- Beni dinleyin şair, dedi. Size galiba hiç bilmediğiniz bir tabiat sırrı açmak istiyorum. Bana şu anda günahkâr, belki alçak, ahlaksız, akılsız diye ad verdiğinize eminim; ama imkân olsaydı da -ki insan tabiatı için asla mümkün değildir- herkes, hepimiz, benliğimizin en gizli köşelerini olduğu gibi açığa vurabilseydik. Başkalarına, hatta en yakın dostlarına, sırası gelince kendine bile itiraf etmekten çekindiğin ne varsa hepsini korkmadan ortaya dökebilseydin! O zaman dünyayı saracak pis kokudan hepimiz boğulurduk. Arada söyleyeyim, toplumun düzeni, görgü kuralları bu bakımdan iyidir zaten. Derin bir fikir gizlidir bunlarda. Ahlaki olduğu iddia edilemeyecek; fakat koruyucu, bize rahatlık sağlayan bir fikir... Bu da azımsanmamalı; çünkü ahlak da rahatlıktan başka şey değildir. Yani rahatımız için ortaya çıkartılmıştır. Görgü kurallarından ileride ayrıca bahsedeceğim. Şimdi hepsini birbirine karıştırırım; sonra hatırlatın bana. Son olarak şunu söyleyeyim: Kusurlarımı, ahlaksızlığımı, akılsızlığımı başıma kakıyorsunuz. Halbuki bütün suçum belki başkalarından daha samimi olmam, o kadar. Az önce de dediğim gibi, başkalarının kendilerinden bile sakladığı gerçekleri ben açıkça ortaya döküyorum. İyi yapmıyorum; ama şimdilik canım öyle istiyor.
•~• "Sevmedi. Öyle göründü ve öyle görünmesini de çok iyi bilir. Yahut galiba, öyle göründüğü zamanlarda hakikaten biraz seviyordu. •~•
Reklam
İnsan tabiattan bile bıkıyor. İnanmazsın bütün bu manzaraları gülünç bulurum. Bize vaktiyle öğretmişler ki, dağ, dere, tepe, deniz, mehtap güzel şeylerdir. Bu telkin altında, kendimize bunları güzel göstermeye çalışıyoruz. Bana, öyle geliyor ki, güzel hakkındaki telakkilerimiz biraz tekâmüle muhtaçtır. Artık basmakalıp manzaralardan hoşlanmıyorum. İçimde her şeye, tabiata, sanata, kadına karşı bir tiksinme var. Galiba yaşamaktan pek yorulmuşum.
Sayfa 51
GALİBA RUH EMİCİLERİ DE SICAK BUHARA TABİ
Sıcak Buhar, cennete gidemeyen, ıssız yollarda başıboş dolaşan biridir, öyle birinin içinden geçersen, öldüğün zaman sen de sıcak buhar olursun, sen de geceleyin başıboş dolaşır, insanların soluğunu emersin.
Sayfa 53
Ari tamamen hareketsiz yığılıp kaldı, gözleri devrildi, göz akı ortaya çıktı. Iggy sakin olmaya çalışarak, “Max?” dedi. “O da neydi öyle?” “Ben... ben...” Yutkundum. Hâlâ Ari’nin göğsünün üstünde oturuyor, başını ellerimin arasında tutuyordum. “Galiba boynunu kırdım.” Tekrar yutkunmaya çalışırken kendimi hasta hissediyordum. “Galiba öldü,” dedim.
Novella DinamikKitabı okudu
"Bana öyle büyük bir şefkat gösteriyordu ki galiba sırf onu hayal kırıklığına uğratmamak için uslu duruyordum..."
Sayfa 106 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
" İşte!.." dedim, " benim aradığım adam bu!" Sonra da onu neden aradığımı bile düşünmedim; galiba ruhum öyle hissetti.
Kocaların da akılda tutmaları gereken şey, kadınların da onlar gibi beş duyusu olduğudur. Kadınlar da onlar gibi görür, koku alır, onlar gibi tatlıyı ekşiyi ayıracak damak zevki vardır. Bizi başkalarına değiştirdikleri zaman yaptıkları nedir? Eğlenmek mi? Öyle galiba. Bundan zevk duyuyorlar mı? Elbette duyuyorlar. Öyleyse, yanıltan zaafları mı? Evet. Ya bizim erkekler gibi zevk alma duygumuz, eğlence isteğiniz, zaafımız yok mu? Bize iyi davransınlar öyleyse, yoksa bilsinler ki bize yanlış yolu gösteren kendi yaptıkları yanlışlardır. DESDEMONA İyi geceler, iyi geceler. Tanrı bana yanlışlardan yanlış davranmayı değil, yanlışlardan doğru davranmayı göstersin!
"Tavuk sürüsü, içlerinden birinde kan lekesi gördü mü, hep birlikte onu gagalamaya gider, bildin mi? Gagalarlar, gagalarlar, sonunda tavuğu etiyle, kemiğiyle, tüyüyle lime lime ederler. Tabii o arbedede sürüden başka tavuklara da kan sıçrar. Haydi bakalım, bu defa sıra onlarda. Yenileri lekelenince, bu defa onlar ölene dek gagalanır. Bu iş böyle sürer, gider. Bir gagalama şenliği, birkaç saat içinde bütün sürünün yok olmasıyla sonuçlanabilir ahbap, gördüm öylesini. Aklın almaz manzarayı. Bunu önlemenin de -tavuklarda- tek bir yolu vardır, göremesinler diye gözlerini bağlamak." Harding uzun parmaklarıyla dizini kavrıyor, kendine doğru çekiyor ve arkasına yaslanıyor. "Gagalama şenliği demek. Güzel benzetme gerçekten, arkadaş." "Pis gerçeği söylemem gerekirse, az önce katıldığım toplantı bana tam da bunu hatırlattı işte. Pis tavuklar sürüsünü." "Kan lekeli tavuk da ben oluyorum galiba, öyle mi arkadaş?" "Aynen öyle ahbap."
Sayfa 97
"Herif evli değil kardeşim bi kere. Daha önce bi kere ev­lenmiş galiba, sonra da boşanmış. Öyle, kadınlara falan da düşkünlüğü yok diye duydum, tuhaf değil mi? Yani, beni konuşturma işte. Daha ne söyliyim. llçeye ibne bir belediye başkanı istiyorsanız, buyrun seçin! "
Sayfa 154 - İletişimKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.