Bir pandemiyle ilgili olmasına rağmen kitap kendini bana sevdirdi. Körlük, Veba, Salgın gibi kitaplara rağbet artarken ben özellikle uzak durdum hastalıklarla ilgili kitaplara aslında. Merağıma yenik düşerek okumaya başladım ve hiç pişman olmadım.
Bu hikayede insanlara bulaşan virüs, kişilerin abuk sabuklamasına yol açıyor. Siz karşınızdaki kişiyi dinlerseniz ortalama altı dakika içinde sizde de mantıksız konuşma, bazı kelimeleri durduk yere bağırma, günlük hayatınıza devam edemeyeceğiniz şekilde gerçekliğinizin değişmesi gibi durumlar ortaya çıkıyor. Üstelik belirli bir tedavisi de yok. Ana karakterimizin ise bu hastalığı yenmiş nadir kişilerden olması olayı renklendiriyor. Kitabın adı da buradan geliyor aslında, hastalığı geçirdiği için bir yan etki olarak kafasının sürekli sıcak olması, tıpkı ateşi varmış gibi.
Kitabın ortalarında gidişat çok güzel olsa da sanki ipuçlarını verdiği efsane bir son ile bitmiyor. Yazar "Çok da abartmayayım, bitsin artık" dercesine kolay bir sonla bitirmiş gibime geldi. Halbuki macera farklı bir yerde devam etse, sonunda her şey rayına girse daha güzel olurdu. Bu son ile de her şey yoluna girmiş ama farklı bir şekilde tabi... Sürpriz bozan vermeyeyim aman :)