Ahmet Ümit’in en sevilen kitaplarından birisi olan İstanbul Hatırası, kitabı okumaya başladığım andan itibaren bu ilginin sebebini anlamamı sağladı. Kronolojik sırayla yazarın belli kitaplarını okuduğumdan, kaleminin gelişimine, olay örgüsünün karmaşıklaşmasına, hikayelerin derinleşmesine tanık olabildim. Bunların dışında yazar hakkında değişmeyen tek şey, kitaplarında tarihi çok güzel işleyebiliyor olması, tarihi her bir sayfaya güzelce yedirebiliyor olması kesinlikle. İstanbul Hatırası, bize yedi tepenin üzerine kurulan güzel şehrin Byzantium, Konstantinopolis, Konstantiniyye ve en sonunda İstanbul’a evrimini, hüküm süren imparatorları, şehre katkılarını da ekleyerek tarihe İstanbul’un güzelliğinden bakmamızı sağlıyor. Sonunda kesinlikle güzel bağlanmıştı kitap, sanki her ipucu bariz bir şekilde önümüze serilmiş, “Katil onlar işte, görmüyor musun?” dercesine kendini belli etmiş gibi hissettim, nitekim hiçbirinin farkına varamamıştım. Yazar bariz bir şekilde ipuçlarını ortaya koyduğu gibi onların kurnazca üstünü kapatmıştı da. Özetle harika bir kitaptı, özellikle tarih sevenlerin çok beğeneceğini düşünüyorum, sevmiyorsanız bile birkaç Ahmet Ümit kitabı okuduktan sonra bu fikriniz değişecektir.