Zaman zaman kalplerinizi dinlendirin.
Çünkü kalp sevmediği şeyleri yapmaya zorlanınca körleşir.
İmam Gazali
İkindi namazından önce yetmiş defa ‘Estağfurullah ‘de ki, senin yetmiş yıllık günahına kefaret olsun.
İslâm, bildiğiniz, arzu ettiğiniz ve umduğunuz şeylerden başka, öte bir şeydir.
“Deve, inlemeyi (veya bağırmayı) bırakmadıkça Arap da şiiri bırakmaz.”
Sayfa 89Kitabı okuyor
Hz. Aişe buyuruyor ki:
Hz. Peygamber [s.a.v] elindekini bıraktı
ve benim yanıma gelip sevincinden iki gözümün ortasından öptü ve şöyle dedi:
"Ey Aişe! Allah (c.c) sana hayrı mükâfat olarak
versin. Benim senden aldığım sevinç kadar, sen
benden sevinç almış değilsin."
Sayfa 88Kitabı okuyor
Süslenip püslenmeyi sevenler, rengarenk elbise ve örtülerin peşinden koşanların, kendisini gün boyu süsleyen gelinden farkı yoktur. Kişinin kendine tapması ile puta yapması arasında bir fark yoktur. Her ne zaman bir kul Allah'ın (cc) dışında bir şeye taparsa, Allah (cc) o kişiye perdelenir. Bir kimse elbisesi ile helal ve temiz olması haricinde çok ilgilenir ve kalbi de buna meylederse, o zaman o, kendi nefsi ile meşgul olmuş olur...
Kişi fiziksel hastalıklardan ölümle kurtulur. Ancak kalp hastalıkları öyle bir illettir ki, ölümden sonra da -Allah korusun- ebedi vebali olacak şekilde daimidir.
Denilmiştir ki: "Çocuğun, kokladığın bir reyhandır. Yedi yıl onu koklarsın; yedi yıl da o sana hizmet eder. Ondan sonra o ya düşmanın olur, ya da ortağın."
“Lanet etmek, lanet edilen şeyin Allah Teâlâ(c.c)'nın rahmetinden, hayır ve bereketinden mahrum kalmasını dilemektir. Bu sebeple ne insan, ne hayvan, ne de cansız şeylere beddua etmek caiz değildir.”
Sayfa 74Kitabı okuyor