Çiçek

"Tek önemli vakit var; o da şimdidir, içinde bulunduğunuz an çünkü sen şimdinin bir parçasısın, çünkü ancak o zaman elinden bir şey gelebilir."
Reklam
"...ve unutma, herkes kendine layık gördüğü kadar mutluluğa sahip olur. Sen kendine neyi layık görüyorsun?"
"Yunan mitolojisinde mutluluğu nerede aramak gerektiğini özetleyen çok güzel bir hikaye vardır. Mitoloji ile alakalı olanlar bilir. Zeus da dahil olmak üzere, 12 baş tanrının evi ve birçok efsanenin merkezi olan Olympos Dağı'nda geçen bir hikaye bu. Hikaye bu ya, tanrılar Olympos Dağı'nda toplanmış, mutluluğun sırrını saklama kararı almışlar. İnsanlar bulduğu zaman onu, kıymetini bilsin istemişler. Tanrılardan biri onu yüksek bir dağın tepesine saklayalım demiş. Diğeri yerin yedi kat dibine gömelim ki erişemesinler diye önermiş. Bir diğeri okyanusun en derinini önermiş. Nihayet bir tanrı en ilginç fikri sunmuş: Mutluluğun sırrını insanların yüreklerine gömelim. Nasıl olsa oraya bakmayı akıl etmezler!"

Reader Follow Recommendations

See All
Çiçek
@flower1233·Started reading a book
Yol Senin İçinde
Yol Senin İçindeKinsun
7.8/10 · 2,487 reads
128 syf.
·
Not rated
Kitap, yazarın son sayfada yazdığı nota göre bir iç dökmenin ürünü. Kısa kısa ve anlamlı yazılardan oluşan bu kitap sizi çok yormayacak ama düşündürecek hatta öyle ki bazen size yol gösterecek. Ben çoğu yerde "Bir dakika ya, gerçekten bana bir mesaj mı var burada?" düşüncesine girdim çünkü gerçekten ihtiyacım olan düşünceler vardı içerisinde. Bilgi bombandırmanına sokmayan, hayata kısa bir mola verdiren ve bazen hayatın bize "Bir dur, bir sakin ol ve akışına bırak, teslim ol çünkü her şeyi kontrol edemezsin, edemeyeceksin. Biraz umursamaz olmayı bilmek zorundasın." mesajını verdiğini söyleyen bir kitap. Özellikle bu mesaj bu aralar en çok ihtiyacım olan cevaptı, belki de bu kitabı bu dönemde okumam bir tesadüf değildi. Herkese tavsiye ediyorum, kitaptan herkes bir veya birkaç mesaj çıkarabilir.
Deli Çocuğun Güncesi
Deli Çocuğun GüncesiÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20192,703 okunma
Reklam
128 syf.
·
Not rated
Deli Çocuğun Güncesi
Deli Çocuğun GüncesiÖzgür Bacaksız
6/10 · 2,703 reads
"...ve gitmek daima bir cevaptır bu dünyaya..."
Sayfa 88
"Hayata Karşı Güçlü Olmak Demek, Bazen Umursamaz Olmayı Bilmek Demektir. Gerçekleşmeyen durumların, hayallerin yegâne ilacı budur, çok konuşan ve az şey anlatan insanlara karşı çözüm de budur. Yeri geldiğinde olaylara ve beklentilere sırtını çevirerek gitmek, erdemli insanın felsefesi olmalı. Zaten boku sen yediğinde sen dışında hiçbir şey seni umursamaz, sen de umursamamayı bilmelisin. Hayal et, birini sev, sevmesini bekle, olmasını bekle, telefon bekle, iş bekle, iş sonucunu bekle, kabul edilmeyi bekle... Ha babam ha... Nedir bunlar? Kaç tanesiyle başa çıkabilir insan? Kasma yani, geldin gideceksin, tabutunu da umursamayacaklar, beş dakika taşıyıp evlerine gidecekler. Kendini yetersiz ve küçük görme, umursamaz insan tipi daha çok ilgi görür, merak edilir. Gizemli insan tipleri hayranlık besler. Marla singer olacaksın bazen ağa, takmayacaksın, canı cehenneme diyeceksin. Daha fazlasına ihtiyaç duymayacaksın, rahat olacaksın, girmeyeceksin mayınlı, karışık düşüncelere... Vitesi boşa atacaksın, kimileri buna mutsuzluk dese de sen kendi içinde akacaksın... Kazancakis’in dizelere döktüğü gibi: Hiçbir şey umut etmiyorum Hiçbir şeyden korkmuyorum Ben özgürüm..."
Sayfa 84
"Aşık Olunan Kişiyi Unutamama Nedenleri: 1.Yarım kalmışlıklar ya da hiç yaşanmayanlar 2.Hâlâ aşık olma durumu 3.Yerine başka birini koyamamak 4.Obsesiflik 5.Aşık olunan kişinin sürekli kendini hatırlatması 6.Zihindeki ve algıdaki o eski kokular 7.Suçluluk psikolojisi Beyin tanıdığı kişileri unutmaz, unutamadığı zamanlarda da hastalıklı kimliğe bürünür. Kaybetmeye direnç gösteremeyen insan, her zaman eski günlerde kalır. Yeni Çağ'ın fiyakalı kaybedenleri arasında yerini alır, yalnızlık kahvesinden bir yudum içine çeker."
Sayfa 80
" 'İnsanı insandan başkası anlamaz.'. Bu yalandı. Beni sadece ben anlıyordum. Karışık hayatım ve paragraflarımda tüm duygularımın feryadını sunuyordum insanlara. Karşılıksız, anlamsız. "
Sayfa 79
Reklam
"Şu birisini çok sevme olayı vardı. Bunun ilk kez başıma birisine ilk sevdalandığımda geldiğini anımsıyorum. Gerektiği kadar seviyordum. Kötü bir deneyimdi çünkü bana bir yalanı yaşamayı öğretti. İçimden gelmezken gülmeyi, çalışmaya inanmazken çalışmayı, yaşamak için bir neden yokken yaşamayı öğretti. Onu unuttuğumda bile inanmadığım şeyleri yapma alışkanlığını, aldatmacasını sürdürdüm."
Sayfa 79
"Bazen ayaklardan çıkan çoraplar herhangi bir köşeye sallanmalı, bazen bir odaya çekidüzen vermeyi kafaya takmamalı, bazen dağınık olmalı, bazen rahatlığa alışmamalı, rahatsızlığa ve sorunlara da alışmalı. Bazen tüm evren ve düzenlerin canı cehenneme demeli."
Sayfa 76
"Bazı insanlar tektir, tek yaşar, tek görmek ister hayatı. Bazen gruplardan, kalabalıklardan daha tehlikelidir, etkilidir bu insan tipi. Kimseye verecek hesabı yoktur, riskleri sever hatta sonucunu üstlenir, bedelini de kendi öder. Kimseye bağımlı değildir, onu anlamak zordur, kimliğini bilmek daha zordur. Gizeminden ve sırlarından tesadüf sonucu yakalanmadıkça kimsenin onu ele geçirmesi söz konusu değildir. Öyle amaçları ve arayışları vardır ki bunlarda biraz değişikliğe gitse tüm kişiliğini yerlere atar. Etkisini ve karar gücünü yalnızlığından aldıkça tekdüzelikten her zaman kurtulur."
Sayfa 74
"Küçükken çok derin bir çukur bulup içine girdiğimde dünyanın öbür tarafına çıkacağımı sanırdım... Bulutların üstünde bir şehir olduğuna inanırdım, oraya gitmek için planlar kurardım, babamın her şeyi alabileceğini sanırdım, paramızın bitmeyeceğini sanırdım, öyle değilmiş ama... Hiçbiri öyle değilmiş. Çocukluk işte..."
Sayfa 73
"Hem daha önemli sorunlarımız var artık: Çok para kazanma, daha iyi yerlere gelme, ezerek yükselme, düşünmeyerek üste çıkma, çevremizdekileri unutma. Herkes kendi uğraşısının çemberinde. Eskiden aynı çember içinde gibiydik, şimdi zaman geçtikçe çember hem daralıyor hem de insanlar kendi çemberini oluşturuyor. Birlikten güç doğmuyor artık, tek olan kendini daha güçlü ilan etmek istiyor. Saltanat savaşları, koltuk kavgaları ve menfaatçilik tüm insani değerleri sildi. Şimdi ruhu yorgun insanlar olduk, sistemin meşhur köleleriyiz. Nefretimizi, hırsımızı, çılgın egomuzu tutabilene aşkolsun!"
Sayfa 73
413 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.