"Birine bağlanabilmesi için kişinin önce kendisine bağlanması gerektiğini kastettim yalnızca. Kendi yalnızlığımızı kucaklayamazsak diğer kişi yalnızlığa
karşı sadece bir kalkan görevi görür. İnsan herhangi bir izleyici olmadan da bir şahin gibi yaşayabilirse bir başkasına aşkla bakabilir, ancak o zaman diğerinin varlığının gelişmesini umursar."
Çocuk yapmak için önce kendin olmalısın. Yoksa hayvani ihtiyaçlardan ötürü, yalnızlıktan ya da kendindeki delikleri yamamak için çocuk istersin. Senin bir ebeveyn olarak görevin kendinden bir tane daha, bir başka Josef daha üretmek değil, daha yükseğini yaratmak.
En çok da onun ilgisini özlüyorum. O her zaman benim başlıca seyircim oldu, hayatının sonunda ciddi kafa karışıklığı ve hafıza kaybı yaşarken bile. Ona başarılarımdan, teşhisteki zaferlerimden, araştırma sonucu yaptığım keşiflerden, hayır kurumuna yaptığım bağışlardan bile mutlaka söz ederdim. O öldükten sonra bile benim seyircim olmaya devam etti. Yıllarca onun omzumun üstünden bakarak başarılarımı görüp takdir ettiğini hayal ettim. Onun hayali silikleştikçe yaptığım şeylerin ve başarılarımın hepsinin gelip geçici olduğu, gerçek anlamları olmadığı hissiyle boğuşuyorum.
İki insanın birlikte daha yüksek bir hakikati arama tutkusunu paylaşacağı bir aşk hayal ediyorum. Belki de bunun adına aşk dememeliyim. Belki de bunun gerçek adı arkadaşlıktır.