Merhaba
Bu gün @monayayınları yayınevinin kitabı #dahilerinyokartıkdedirtecekyönleri kitabı ile geldim. Kitapta bulunan 30 farklı başlık ile dahilerin hayatlarının bilinmeyen yok artık dediğimiz yönlerine konuk olduk. Nasıl bir takıntıları vardı, hayatları nasıl son buldu sadece isimlerini duyduğumuz hayatlarını ise bilmediğimiz dahiler neler
"Ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun” der Gorki.
İzahını Sartre yapar; “uyursan gece biter uyuyamazsan sen.”
Son noktayı Freud koyar: “çok uyumak kaçmaktır, uyuyamamak ise yakalanmak.”
Freud, Doyle ve Morelli arasındaki bağlantılar –hepsi de tıpla ilgisiz çalışmalarıyla ünlü olan hekimlerdi– meşhur İtalyan tarihçi ve göstergebilimci Carlo Ginzburg (1939–) tarafından verimli bir şekilde analiz edildi:
Körlük kitabı Covid19 pandemisinden önce yazılmış. Biraz ütopik de olsa ileride görme yetisi ile ilgili bir pandeminin olabileceği mesajını veriyor okuyucuya.
Birinci körden itibaren bir kadın dışında tüm insanların kör olduğu ve bu pandeminin nedenini kitabın sonunda dahi okuyucuya vermeyen bir yazar.
Maslow'un Fizyolojik ihtiyaçlar hiyerarşisinde bulunan yeme-içme, boşaltım cinsellik,uyku üzerinde sarmallanmış, her iki üç sayfada bir insan dışkılarını özellikle üzerine basa basa okuyucuya anlatıp, tiksindirip iğrendirmekten çekinmeyen ve çürümüş insan bedenlerini satır arasına serpiştirmek dışında fazla bir anlatım becerisini sahip olmayan, sağlam bir psikolojiye sahip insanların okuması gereken sarsıcı kitap.
Kitabın ortalarına yaklaştığınızda karantinaya alınan insanların yemek bulmak için ne tür iğrençliklere kalkıştığını da tanıklık ediyoruz.
Sigmund Freud'un Psikoseksüel gelişim dönemlerinde yaşadığı sorunların yazar üzerinde saplantılı bir hal aldığını düşünüyorum.
Kitabın sonunda insanlar birdenbire görmeye başlıyorlar ve yazarın ikinci kitabı olan "Görme" ye köprü kuruyor.
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 2023104,6bin okunma
Yazıda çok küçük ama anlamı çok değiştiren bir yazım yanlışı yapmışım.Düzelttim o yüzden tekrar paylaşıyorum.
"Özgürlük medeniyetin insana bir armağanı değildir.Hiç medeniyet Yokken insanoğlu çok daha özgürdü."
Sigmund Freud
Günümüzde devletler devlat adamları kendi halkı için yapmak zorunda olduğu şeyleri, Kendi kişisel başarısıymış gibi sanki yapmak zorunda değilmişde yapmış gibi gösteriyorlar.Belli bir mevkiye gelen kişi ve kişilerin, yapması gereken şeyleri yaptı diye alkışlayıp ilahlaştırmak doğru değil tabi ki!!Ancak yapması gereken şeyleri hakkıyla yapmışsa o zaman bir alkışı hak ederler...ki öyle bir şey göremiyoruz yapmadıkları yaptıklarından kat kat fazla.
Günümüzde devletler Kendi özgürlüğümüzü bize satmakla meşguller.Var olan özgürlüğümüzü alıp onu bize teker kazandırmaya çalışıyorlar .
~Şeye benziyor bir çocuğun ayağını kırıp hastane masraflarını karşiladiktan sonra çocuktan teşekkür beklemek gibi~
Bu Kendi düşüncemdi.
Belki yazımı Freudun sözüyle alakasız bulabilirsiniz ama çok ilgisi var.Daha detaylı anlatacaktım. zamanım yok belki başka zaman açılarim detayli😊
Sigmund Freud bu konuda katılıyorum.
Ama bazı konularda hiç katılmıyorum kendisine😅😅
Eğer yaşıyor olsaydı günümüzde konuşmak istediğim ve tartışmak istediğim kuramci,yazar filozoflardan hangisini söylüyorsanız.
Tartışmanın kazanani belli tabi 👉 ben 👈😅
Neyse hadi görüşürüz iyi günler dilerim 🍀👋👋
Freud bir hikayecidir, bilim insanı değil. New York Sun’ın kitap editörü Adam Kirsch, Freud’un ve Conan Doyle’un anlattıkları öyküler arasındaki benzerlikler hakkında şunları yazar:
Kuytu çalışma odası, düşünceli sessizlikler, parlak çıkarımsal sıçramalar, hattâ kokain bağımlılığı... Freud ile Sherlock Holmes arasındaki benzerlik gözden kaçacak gibi değil. Freud’un Kurt Adam ve Fare Adam isimli vaka incelemeleri Conan Doyle’un Kızıl Saçlılar Kulübü veya Benekli Kordon öykülerinin merak uyandırıcılığı ve cazibesini paylaşır. Bir ağaca tünemiş altı tane beyaz kurdun olduğu bir kâbusla veya atlara duyduğu saplantılı korkuyla, biri Freud’a gelir.