merlin

merlin
@gayenurkarabay
söylenti dergi - editör şefi
öğrenci
cbü | türkçe öğretmenliği
31 March 2000
38 reader point
Joined on December 2020
Acıdan öldüğün söylendi. Ama senin içindeki üzüntü seni anımsayanlarınki kadar büyük değildi. Sen sonunda boşluktan başka bir şey bulamama tehlikesini göze alarak mutluluğu aradığın için öldün
Reklam
Bütün savaşlar sonunda kaybedilir. İki taraf da kaybeder Nikko.
Pişmanlık kapılarını peşin peşin kapatmak ise her zaman daha akıllıca bir işti.

Reader Follow Recommendations

See All
Aceleye gerek yok. Işıldamaya gerek yok. Kendinden başka kimse olmaya gerek yok.
Çünkü nefretin, daha çok zehirlenmiş aşk olduğuna inanıyorlardı.
Reklam
Ruhumun gördüğü son rüyanın siz olduğunuzu bilmenizi isterim.
Yaşamın sonu hiçbir zaman bana ırak gözükmedi. Her yüzde, her solukta, her büyüyende, her yaşlananda, her sarılmada, her sabahta gördüm yaşamın sonunu.
Bütün günlerini içerek geçiren, gene de çalışabilen insanları hep kıskanırım. Belli bir sarhoşluk içinde yeryüzüne dayanmak daha kolay.
Artık bundan böyle acıları mutluluk olarak nitelendirmeye karar verdim. Yaşamımın en mutlu anlarında da aynı güçle acıyı duymadım mı
Kurtulmaya gelmiyoruz dünyaya. Daha da saplanmak için buradayız. Dibine kadar. Onun için çürüyor bedenlerimiz ölünce.
Reklam
Savaş... Şimdiye dek olan her şeye son demekti bu. Büyük küçük tüm sevinçlere son, çocuk hayal etmeye son, insanın yaşamını dolduran tüm iyi şeylere son.
Bana öylesine bağlıydı ki, Güneş bile bu kadar bağlı değildir güne.
Eğer sadece kendi benliğimden ibaret isem, yaratılmış olmamın ne gibi bir anlamı olabilir ki? Bu dünyadaki en büyük acılarım, Heathcliff'in çektiği acılar olmuştur ve onları başladıkları andan itibaren hissetmiş ve gözlemlemişimdir. Benim bugüne kadar hayattaki tüm düşüncelerim onda odaklanmıştır. Dünyadaki her şey yok olsa ve bir tek o kalsa, benim varlığım devam ederdi ama her şey yerli yerinde kalsa da o yok olsa, evren benim için bir yabancı olur ve kendimi onun bir parçası olarak göremezdim.
öldürülen her insan için bizim de biraz öldüğümüzü anlamak ne çok zaman alıyormuş meğer!
Ne olmuştu da, "Seninle dünyanın her yerine gelirim," diyen Müzeyyen, durduğu yerde çekip gitmelere başlamıştı.
İsterseniz kütüphanelerinizi kilitleyin ama zihnimin özgürlüğünü kilitleyebileceğiniz hiçbir kapı, kilit, sürgü yoktur.
Reklam
hiçbir şey umudun ulaşamayacağı kadar uzak olmamalı. hayatın kendisi zaten bir umut.
bir kıza aşık olmuştum. onu görmek için altı saat yol almam gerekiyordu. bir sabah treni kaçırdım. aşık olmaktan vazgeçtim
ama bil ki, zihnin cehennemdir. sonsuza dek yaşayacak.
düşünmek mi! sizi düşünmüyorum, siz her an ruhumdasınız.
insanlar bir yerden gelmedi bence. bir yere de gitmiyorlar.
Reklam
iyilikle arasında asla aşamaycağı bir duvar vardı ve o duvara çarpıp parçalanmaktan vazgeçemiyordu.
insan aşık olduğu zaman hep kendi kendini aldatmakla işe başlar, başkalarını aldatmakla sona erdirir.
sorarlarsa "ne iş yaptın bu dünyada?" diye, rahatça verebilirim yanıtını. "yalnız kaldım. kalabildim. altı milyarın arasına doğdum. ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından."
Seni suçlamıyorum, seni sen olduğun gibi seviyorum, sıcakkanlı ve unutkan, özverili ve sadakatsiz, seni öylece her zamanki halinle ve şimdi de olduğun gibi seviyorum.
Dürüst olalım... Dinler ve Tanrılar! Hepsi ben ölünceye kadar.