Gamze️️

Gamze️️
@gamze4_
Ancora imparò️️️️️
320 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
"Ama bil ki en güzel hatıralar kalbinde olacak."
İçimdeki Müzik kitabının devamı. Melody artık 12 yaşında. Ve yavaş yavaş genç bir kız oluyor. Melody bu kitapta bir kampa gidiyor. Onun gibi özel çocukların bulunduğu bir yedi günlük kamp. Melody, burada yüzüyor, ata biniyor, dans ediyor ve daha bir çok şey yapıyor. Bütün bunlar Melody için rüya gibi çünkü onun için bütün bunları yapabilmekten çok uzak bir hayatı var. Melody, bu bir haftada bir sürü şey deneyimliyor ve yeni arkadaşlar ediniyor. Melody'nin de yaşıtları gibi eğlenebiliyor olduğunu görmek çok güzel. Umut dolu sıcacık bir hikaye, akıp gidiyor
İçimdeki Melodi
İçimdeki MelodiSharon M. Draper · Timaş Genç · 20222,583 okunma
Reklam
256 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
"Sadece bir kez olsun kardeşime sarılabilmek ve babama onu sevdiğimi söyleyebilmek isterdim. Bir makine üzerinden değil, gerçek kelimelerle." Melody, beyin felci olan 11 yaşında bir çocuk. Yürüyemiyor, konuşamıyor, tekerlekli sandalyeye mahkum. Hiçbir uzvunu kullanamıyor ama beyni mükemmel işliyor. Fiziksel engeli dışında yaşıtlarından hiçbir farkı yok. Kitapta tam olarak bunu anlatıyor aslında. Fiziksel engelli insanlara 'engelli' deyip geçiyoruz ama onların kendi içlerinde ne yaşadıklarını hiçbirimiz bilmiyoruz. Okurken Melody ile çok kez empati kurabiliyorsunuz. Sıkmadan okunan bir kitap. Su gibi akıp gidiyor.
İçimdeki Müzik
İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Genç Yayınları · 202130.9k okunma
216 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Feminist ütopyanın ilk örneklerinden. 1915 yılında yazılmış. Dönemin şartlarına göre bence çok cesur bir adım. 1915'te tefrika edilmiş fakat kitaplaştırılması 65 yıl sonra olmuş. Kitap, 3 Amerikalı erkeğin keşfettiği bir ülkeyi anlatıyor. Sadece kadınların yaşadığı, yaklaşık iki bin yıldır hiçbir erkeğin olmadı bir kadınlar ülkesi. İsimleri Terry, Jeff ve Vandyck olan bu üç erkek, bu ülkeyi bulmak için yola çıkıyorlar. Hiç erkek olmadığına inanmadıkları gibi büyük bir ön yargıları da oluşuyor. Sadece kadınların yaşadığı bir ülke nasıl olabilir ki? İlkel bir topluluk, belki de dönemin çok gerisinde kalmış bir ülke bekliyorlar. Fakat oraya gittiklerinde beklentilerinin tam tersiyle karşılaşıyorlar. Öncelikle hiç erkeğin bulunmamasına rağmen çocukların var olduğu görüyorlar. Çocukların hepsi de kız. Sonrasında oradakilerle sohbet edip vakit geçirdikçe toplumsal cinsiyet rollerini sorgulama başlıyorlar. Kadınların ve erkeklerin daha doğmadan üzerlerine atfedilen roller vardır. Bu rollere farklı bir bakış açısı getiriyor bu kitap. Çünkü bu ülkede sadece kadınlar var, ve kadınlar ülkesinde var olan her şey kadınların eseri. Savaşın olmadığı, kin, nefret, kıskançlık gibi kötü duygularım barınmadığı, huzurlu bir yaşam oluşturdukları bir ülke görüyoruz. Bizim dünyamızın yanında tabir-i caizse cennet kalıyor bu ülke. Anneliğin kutsallığına ve bu ülkede ne kadar çok değer verildiğinden de bahsedilmiş. Beğendiğim kitaplar arasında yerini aldı. Bence okumak için bir şans verilmeli.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812.5k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
128 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Yarı otobiyografik bir kitap. Yazar Osamu Dazai, karakterimiz Oba Yozo üzerinden kendi hayatını anlatmış. İnsanların sahteliğiyle çok küçük yaşta tanışmış bir çocuk olan Oba Yozo, kendini hiç topluma ait hissedememiş. Ailesinden kopan zor yıllar geçiren ve birçok kez intihar girişiminde bulunan biri. İnsanlardan ürkmesine, korkmasına rağmen onlardan kopamıyor. Bu durum onun genç yaşta çok acı çekmesine, talihsiz olaylar yaşamasına sebep olmuş. Öyle ki yirmi yedi yaşında akıl hastanesine yatmak zorunda kalmış "Eğer seni bu hastaneye koyuyorlarsa deliydin ve bu hastanenin dışındaysan deli değildin." Şeklinde bahsediyor kitapta. Kalabalığın içinde yalnızlığı, bunalımı, anlaşılamamayı, insanların sahteliğini çok güzel anlatan bir kitap. Kitap yavaş ilerlemesine rağmen hiç sıkmıyor. Japon klasiklerinden ilk okuduğum kitap oldu. Kitabı beğendiğimi söyleyebilirim.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202335.3k okunma
176 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Ikigai, yaşam amacı anlamına gelmektedir. Sabahları yataktan kalkmak için bir neden. Kitabın yazarları bizzat gözlemlediği bilgileri, o bölgedeki insanlarla yaptıkları konuşmaları ve konuyla ilgili bilimsel araştırmaları aktarmışlardır. Kitap genel olarak akıcıydı ve bilgi yüklüydü. Sağlıklı yaşam için yeme-içmeden egzersize, Yaşam amacımızı sorgulatmaya,  yaşarken neleri gözden kaçırıyoruz, neleri yaşayamıyoruz gibi bir çok konuda güzel bilgiler ve ipuçları veriyor. Kitabı okuduktan sonra kendi hayatınızı sorguluyorsunuz. Kendi ikigainizi bulma çabasına giriyorsunuz. Ben ne için yaşıyorum? Kitapta Japonların yeme-içme geleneği, yaptıkları egzersizler yer alıyor. Mesela diyor ki Japonlar her gün saatlerce egzersiz yapmazlarmış. Ama yarım saatten fazla da aynı koltukta oturmazlarmış. Yani bu onları çok hareketli olduğunu gösteriyor. Japonların yaşam standartları da çok yüksek. Belki de hemen hemen hepsi sevdikleri işi yapıyor. Çünkü kitapların emekli olduktan sonra bile çalışmaya  devam ettikleri yazıyor. Bir insan anca sevdiği bir işi yapıyorsa bırakamaz. Yani ikigaisi yaptığı meslekse. Dünya üzerinde en uzun yaşayan insanlar Japonlardır. Kitapta uzun yaşayanlar insanların hayatlarına verdiği ipuçları da mevcut. Kitap okunabilecek, güzel bir kişisel gelişim kitabıydı. "Hayatımıza direnç kazandırmak için güçlüklerden korkmamalıyız çünkü her engel büyümek için bir fırsattır. Yaşam tarzımızı düzelterek ve ikigaimize odaklanarak anti-kırılganlık tavrı benimsersek her savrulmak daha güçlü olmanın bir yolunu buluruz."
Ikigai - Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı
Ikigai - Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam SırrıFrancesc Miralles · İndigo Kitap · 202019.2k okunma