Kurtarıcı… Galiba benim için Nesbo’dan okuduğum en iyi kitap olarak Nemesis’i tahtından etti. Geçmişte yaşanmış askeri olaylar üzerinden yürüyüşünü ele alırsak Kızılgerdan’a benziyor. Fakat bu sefer daha nefes kesici bir olay örgüsü var, çünkü sanki siz de Harry Hole ile birlikte bu ‘suratsız’ katili yakalamaya çalışıyorsunuz. Bir koşuşuturmaca
Bir tek özlemleri deviremedim şu ince bileklerimle
Geriye kalan her şeyi yıktım, fena yaptım
Ve en güzeli unuttum
Defalarca tekrаrladım kendimi her yeni gün için
Ama her yeni gün eskidi, yarın
Baktım ki hep or'dayım, aynı noktalardayım
Ortada kalmış ortalık kişiyim
Sen şimdi yoluna bak, ben adımlarını sayarım
Bütün bu olanlara dayanamam ama madem öyle hazırım
Ama galiba...
Bu kitaba nasıl bir inceleme yazılır hiçbir fikrim yok ama çok sevdiğimi söyleyerek başlayabilirim. Prenses Gelin hem yazar hem de önemli bir senarist olan William Goldman tarafından 1973'te yazılmış kitabı ve 1987'de çekilmiş filmiyle aslında oldukça popüler olan bir eser. Ülkemizde ise pek bilinen bir yapıt değil ya da ben denk
Kuklacı ️
Herkese selamlarr! Emre Timur’dan bir süredir okuma yapmamıştım ve bu kitabın da çıkmasını uzunca süre bekledikten sonra, Kuklacı çıktığı an kavuştuk!
“Devamlı kafamın duvarlarına çarpıp duracak olan bu sineği, niçin kafatası odama davet ettim ki?”
Seçebilir miyiz ki neyi düşünüp neyi düşünemeyeceğimizi? Bazen öyle olaylar
Gene de bildiğin ve belki de şaştığın halde, sıkılıyor, usanıyorsun, sevdiğimi söylememeden. Beni vurduğun ve galiba ölüm yaraları açtığın yönüm de bu işte. Bense anlatmak, kafana, yüreğine, derinin altında dolaşan asıl ölümsüz rüzgârına işlemek istiyorum: Öyle seviyorum ki üstüne yâr sevemem. Öyle seviyorum ki senden gayri hiçbir nen, hiçbir kavram olamaz, tutamaz beni. Seni, bu güne dek sevdiğim, iş-dert edindiğim, hiçbir kimseye, hiçbir düşünceye benzetemem. Seni, senden gayrı hiçbir nenle ölçemem, mukayese edemem ve sana yalan söyleyemem.
Sayfa 172 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsanın zaman zaman yaraları ile tuhaf bir ilişkisi oluyor: Bitsin istiyoruz, kabuk bağlıyor mesela fakat kaşımaya devam ediyoruz. Bilerek. Ne tuhaf. Afşar Timuçin, "İyileşen yaraya ikide bir dokunmanın ne anlamı var?" diye bu yüzden sitem eder. Bu eziyeti ne kendimize ne bir başkasına yapmalı sevgili okur. Yaralar yaşandığıyla kalmalı.
Dünyanın derdini düşününce ne denli sıkılıyor canımız. Kimselerin umurunda değil olan bitenler. Alasdair Gray, "Senin kalbin bu berbat dünya için biraz fazla iyi canım," der. Varsın öyle olsun sevgili okur. Dünya berbat diye rengini alacak değiliz bu cehennemin. Elbette üzülecek, elbette dertleneceğiz. Çiçekli bir gün dileriz. Var