Dünyaca ünlü opera sanatçısı Aliye Esma’ya büyük hayranlık duyan bir toplayıcının eline eski fotoğraflar geçer ve bunların tutkunu olduğu sanatçıya ait olduğunu düşünür. Bir şekilde divaya ulaşır ve bu fotoğrafları görmeye ikna eder. Fotoğrafların çocukluğuna ait olduğunu anlayan diva, hayatının o kısmında bazı şeylerin eksik olduğunu hisseder. Bebeklik fotoğraflarını bulmasını toplayıcıdan rica eder. Sanatı ve şöhreti için neleri arkasında bıraktığını düşünmeye başlar.
Roman diva ve kızı Arya’nın anlatımıyla iki bölümden oluşuyor. Zaman zaman toplayıcının anlatımına da yer verilmiş. İlk okumaya başladığımda “Popüler sanatçı ve ailesinin psikolojisi hikayesi” diye düşündüm. Sonrasında olayın kurgusu farklı bir yöne gitti. Özellikle ikinci bölümü sadece okumakla kalmadım, Dersim’e gittim, gördüm, acıyı hissettim adeta.
Bunun bir Dersim romanı olmadığını yazar önsözde belirtmiş. Yaşanan acılar dozunda, verilen bilgiler doyurucu, anlatım lezzetli geldi. Keyifli okumalar dilerim.