İlkel insanlığın temel ihtiyaçları ve istekleri, böylece
dinsel törenlerin ilk hedefleri, bitki, hayvan ya da insan olsun,
kabileyi artırmak ve çoğalmayı sağlamaktır.
Âşıklar geçici olarak aralarında bir ilişki kurduklarını bilselerdi, birbirlerini üzmekten uzak kalırlardı. Sadece hayatlarının kısa bir zamanı için beraber yürümek olanağı kendilerine verildiği için, aşklarının şaşmaz kanunu onları birbirlerinden koparıp ayıracaktır.
Sevgi bir etkinliktir; edilgen bir olay değildir; bir şeyin içinde olmaktır, bir şeye kapılmak değil. Sevginin etkin özelliği, en genel biçimiyle şöyle tanımlanabilir: Sevgi, vermektir, almak değil.
Vermek nedir? Çok kolay gibi gelse de, bu sorunun yanıtlanması karışıklıklar, belirsizliklerle doludur. Bu konuda en büyük yanılma, vermenin, bir şeyden “vazgeçmek" ondan yoksun kalmak, o şeyi birisinin uğruna vermek diye anlatılmasıdır. Kişiliği gelişmemiş, alıcılık, sömürücülük ya da istifçilikten öteye geçememiş birisi, verme eylemini böyle anlar.
Sevgi bir etkinliktir; edilgen bir olay değildir; bir sevin
İçinde olmaktır, bir şeve kapılmak değil. Sevginin etkin özelliği, en genel biçimiyle şöyle tanımlanabilir:. Sevgi, vermektir, almak değil.
güzel kadın nasıl azsa, yakışıklı erkek de öyle azdır.
Önemli olan, başka niteliklerdir ve zamanla bu niteliklerinizi öğrenen kadınlar size ilgi duyabilirler.
âşık oldukları halde, sevdiklerini sanan milyonlarca insanı eklersek, insanların büyük bir çoğunluğunun zaten sevgisiz birleştikleri sonucunu çıkarabiliriz.