Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gamze GÜVEN

Gamze GÜVEN
@g2m9ee
Zifiri karanlığın arasına saklanmış güneş ışığı zerresi :*)
13 okur puanı
Ağustos 2023 tarihinde katıldı
Adımlarımın Ardında: Mucize
Hayatın basamaklarını adım adım çıkarken, Bırakmıyor muyuz ardımızda birilerini? Hiç düşünüyor muyuz elveda derken hissedilecekleri? Gidebilmek kolay kalanın hali ne peki? Bırakırsın ruhuna bir hiçlik, Ve derin bir anı birikintisi. Sanıyorsun ki tek gereken zaman, İlerledikçe kaybediyorsun benliğini halbuki. Sakın düşünme gözden uzak olursa, Gönülden de uzaklaşabileceğini, Elbet çıkar yaranı saracak birileri. Bütünüyle kapatmaya kimsenin gücü yetmez ki. Umudun kapıları açılacaktır elbet Güneş doğarken beraberinde getirir mucizeleri…
Reklam
Aynaya bakınca gördüğüm kırıklık; cam parçalarına mı ait? Yoksa ruhumun kan dolu zerrelerine mi?
Gölge
Karşında olup da konuşamayınca anlıyorsun, Aslında bazı şeylerin çoktan bittiğini. Hep varmış gibi kendimizi kandırmıyor muyduk sanki? Neden inanırız ki her zaman birilerine? Karşılaşmayacak mıyız en sonunda kimsesizlik ile? Umut diye tutunmuşuz uçurum kenarındaki iplere. Sağlam adımlar atacağımız yerde, Atanların gölgesine sığınmışız çaresizlik ile…

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yokluğunu anlasam da kabullenmek o kadar da kolay olmuyor Canımı acıtsan da sevmek bir ömürdü bende bir günde bitmiyor Ağlasam da süzülen her bir damlada yıkanır hatıran Dönüp dursam da yastığımın yanında boşluğun Yerin ise dolmuyor...
Vazgeçiyorum bak kendimden İnandığım her şeyden Koparıp kalbimi ruhumu söküp giderken Zaman ağırdı hani neden çabuk geçti?
Pera
Pera
Reklam
Bazen de özlemek; adını duymaya bile tahammül edemeyip, aynı zamanda adının aklının her bir zerresinden çıkmıyor oluşudur.
Kapalı Kapılar Ardında: Beyaz Umutlar
Hani olur ya bazen, hüzün kaplar insanın içini Anılar geçer bir film şeridi gibi, Ne kadar çalışsan da unutmaya Hiçbir işe yaramaz aslında. Durur aklının en ücra köşesinde; Anlamsızca. Ya bir yolu varsa unutabilmenin, Bir anda her şeyi silip, atabilmenin Çıkar mı dersin o yol benim karşıma? Sonunun ben olduğunu bir bilse Kapardı tüm kapılarını bir anda. Hiçbir zaman açılmayacak o kapılar, Kafamda dönüp duracak, bitmeyecek asla Olsun yine de deneyeceğim, hala umudum var Kahverengi topraktan beyaz pamuk çıkıyor sonuçta…
DELİRMEYE DOĞRU BİR ADIM: MUTLULUK
Düşündükçe delirir, delirdikçe düşünür insan. Geçip gitmesi hafifletmez yükünü acıların, En büyük yanılgımızdır zaman. Boğazımız olmuş düğüm düğüm, Lakin ağzımızdan çıkan tek şey; yalan. İçimize atıp sakladıkça Olmuyor mu en sonunda yüreğimiz, yanan? Her yaşanan mutluluğun sonunda bir elveda var. Biz değil miyiz verilen sözlere, güzel cümlelere kanan?
Can Kırıkları
Kim bu aynaya bakınca gördüğüm? Sanki pençelerini geçirmiş sırtına ölüm. Ruhu zihninin belirsizlikleri ile harmanlanmış bir kördüğüm. Gözleri hep yaşlı. Dizleri içerisinde kanların, Büsbütün. Bakışlarının derinlerinde yatar hüzün. Sürükleniyor; Her geçen dakika, her bir saniye, Çıkmak için çabaladıkça, Dibe batıyor günbegün. Yüzünde buruk bir gülümseme, Oysaki birikiyor boğazında, Suskunluğunun neticesindeki düğüm. Sessizliğinin ardında nice nice çığlıklar. İstiyor dinlenilmeyi, istiyor; Az da olsa tecessüm. İnsanların yüzlerinde, Hep sahte bir tebessüm. Kayboldu içtenlik. Kayboldu dürüstlük. Geri gelmesini bekliyor. İki büklüm...
Kayıp
Kayboldum; Ruhum ile zihnimin arasında. Ruhum beni karanlığa sürüklerken, Zihnim ise içindeki susmayan sesler ile, Önüme engeller koyuyor. Engelleri aştığım vakit; Bir uçurum beliriyor önümde. Dipten gelen bir feryat. Kurtaracaksın beni, Biliyorum, Diyor. Ulaşamıyorum, Ulaşamayacağım; Çığlıklar atan çocukluğuma. Çünkü biliyorum. Öleli epey zaman olduğunu. Yaşanamamışlıklarını istiyor. Kabullenmesi gerekiyor artık. Ne geçen zamanın, ne de gidenin geri gelmeyeceğini. Sönen umutlarının alevlenmeyeceğini. Mahsur kaldığı uçurumun dibinde, Kurtarılmayı bekliyor...
Reklam
GÖLGELERİN DANSI
Sokak lambasının ışığı işlerken yavaşça gözlerimin içine, Geçip oturdum soğuk kaldırımın en ücra köşesine. Her bir yağmur damlası süzülürken bulutlardan yere, Gözümden bir damla yaş aktı ellerime. Düşündüm. Neydi üşüyor olmamın sebebi? Havadaki rüzgar mı? Yoksa sensizliğin esintisi mi? Kalktım ayağa, dans ettim gölgen ile. Bıraktım tüm acımı, yükümü. Bir bir, büyük bir güçlükle. Dönerken biz, durdu sanki o an dünya. Karardı etraf, uçmayı bıraktı kuşlar gökyüzünde. Bir filiz yeşerdi ruhumun kurak çöllerinde. Saplanacak zaman geçtikçe bedenimin her yerine. Durmadım, durduramadım. Sonunun delilik olduğunu bile bile. Alkış tuttu anılar. Bakakaldı insanlar yapmakta olduğum şeye. Gülüp geçtim yine sadece. Fark ettim yağmurun durduğunu, ıslaklığı hissedemeyince. Yükledim tekrardan acılarımı, omuzlarımın üstüne. Yola koyuldum. Bir umut parçası yüreğimde...
Yanılgı
Sadece sen okuyamadın bu satırları. Göremedin bir türlü arkanda bıraktığın koca yığını. Bu kalbe senden kalan tek şey derin bir sızı. Düşünüyorum da bazen, Alabilseydim zamanı geri, Getirir miydim ki? Yaşadığımız bütün güzel hatıraları. Şimdiki aklım olsa, Yapar mıydım tekrardan aynı hataları? Söyler miydin bana? Bırakamam seni başlıklı, Umut dolu yalanlarını. Nasıl vereceksin? Bitmek bilmez gözyaşlarımın, Uykusuz geçen gecelerimin hesabını. Tam her şey yoluna girdi derken, İçime salınan bütün korkuları. Kafamdaki seslere eşlik eden, Sen ile dolu anıları. Her ne kadar zor olsa da kabullenmek. Sana dair tüm umutlar, Sadece birer yanılgı...
İNSANLIĞA SERZENİŞ
Düşler gereğinden fazla mı aydınlık? Yoksa hayat olduğundan daha mı karanlık? İnsanlar mı fazla zalim? Yoksa dünyaya kötülük mü hakim? Kurulu düzen bir bütün ise, Ne yani bizler miyiz kırık? Deneme yanılmaya dayalıdır yaşam, Hatalar biriktikçe; ne güç kalır, ne de zaman. Hep olmayanı isteyenleriz biz, Fakat olan ile yetinmesini de bilmeyiz. Bir
Umudu kurak topraklarda arayıp, Yağmayan yağmuru suçlamışız. Denizin berraklığına aldanıp, Dibindeki taşlara takılmışız. Yaslandığımız duvarları sağlam sanıp, Yıkıntılar arasında sıkışmışız. Giden geri gelecek ümidi ile, Pencere önlerinde sızmışız. Verilen bütün güzel sözlere inanıp, Aslında sadece kendimizi kandırmışız. Herkesi kendimiz gibi görüp, Hak etmedikleri gibi davranmışız. Hayatın şarkısını değiştirmek isteyip, Başa sar tuşuna takılı kalmışız. Pencereler ardındaki manzaraya bakabilmek için, Hep cam kırıklarına basmışız. Nedense biz hep, Yaşıyor olduğumuzu varsaymışız...
UMUTLAR KİRLİ, YER ÖNEMSİZ
Giderken katlettiğin yalnızca hislerim değil. Varlığın ile varlığını fark ettiğim, Kayıp çocukluğumdu. İçi umutlarla dolu bir balon tutuşturdun elime, Tam elimi uzattığımda gökyüzüne bıraktın birdenbire. Günbegün aradı gözlerim yukarıyı, Elimden ansızın kayıp giden, Vermiş olduğunu düşündüğü, Bir zamanlar. İçimde yeri koca bir boşluk olan