Evladımızın sahibi de, terbiye edeni de Yüce Mevla’dan başkası değildir. Ve her ebeveyn “ben/benim” dediği her bir anı kendine imtihan vesilesi edecektir.
"Kim benim zikrimden yüz çevirirse ona dar bir hayat vardır"
Dar bir hayattan kasıt rızık darlığı değil,kalp darlığıdır. Kişi Allahı ilah edindiği oranda rahatlık ve sükût bulur, uzaklaştığı oranda da darlık ve sıkıntı çeker.Bizler fıtrat gereği mutlaka itaat etme ve boyun eğme üzerine yaratılmışızdır eğer bu ilah Allah olmazsa kalp mutlaka başka şeylere meyleder bu konuda sıkça Allahı nefsimize hatırlatmalı ve Allahn ismi âzamlarını dualarımıza eklemeliyiz. İsmi âzamla edilen dualara Allah icabet eder.
Zihinsel algılarınız fitri programa ne kadar uzaksa, bedeniniz o kadar etkilenir. Çünkü bedenin yazılımı fıtrat doğrultusundadır ve bizim köklerimiz, gerçeğimiz bedenin her bir hücresindedir. Zihnin fıtrattan uzak algıları aradan çıktığında beden özgürleşir ve kendi gerçeğinize ulaşırsınız.
Zira "Lailaheillallah" fıtrat çağrısydı. Ona kulak veren herkes, kalbinde, ta derinlerde bir şeyin hareket ettiğini hissediyordu. İnsanlarla tevhid daveti arasındaki duvarlar yıkıldıkça toplumlar fevc fevc İslam'ı seçiyordu... Kelime-i Tevhid'in önünde duramayacaklarını anladılar. Însanları ondan alıkoyamayınca onun içini boşalttılar. Kelime-i Tevhid'i etkili kılan üç şeyi bozdular, unutturdular.
Birincisi, anlamını tahrif ettiler. Allah'in ibadette birlenmesi, hiçbir şeyin O'na ortak koşulmaması ve Allah'ın dışında ibadet edilen tağutların reddedilmesi anlamını unutturdular. Bu kelimeyi "Allah yaratıcıdır." gibi Mekkeli müşriklerin imanına eşitlediler.
Ikincisi, şartlarını unutturdular. "Kim 'Lailaheillallah' derse cennete girer." dediler. Doğru ama eksik söylediler. "Lailaheillallah" sahibini cennete götürür. Ancak şartları yerine getirilirse... Aksi hâlde şartları yerine getirilmeyen namaz gibi olur. Sahibine fayda vermez.
Üçüncüsü. onu bozan unsurları unutturdular. "Lailaheillallah" bir defa söylendi mi ne yapılırsa yapılsın bozulmayacağını ve insana fayda vereceğini öğrettiler.
Bazı, anneler çocuklarını önce Latin alfabesini mi yoksa Kur'ân harflerini mi öğretme konusunda tedirginlik yaşarlar.Oysa "elif ba" diye isimlendirilen harfler Kur'ânı Mübin'e ait harflerdir ve bizler,çocuklarımıza bu harfleri öğretirken aslında Kur'ânı öğretmiş oluruz.Bu sebeple çocuğun tertemiz dimağındaki ilköğrenim serüveni Kur'ân ile başlarsa, temiz fıtrat sayfası kendisi gibi temiz ve pak bir kitapla birleşmiş olacaktır.
Sayfa 70Kitabı okudu
Masumiyet..
Fıtrat üzere olana ait bir vasıf "masumiyet"..
Allah'ın sesiz kulları denilen canlı dostlarımız gibi, yüzünden yüreğinin güzelliği okunan bir çocuk gibi ya da alemi varlığıyla kendine hayran bırakan bir bitki gibi...
Ama bir insan gibi değil.Çünkü insanoğlu çocukluğundaki "masumiyet"ine, fıtrat üzere olmasına sahip çıkabilseydi dünya bu kadar masuma mezar olmazdı, olmazdı...
Sümeyye
Sen ey riyakar nefsim! "Dine hizmet ettim" diye gururlanma.
انا ، اللهَ لَيُؤَيّدُ هَذَا الدِّينَ بِالرَّجُلِ الْفَاجِرِ
sırrınca, müzekkâ olmadığın için, belki sen kendini o recul-ü facir bilmelisin. Hizmetini, ubudiyetini, geçen nimetlerin şükrü ve vazife-i fıtrat ve fariza-i hilkat ve netice-i sanat bil, ucub ve riyadan kurtul.
Allah bu dini facir bir adamın eliyle de kuvvetlendirir.( Buhari, 8:88)Kitabı okudu
İnsan değişmez. Neyse odur. Esasında milletler de böyledir. Bir milletin üstünde ne tür deney yaparsanız yapın, vakti gelince fıtrat mutlaka kendisini gösterir. Buna "öz" diyoruz.
İbrahim Tenekeci
Ailede Çocuğa Din Eğitimi Verilmesi
Süleyman Gülek
Çocuk için bedenî ve ruhî her açıdan en mükemmel yetişme ortamı ailedir. Çocuk bakımı ve çocuk eğitimine dair kurulan çocuk yuvaları ve benzeri müesseselerin ne kadar iyi olursa olsun, her şeyiyle ailenin yerini tutamayacağı açıktır. Çocuğun hayatının en önemli dönemini kendileriyle beraber geçirdiği aile, çocuğun genel eğitiminde
Öyle zamanlardan geçiyoruz ki “daha fazla ne olabilir ki?” dediğimiz her şey sıradanlaşıyor. Her geçen gün “daha fazla” olanlara alışıyoruz.
O kadar yalnız bir ümmet olduk ki, iki uhrevî muhabbet edecek insan gördük mü göz yaşlarımızı tutamıyoruz. Böylesine kalabalıklar içinde yalnızız.
Edebi Zırva
