“İşte sana kementlerin en güzeli. Tırmanasın ey pehlivan, tel tel saçlarıma tutunasın.”
Reklam
“Ey alemin ışığı, biraz daha sabret, bu kadar erken doğma.”
“Zaman bu biçerdir, biz de ot. Ne acıma bilir ne de korku. Körpe ve kuru ona fark etmez. Kimse orağının derbisinden kurtulamaz.”
"Cömert ol ve yüreğini ferah tut!’ "
“Ey açgözlü padişahlar! Size sesleniyorum. Mutluluk arıyorsanız, barış için çabalayın. Ne taçta ne de İran ordusunda gözüm var.”
Reklam
"Dostluk ve düşmanlık, senin bildiğin gibi değildir. Sen, dünyaya gençlik gözüyle bakma.
İster bir kul, isterse padişah olsun, bu dün­yada mesut sayılabilecek kimse ölümünden sonra iyi­liğini yadigâr bırakabilendir!
"Benim için kötülük düşünenlerin yürekleri parçalansın!"
İran edebiyatı tercümeyle nüfuz edilecek bir edebiyat değildir. Ama yine de okuyabildiğiniz kadar eseri okumanız, gerekir. Şimdi bir bakalım. Evvela Firdevsi'nin Şehname'si var, bunu okumadan olmaz. Hâfız-ı Şirâzi'nin bizim Türk edebiyatını da çok etkileyen Divan'ı var. ... Sonra şiirleriyle Sadi-i Şirâzî var, evvela Gülistan'a ve Bostan'a değinmek gerekir. Bu saydığım isimlere nazaran bizde pek bilinmeyen Bahaüddin Amilî var. Bu isimlerin tüm eserleri okunmalı ama diyorum ya, esasında Farsçadan okunmalı.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.