riayet etmeyen, toplulukta ise namazı uzatıp, edeplerine ve tadil-i erkâna riayet eden kimsenin riyası gibidir. Bunu kendince insanları gıybet ve zemden korumak için yapar. Hocasının yanında bir rütbe elde etmek için ibadetlerinde riya yapan talebe de böyledir. Böylece
Sayfa 135
Üstad Ibnu'l-Cevzî der ki: "İmam İbn Akîl daima ilimle meşgul olurdu. Üstün düşünme kabiliyeti, kapalı ve ince meseleleri araştırıp ortaya çıkarma yeteneği vardı. Funûn adlı eserini düşüncelerine ve başından geçen olaylara tahsis etmiştir." Çeşitli ilim dallarına ait pek çok eseri vardır. Bunlar yirmi kadardır. En büyük eseri Funûn adlı eseri olup gerçekten büyük bir kitaptır. Bunda çok kıymetli ve faydalı vaaz, tefsir, fikih, usul-i fıkıh, kelam, nahiv, dil, şiir, tarih, hikâye tarzında bilgiler vardır. Bu eserde aynı zamanda, başından geçen münazara ve toplantılar ile düşünceleri ve ulaştığı neticeler vardır. Bunları da eserine katmıştır. Hafiz Zehebî der ki: "Dünyada bundan daha büyük bir kitap yazılmadı. Bunu, kitabın dört yüzüncü cildinden sonraki ciltlerinden birini gören kimse bana haber verdi."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.