İstenmeyenlerin İnsan İlişkilerindeki Rolü
Gözden çıkarılmışlar ve itilmişler, çok kere bir ulusun geleceğinin ham maddesini oluştururlar. İnşaatçının beğenmeyerek kenara ittiği taş, yeni bir dünyanın köşe taşı haline gelir. Ayaktakımı ve hoşnutsuzları olmayan bir ulus intizamlı, düzgün, sakin ve hoştur; fakat doğacak yeniliklerin tohumundan yoksundurlar belki de. Avrupa ülkelerindeki istenmeyenlerin bir okyanusu aşarak yeni bir kıtada, yeni bir dünya kurmaları tarihin bir ironisi değildir. Bunu ancak onlar yapabilirdi.
Sayfa 42 - ayaktakımı: görgüsüzlükleri veya bilgisizlikleri dolayısıyla toplum içinde hor görülen kişiler; lümpen, parya.Kitabı okuyor
Reklam
Isaac Newton şöyle yazmıştı:
"...Büyük gerçeklik okyanusu önümde keşfedilmemiş şekilde uzanırken, kendimi, yalnızca deniz kıyısında oynayan ve arada sırada normalden daha pürüzsüz bir çakıl ya da daha güzel bir deniz kabuğu bularak kendini oyalayan bir çocuk gibi görüyorum."
Sayfa 3 - Odtü yayıncılıkKitabı okuyor
Nöronlara bakarak beyni, damla'ya bakarak Okyanusu, ferde bakarak cemiyeti anlayamazsınız.yönünüzü çevirmelisiniz. Atomu, maddeye bakarak anlamaya çalışmalıyız. Şiiri bilerek, mısrayı yorumlarız. Modern sinemaya bakarak Chaplin'i anlarız.
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
216 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 133 days
Tüm hastalıkları birkaç saniyelik tedavi ile iyileştirebilen, insan ömrünü uzatabilen, hatta neredeyse ölümü bile engelleyebilen bir uygarlık ortaya çıksa tepkiniz ne olurdu? ~Atlas Okyanusu kıyısındaki küçük Antioche adasının yalnızca iki sakini vardır: Orta yaşın verdiği olgunlukla sessiz bir hayat sürmek isteyen Alec ile yazdığı ilk romanının
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215.2k okunma
Reklam
Maddesel imgelem, sallanan düş gibi böylesine genel, biçim­ sel bakımdan böylesine az koşullanmış bir izlek üzerine kendi­ne özgü damgasını vurur. Dalgaların üzerinde beşikteymişçesi­ne sallanmak bir düşçü için özel, tekdüzeleşerek derinleşen bir hayal kurma fırsatıdır. Michelet dolaylı bir gözlemini yapmıştır bunun: "Daha çok yer ve daha çok zaman; insanın ilgisini yö­neltebileceği belirgin hiçbir nokta yok; dolayısıyla ilgi de yok. Hayal derin, üstelik giderek de derinleşiyor... suların yumuşak okyanusu üzerinde bir düş okyanusu."
Sayfa 148Kitabı okudu
_Tanrıları, tıpkı insanlar gibi sevgi ve nefretle harekete geçen, armağan ve kurbanlarla etkilenen duygulu ve zeki varlıklar diye biliriz. İşte, dinin kökeni budur. Dolayısıyla, puta tapıcılığın ya da çoktanrıcılığın da kökeni budur. Tanrısal varlıkları yetkinliğin en son sınırlarına değin yücelte yücelte, sonunda birlik ve sonsuzluk, yalınlık ve
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
Nietzsche acı çekmenin mutluluk koşullarından biri olduğunu düşünür. Eğer bir yola ulaşmak istiyorsak, o yere gidene kadar çektiğimiz acılar o yere vardığımızda hissedeceğimiz mutluluğun belirleyicisidir. Bir okyanusu geçmek istiyorsak, o okyanusun öte tarafına bir parmak şıklatmayla gitmek değildir bizi mutlu edecek olan. O okyanusu aşmak için verdiğimiz mücadele, bir sandal, bir tekne ya da gemiyle, dalgalarla boğularak günler sonunda karşı kıyıya ulaşmaktır bizim mutluluğumuzda büyük pay sahibi olan.
Reklam
216 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
"Cehalet öldürür, ilerleme kurtarır."
》Tüm hastalıkları birkaç saniyelik tedavi ile iyileştirebilen, insan ömrünü uzatabilen, hatta neredeyse ölümü bile engelleyebilen bir uygarlık ortaya çıksa tepkiniz ne olurdu? 》Atlas Okyanusu kıyısındaki küçük Antioche adasının yalnızca iki sakini vardır: Orta yaşın verdiği olgunlukla sessiz bir hayat sürmek isteyen Alec ile yazdığı ilk
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215.2k okunma
Aydınlanmanın tam olarak anlamı budur: Bir ego olarak o kadar var olmama haline gelirsin ki, tüm varoluş okyanusu senin bir parçan haline gelir.
Kim bilir, belki de günün birinde akıl ve yetenek sahibi torun­larımızdan ve yandaşlarım ızdan biri, burada dikkat çekilen neden­leri göz önüne alır ve “Mektuplardı yayımlar. İşte o zaman “Mek­tuplar hâlâ bir bilgisizlik ve cehâlet okyanusu içinde yaşayan Asya halklarının mutluluk ve kurtuluşunda bir etken olacaktır. Hicri yılın başlangıcından bugüne dek hiçbir yapıt bu keskinlik­te yazılm adı. Fakat bu yapıtın yayımlanm asından sonra, yeryüzü­nün her yerinde daha keskin anlatımlı yapıtlar yazılacaktır.
Eğer gerçeği arıyorsanız, kendinizi bütün birikimlerden, kültürlerden, bütün duygu ve düşünce kalıplarından bağımsız kılmalısınız. Hatta kadın ya da erkek ve hatta insan olma fikirleri de terk edilmelidirler. Hayat okyanusu her şeyi içerir, sadece insanları değil. Öyleyse, önce tüm kendini tanımlamaları terk edin, kendinizi şöyle veya böyle, falanca ya da filanca, şu veya bu olarak düşünmekten vazgeçin. Kendi hakkınızdaki tüm endişeleri terk edin, maddi ya da manevi esenliğiniz için tasalanmayın, kaba ya da süptil, her arzuyu terk edin. Her türlü başarı düşüncesini bırakın. Siz burada ve şimdi tamamsınız, kesinlikle hiçbir şeye ihtiyacınız yok.
152 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.