BİRİ BENİ GÖZETLİYOR İslam Aleminden Görme Teoremleri Yunanca felsefi, matematiksel ve tıbbi metinlerin Arapçaya ter­ cüme edilmesi M.S. 9.yy'e doruğa yükseldi ve İslam aleminde bü­ yük bir düşünsel mayanın tutmasına yol açtı. Bu dönemde, bilim ilk kez uluslararası bir çaba oldu. İslam dünyası İspanya ve Fas'tan Çin sınırlarına kadar
Eski Yunan ve Roma M.Ö.5.yy'de Leucippus ve Democritus'la başlayan atomcu filo­ zoflar materyalizmin ilk türünü ileri sürdüler. Bu teoreme göre gerçeklik hareket halindeki, bölünemez parçacıklardan -başka bir deyişle boşlukta hareket eden atomlardan- oluşuyordu. Maddi par- 425 RUPERT SHELDRAKE çacıkların nesnelerin yüzeyinden her yönde
Reklam
“Aklını bul da düşün! Nehirlerin üzerinden uçamaz, şelalelerden de atlayamaz. Hiç aleti edevatı yok. Demek ki kayıklara gitmesi lazım. Kayıklara! Doğru kayıklara Sam, şimşek gibi ! “ Sam dönüp patikadan aşağıya fırladı. Düştü, dizleri çizildi. Kalktı ayağa ve koşmaya devam etti. Kayıklarım karaya çektikleri Parth Galen çimenliğinin kenanna geldi. Kimsecikler yoktu. Arkadaki ormandan haykırışlar duyar gibiydi, fakat kulak asmadı. Bir an kıpırdamadan, ağzı bir karış açık kalakaldı. Kayığın biri kendi kendine çimlerin üzerinde kaymaktaydı. Bir çığlık atarak çimlerin üzerinden rüzgâr gibi uçtu Sam. Kayık suya indi. “Geliyorum Bay Frodo! Geliyorum!” diye bağırdı Sam ve uzaklaşmaya başlayan kayığa doğru bir hamle yaparak kendini nehrin kıyısından atıverdi. Kulaç boyuyla kayığı kaçırmıştı. Bir çığlık attı, koca bir şapırtıyla yüzüstü hızla akan suda buldu kendini. Ağzından hava kabarcıklan çıkartarak dibe giderken, Nehir kıvırcık saçlı başının üzerinde kapandı. Boş kayıktan bir telaş nidası duyuldu. Bir kürek hareketlendi, kayık döndü. Tam ağzından sular püskürtüp çırpınarak yukarı çıktığı anda, yetişip Sam’i saçlarından yakaladı Frodo. Sam’in kahverengi gözleri dehşetle yusyuvarlak açılmıştı.
Galen. Elem. Hipp. 1.2 (p. 60.12-19 De Lacy): [...] "Geleneğe göre" ifadesini "geleneksel olarak" ve "bize göre" anlamında kullanıyor, nesnelerin kendi do-ğasına göre değil. Bu ikincisi için "gerçekte" kelimesini kullanır, zira onun kullandığı anlamda "gerçek" "haki- ki" olandır. Onun söyledikleri şu anlama gelir: İnsanlar beyaz ile siyahın, keza tatlı ile acı ve bu türden diğer tüm niteliklerin bir şey olduğunu düşünüyor, oysa hakikate göre var olan sadece bir şey ve hiçbir şeydir. Nitekim yine onun "bir şey" dediği atomlar, "hiçbir şey" dediği ise boşluktur.
Sayfa 21
Galen. Exper. med. 15.7.5, Frag. graec., p. 1259.10-14 Schöne 1901: Demokritos bunu bilerek ne zaman görünümlere suç- lama getirse, "Renk geleneğe göre, tatlı geleneğe göre, acı geleneğe göre, oysa gerçekte olan atomlar ve boşluk- tur," dedikten sonra duyumların düşünceye şöyle cevap verdiğini kurgular: "Ah zavallı zihin, tüm kesin yargı- larını bizden alıyorsun, sonra da bize üstün geliyorsun öyle mi? Bu şekilde üstün gelmen senin yenilmendir."
Sayfa 21
Guatamala topraklarına cesaretle azimle, heyecanla çalışmya galen sıhhatli insanların gündelik ekmeklerini kazanmaları en tabi haklarıdır.
Sayfa 45 - Çağlayan YayıneviKitabı okudu
Reklam
848 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.