Galiba benim de.
-Demek bütün hayatınızı hep böyle geçirdiniz? +Evet, hep böyle... Galiba sonum da böyle olacak.
Bilge ağlıyordu, Hikmet susuyordu. Bilinmeyen bir süre geçtikten sonra birden kapı vuruldu. Hikmet, dalgın gözlerle kapıya yürüdü. Ne yaptığını düşünmeden kapıyı açtı. Sevgi içeri girdi. Sevgi? Dalgınlığından kurtulamadı. İşte bir olay, diye düşündü. Başım ağrıyor. Sevgi, Bilge’yi görünce bir an gözlerini kapar gibi oldu. Başını çevir, bakma.
Reklam
Benim de sonum böyle olacak galiba
Gözlerini yumar yummaz gördüğü: -Besili, kuvvetli, alevden dili sarkık, bembeyaz testere dişleri, sipsivri hançer gözlü bir köpek kendisine hırlıyor. Bütün iradesini toplayarak kendisine emretti: — Uyu! Uyumadı, bayıldı...
Galiba benim de sonum böyle olacak.
Çok içmiş ve neredeyse çıldırarak ölmüş. İşte görülüyor, bir şey olan ve bir şeyler anlatmaya çalışan, böyle bir yazgıyla son bulmak zorunda kalıyor.”
Sayfa 45