Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
144 syf.
10/10 puan verdi
Bir Tarihçiden Tarihçilere
Tarihçinin de kendisini diğer meslek erbaplarından ayıran kendine has bir yolculuğu söz konusudur. Ama yolculuktan yolculuğa fark vardır. Günümüzde herkes tarihçi sıfatını haiz bir biçimde bilgi birikimini öne sürecek verilerle donanır. Üstelik binlerce tarihçi içinden yolculuğu zor olanların sayısı çok azdır. Herkes kendisine göre fikir beyanını
Tarihçinin Yolculuğu
Tarihçinin YolculuğuAhmet Yaşar Ocak · Timaş Tarih · 20247 okunma
John Locke
Farz edelim ki zihin tüm özelliklerden yoksun, hiçbir fikir barındırmayan bembeyaz bir kağıttır: Bu zihin nasıl donatılmıştır? Zihne boyanmış durumdaki nerdeyse sonsuz çeşitliliği olan insanın dopdolu ve engin hayalleri, kuruntuları bu muazzam hazineye nereden gelir? Zihin tüm bu bilgi ve sağduyu malzemelerini nereden alır? Bunu tek bir kelimeyle cevaplarım: DENEYİMLERDEN.
Sayfa 83 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Canlılığın çeşitliliği ve karmaşıklığı, onu tanımlamaya, sınıflandırmaya ve anlamaya çalışan biyoloji uzmanlarını her zaman hayrete düşürecek kadar üst düzeydedir. Canlı çeşitliliğinin sınırı yok gibidir; bildiğimiz temel dünya ve canlılık kurallarının çerçevesinde hayal edebileceğimiz her türlü canlı çeşidi dünyayı doldurur. Ayrıca her hafta, onlarca yeni ve hayal gücümüzü zorlayan özelliklere sahip yeni canlılar keşfetmeye devam ediyoruz. İnsanın tek bir biyolojik "tür" olduğu dikkate alınırsa, dünya üzerinde şu anda tanımlayabildiğimiz kadarıyla 2 milyondan fazla (henüz keşfetmediklerimizle birlikte muhtemelen aslında on milyona yakın) canlı türüyle birlikte yaşıyor olmamız, çeşitliliğin boyutları hakkında bizlere ufak da olsa fikir veriyor.
Sayfa 169 - Tuti KitapKitabı okudu
308 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Askerden Çok Askerci
Selim Pusat... Yönetimin babadan oğula geçtiği sistemi, sırf askerî disiplinin en iyi sağlandığı ve en iyi komutanların yetiştiği sistem olduğunu düşündüğü için yerlere göklere sığdıramayan, askerliğe, savaşta ölmeye tapan bir yüzbaşı kendisi. Fakat bir cumhuriyette kendi "kıralcı" görüşlerini dile getirdiği ve daha sonraki tüm
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202126,8bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
11. yüzyılda Karahanlılar devrinde yaşamış Kaşgarlı Mahmud'un "Divanü Lugati't-Türk" adlı eseri, Türk dili ve kültürünün en önemli hazinelerinden biridir. Bu eser, sadece bir sözlük olmanın ötesinde, Türk tarihi, coğrafyası, inançları ve gelenekleri hakkında da değerli bilgiler sunmaktadır. Eser, 8000'den fazla Türkçe kelime ve deyimi Arapça karşılıklarıyla birlikte içerir. Her bir kelime, örnek cümleler ve atasözleri ile açıklanmıştır. Bu sayede, Türkçenin o dönemdeki zenginliği ve çeşitliliği hakkında fikir edinmek mümkündür. Divanü Lugati't-Türk'ün en önemli özelliklerinden biri, Türkçenin ilk sözlük olmasıdır. Bu eser, Türkçenin gramer kurallarını da ilk kez sistematik bir şekilde ele almıştır. Eser, sadece dilbilimciler için değil, tarihçiler, antropologlar ve edebiyatçılar için de önemli bir kaynaktır. Kaşgarlı Mahmud, eserinde Türk boylarının yaşadığı coğrafyayı da ayrıntılı bir şekilde tasvir etmiştir. Bu sayede, o dönemdeki Türk dünyasının siyasi ve sosyal durumu hakkında da bilgi edinmek mümkündür. Eser, Türklerin inançları, gelenekleri ve görenekleri hakkında da değerli bilgiler içerir. "Divanü Lugati't-Türk", Türk dili ve kültürünün korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu eser, Türklerin kimlik bilincini oluşturmada da önemli bir rol oynamıştır. "Divanü Lugati't-Türk" sizin için paha biçilemez bir hazinedir. Bu eseri okurken, sadece kelimeler değil, bir milletin tarihi ve kültürü de canlanacak.
Divanü Lugati't Türk
Divanü Lugati't TürkKaşgarlı Mahmud · İnkılap Yayınları · 2008233 okunma
Hiçbir şey insanın hayalgücünden daha özgür değildir ve hayalgücümüz iç ve dış duyuların sağladığı özgün fikir deposunu aşamasa da, kurgu ve canlandırmanın tüm çeşitliliği içinde bu fikirleri karıştırma, birleştirme, ayırma ve bölme konusunda sınırsız bir güce sahiptir. Tam bir gerçeklik görüntüsüne büründürdüğü bir olaylar silsilesi uydurup bunlara belirli bir zaman ve mekân atfedebilir, bunları varmış gibi tasavvur edebilir ve kesinkes inandığı bir tarihsel olguya ait olan her türden koşulla süsleyip bezeyebilir. O halde, bu tür bir kurmaca ile inanç arasındaki fark nerede saklıdır? Bu fark belli bir fikrin kendisinde, onu kavrayışımızın onaylamayı zorunlu kılmasına yol açacak kadar birleşmiş, ama her tür kurmacada eksik olan bir şey değildir. Zira zihin tüm fikirleri karşısında otoriteye sahip olduğundan, bu tikel fikri dilediği kurguya bağlayabilir ve dolayısıyla dilediği her şeye inanabilir, bu açıdan günlük deneyimle elde ettiklerimizden farklıdır.
Reklam
insan nefes aldığı sürece ihtiyaçları bitmez ta ki son durağa varıncaya dek,bu geçirilen süreçteyse kendisinin her şeyin en güzeline layık olabileceğini düşünür ve bunun için çabalar. Çabanın boş olduğunu genelde sağlıkla alakalı sıkıntılar baş gösterdiğinde fark eder. Oysa insan sade bir yaşantıyla daha iyi fırsatları edinebilir. Ama tam bu esnada insanların çeşitliliği giriyor araya ; herkes farklı bir renkle hemhal olmak istiyor. Ne yazık ki insanların azınlığı aynı renge sahip olarak adaletli bir payda yapılmasından yana diğer bir azınlığı belirli renklerin kimseye verilmemesinden yana kalan diğer kesimse pek fikir belirtmezler ve önlerine ne konsa yerler, akıllı mı denir bunlara ? Bilemeyiz,hiç bir şeyin özünü Allah’tan başkasının bilemediği gibi..
Kimlik farklılıklarının en önemlisi, gerçek ya da uydurma olsun, dini ayrılıklardı. En büyük ayrışma ise Hindular ile Müslümanlar arasındaydı. Böl ve yönet tarzının en önemli aracı dindi. Din üze­rine araştırmalar yürüten Peter Gottschalk'ın çalışmaları, Hindular ile Müslümanlar arasındaki ayrışmanın İngilizlerin kasti bir projesi olduğunu
296 syf.
3/10 puan verdi
Kar Kokusu
KAR KOKUSU - AHMET ÜMİT Kitap okuma alışkanlığı edinmiş herkesin kendine göre belirli bir tarzı vardır. Edebi çeşitlilik bu kişisel tercihler bağlamında şekillenir zaten.  Diğer taraftan bu çeşitliliği sağlayan kişilik özelliklerimize rağmen, her birimizin kendinden bir parça bulabileceği, klasik denen eserler de vardır. Okuyucu çoğunlukla
Kar Kokusu
Kar KokusuAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 20197,4bin okunma
AŞKLARIN ÇEŞİTLİLİĞİ ÜZERİNE
İnsan topluluğunu ve ilişkilerini inceleyen bilge kişiler, dört cins aşk olduğu sonucuna varmışlardır: 1) Devamlı alışkanlıktan doğan aşk 2) Hayal dünyasından doğan aşk. 3) İnançtan, derin bir inanıştan doğan aşk 4) görünüşün sebep olduğu aşk. (1) Devamlı, alışkanlık halini almış belirli bir davranış, ilgi veya durumdan doğan, tutku karakterini alan bir aşktır. Kumar tutkusu, içki sevgisi, cinsel ilişkiye düşkünlük gibi. (2) Alışkanlıklarımızla ilgisiz, bir fikir oluşumu halinde doğan aşk, hayal dünyasında şekillenir ve gittikçe daha derin, daha köklü olarak duyulur. (3) Kadın ve erkeğin karşılıklı güveni üzerine kurulmuş, türlü yollardan birbirlerini inandırdıkları, gerçekliğinden her iki tarafın da şüphe duymadığı aşklar bu kategoriye girer. (4) Bu cins aşklarda tahrik unsuru, sadece ve sadece zevktir.
Reklam
Hiçbir şey insanın hayalgücünden daha özgür değildir ve hayalgücümüz iç ve dış duyuların sağladığı özgün fikir deposunu aşamasa da, kurgu ve canlandırmanın tüm çeşitliliği içinde bu fikirleri karıştırma, birleştirme, ayırma ve bölme konusunda sınırsız bir güce sahiptir.
Dünyanın, Bitkilerin, Hayvanların ve İnsanların Yaşı
Bu noktada şu tür şeyler için genel bir bilimsel fikir birliği vardır: Dünyanın kendisi yaklaşık 4,5 milyar (yani 4500 milyon) yaşındadır. İlk bakteriler dâhil en basit yaşam formları bu gezegende yaklaşık 3,5 milyar yıl önce ortaya çıkmıştır. Her türden deniz hayvanının olağanüstü çeşitliliği yaklaşık 540 milyon yıl önce, “Kambriyen
Sayfa 30-32
214 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.