Yalnızlık sürgün edildiğinde insan kendine daha fazla yaklaşabilir miydi, yoksa aksine kendinden uzaklaşır mıydı? Bireylik kalabalıklar arasında çoğalır mıydı, silinip gider miydi?
“Birbirimizden çok farklı olmamız değil, birbirimize çok benziyor olmamızdır lanetimiz.”
Reklam
Yeryüzünün kalabalık "biz"leri altına gömülmüş, çıplak ve yalnız "ben"ler var mıydı?
isimler kudretlidir ve verildikleri şeye uyumlu olmadıkları zaman kudretleri habis bir güce dönüşür.
Büyücülük için iksirlere, cinlere ya da büyülü asalara ihtiyaç yoktur. Tatlı dilli bir ağızdan dökülen sözcükler tılsımın ta kendisidir
... sessizliği Şehzade Selim bozdu. “Biraz önce Şah’a söylediklerin için,” dedi tuhaf, kalın mantolu arsız yabancıya, “canından olabileceğini biliyor musun?” Mogor dell’Amore (aslında pek de öyle hissetmemesine rağmen) küstahça, hiç çekinmeden cevap verdi. “İnsan bu şehirde bu nedenle ölebiliyorsa,” dedi, “zaten yaşanmaz bir şehirde yaşamaya çalışıyor demektir..."
Reklam
Doğu’da erkekler ve kadınlar çok çalışır, iyi kötü birer yaşam sürdürür, onurlu ya da onursuz ölümleri tadar, muhteşem sanat eserleri yaratılmasına, muazzam şiirler yazılmasına, muhteşem müzikler bestelenmesine vesile olan, bir miktar teselli ederken bolca kafa karışıklığı yaratan dinlere inanırlardı. Oysa bu masalsı Batı diyarlarında yaşayan insanlar, salgın hastalıklar gibi memleketlerini kavurup geçen, birdenbire her şeyi değiştiren kitlesel histeri nöbetleri geçirmeye meyilliydiler.
Sayfa 404Kitabı okudu
Ölmeden önce yiğitliğin ne denli boş olduğunu öğrenmeyen kahraman olmaz
Sayfa 284Kitabı okudu
Dünya bir köprüdür üzerinden geçin ama mesken kurmayın
"..ve kutlu olsun ilk tatlı dert Aşkla bütünleşince duyduğum ve beni delen yay ve oklar ve yaralar, kalbimi bulan." Petrarca -Canzoniere
Reklam
440 syf.
·
Not rated
·
Read in 14 days
Floransa Büyücüsü
Hint asıllı Yazar Salman Rushdie ,Floransa Büyücüsü adlı romanı mit ve fanteziyi gerçeklik ile harmanlayarak 16.y.y. Floransa ‘sı ve Hindistan’ı din ,politika ,sanat ,savaşlar ,bilim ,felsefe gibi konular ekseninde yazmıştır.Doğu ve batıyı anlattığı bu çok katmanlı hikayede büyünün ,büyücülerin gücünün ve tesirinin Katolizm,İslam ya da Hinduizmin üstünde olduğunu görüyoruz.Bu dönem İnsanlarının hikayeye ihtiyaçları vardı ve en güzel hikaye anlatanlar diğer insanlar üzerinde etki ve yetki sağlayabiliyordu.Roman kahramanı Mogor dell Amore bu becerisiyle yüceler yücesi Ekber Şah ‘ı bile etkilemişti.Büyücülük için iksirlere ,cinlere ya da büyülü asalara ihtiyaç yoktur.Tatlı dilli bir ağızdan dökülen sözcükler tılsımın ta kendisidir.(sayfa 98) Romanda Yavuz Sultan Selim ,Şah İsmail,Amerigo Vespucci ,Medici ailesi Machiavelli gibi tarihi şahsiyetler çıkıyor karşımıza .Hayal ve gerçeğin buluştuğu bu noktada ,gerçek rüyaya rüya da gerçeğe dönüşüyor. Kitap gerek karakter gerekse mekan anlamında oldukça zengin,bu okur açısından hem avantaj hem de dezavantaj sağlıyor .Tarihi olayları masalsı bir dille anlatan kitapları sevenlerin hoşuna gidebilecek türde bir roman,Keyifli okumalar
Floransa Büyücüsü
Floransa BüyücüsüSalman Rushdie · Can Yayınları · 2019531 okunma
O gün gelmesin:)
Sevgilim , benim olmayacağım güne kadar benimsin.
Sayfa 429Kitabı okudu
Kasaplar,fırıncılar ,duvar ustaları ,fahişeler.Böyle insanlar her zaman kalacak yer ve iş bulurdu.Beceriler taşınabilirdi, ama toprak taşınamazdı.
Sayfa 425Kitabı okudu
Susuz birer hiçiz.Bir imparator bile sudan mahrum kalınca toza dönüşür.Gerçek hükümran sudur, Bizler de onun köleleriyiz.
Sayfa 423Kitabı okudu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.