Temel düşünce insanlığa hizmettir ; hekim yalnız dostu değil , düşmanı da iyileştirmek için elinden eleni yapmakla yükümlüdür. Galen
Galen: “Bu büyük uzvu, bu hatrı sayılır organı böyle hayvani bir duruma indirgemek utanç verici. Biz bilim taraftarları ona “Büyük Çene Kemiği” lakabını taktık ki böyle bir şeyi nadiren yaparız. Onu böyle kullanmaktansa Kemiğin kafasını kesmek daha uygundur. Os frontisi böyle bir işe koşmaktansa onu kesip atmak daha iyi olur.”
Sayfa 24 - Altıkırkbeş YayınKitabı okudu
Reklam
İslam dünyası ilmi Eski Yunan'dan (Aristo, Sokrat, Galen vs...) almıştır. İslam uygarlığı diye bili­nen gelişmeyi sağlayan temel kaynak Kuran değil, Eski Yunan bilginlerinin ortaya koydukları bilimsel verilerdir.Bunun böyle olduğunu İslam bilginleri açıkça belirtmişlerdir.Hıristiyanlığın gelişiyle Ortaçağ karanlıklarına gömülen Ba­tı dünyası İslam aracılığı ile eski Yunan kaynaklarına kavuşmuş ve akılcılığa yönelmek suretiyle uygarlık yaratmıştır.
Yüksek İslam sosyetesinin entelektüel ilerlemesi, şiir ve süsleme sanatlarıyla sınırlı değildi. Maddi mallar gibi fikirler de kervan ve deniz yollarıyla gönderilip alınıyor, halifeler ve prensler saraylarını süslemek için ünlü âlimleri getirtiyorlardı. Hint ve Pers gelenekleri içinde çalışan Müslüman matematikçiler, cebir (ki Arapça el-cebr sözcüğünden türetilmiştir) ve trigonometriye kalıcı katkılarda bulundular. Müslüman gök bilimciler, hekimler ve kimyagerler, Müslüman entelektüel çevrelerinde olduğu kadar Avrupa'da da doğa bilimlerinin gelişmesini etkileyen eserler ürettiler. Abbasi halifesi El- Meymun'un (813-833) himayesi, aralarında Aristoteles, Platon ve Galen'in de bulunduğu ünlü Yunan filozof ve hekimlerinin eserlerini gün ışığına çıkaran bir hareketi başlattı ve bu eserlerin hepsi, devlet himayesindeki tercüme akademilerinde Yunanca'dan Arapça'ya çevrildiler. Arapça kitaplarda klasik Yunan geleneğinin varlığı, Müslüman bilimcileri insan-merkezli felsefi geleneklerle uğraşmaya zorlarken, Ortaçağ'ın en önemli Aristoteles yorumcularından ikisi olan, doğu İran saraylarındaki bir hekim İbn Sina (Latince'de 'Avicenna'; 980-1037 ) ile Kurtuba'lı Müslüman hukukçu İbn Rüşd'ün (Latince'de 'Averroès'; 1126-1198) ortaya çıkmalarını sağladı. Aristoteles'in Arapça kitaplarının İspanya ve doğu Iran gibi birbirinden onca uzak bölgelerde ortaya çıkması, İslamiyet'in dünya çapındaki uygarlığında fikirlerin de nasıl bir dolaşıma girdiğinin kanıtıdır.
Sayfa 28 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Ünlü tıp bilgini Galen
Ilias'in bilmediği birkaç önemli tıbbi bilgi daha vardı. Latincede coccyx kelimesinin kökeni ilginç bir şekilde guguk kuşundan gelmekteydi. Kuyruk sokumunu oluşturan dört kemik parçasının görünümü guguk kuşunun gagasını andırdığından kendisine böyle bir isim verilmişti. Ama Ilias'ın bilmediği ilginç bilgi, zamanında bu kemiğe, bu ismi veren kişiydi. Dünya tıp tarihinin en önemli üç hekiminden biri olan bu kişi, Ibn-i Sina (Avicenna) ve Hipokrat'in yanında büyük bir gururla duran, MS 130 ve 210 yılları arasında yaşamış ünlü hekim Galen'den başkası değildi. Ilias bu bilgiyi bilseydi eğer, muhtemelen hayatın kendisine vermek istediği bir mesaj olduğunu düşünüp Coccyx'in yanına hiç gitmezdi.
Sayfa 103Kitabı okudu
Doğru, kız çok güzel. Ama mesele güzellik değil. Ne yalan söyleyeyim, çok daha güzellerini gördüm. Ama bakışları. İşte bu daha önce gördüğüm bir şey değildi Galen.
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Geri185
859 öğeden 851 ile 859 arasındakiler gösteriliyor.