Rıza Sarraf, vatandaş olarak ilk defa oy kullandı. Gazeteciler " kime oy verdiniz" diye sordu. " Valla ben pusulada bir aday gördüm, başka aday var mıydı? " cevabını verdi. Ne şirin di mi...Sadece hayırsever değil, pek de espriliydi!
Sayfa 264Kitabı okudu
Gazeteciler içeri tıkılırken, içerideki bir gazeteci dışarı çıkarıldı. 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismardan 13 sene hapis yiyen Hüseyin Üzmez serbest bırakıldı. Adalet sistemimiz ''gazetecilere özgürlük'' talebini yanlış anlamıştı!
Sayfa 242
Reklam
1900-1905 yıllarından başlayarak, işçi ve köylüler arasındaki propaganda iki temel öğretinin sözcüleri tarafından yapıldı: Devletçi sosyalizm ve anarşizm. Devletçi sosyalizm propagandası, sıkı bir şekilde örgütlenmiş olan Bolşevikler, Menşevikler, Sosyalist Devrimciler ve benzeri demokratik parti ve gruplar tarafından yürütüldü. Anarşizm ise, bir
Sayfa 33
Aziz Nesin'in Markopaşa'da Yayınlanmış İki Öyküsü 1949 Yılında İngiltere Prensesi Elizabeth, İran Şahı Rıza Pehlevi, Mısır Kralı Faruk üçü birden Ankara'daki elçilikleri aracılığıyla Türkiye Dışişleri Bakanlığı'na resmen başvurarak, bir yazısında kendilerini aşağıladığı gerekçesiyle, Aziz Nesin'e karşı dava açtılar. Dava sonucu Aziz Nesin 6 ay
http://oykuleroykuculer.blogcu.com/aziz-nesin-in-markopasa-da-yayinlanmis-iki-oykusu/194944
Biz gazeteciler işsizlik ve üretim sorununun üstünü örtmeye değil, aksine bunu gündemde tutmaya çabalamalıyız.
“Pohpohlama” demişti Karkov. “Ben gazeteciyim. Ama tüm gazeteciler gibi edebiyat yapmak istiyorum.” (s. 261) “Bilir misiniz ki, ben Sovyetler Birliği’ndeyken insanlar Azerbaycan’da bir kasabada herhangi bir adaletsizlik söz konusu olduğunda bana, Pravda’ya yazarlar. Bunu biliyor muydunuz? ‘Karkov bize yardım eder’ derler.” (s. 449)
Reklam
- ... gazete okumadığınızdan bahsediyordunuz. - Evet, okumam. Ne kadar çok kötü haber yazarlarsa o kadar satacaklarını düşünüyor bence gazeteciler. Ben de para verip sonra da dünyanın dertleriyle kafamı bozmak istemiyorum. Herkesin derdi kendisine yeter.
"Harbin sonlarına doğru, artık hiç bir şey ummayan, bir zafer de bildirse hiçbir habere sevinmeyen halkın bu sessizliğinden iktidara vehim mi geldi, nedir, " Gazetelere biraz serbestlik versek..." derler. Kimi bunun havadaki zehri almak gibi faydası, kimi de zararlı olacağını söyler. Talat Paşa gülümseyerek: - Sanki ne olacak sanıyorsunuz? Hürriyeti buldular mı gazeteciler birbirine hücum ederler, halkı da hükümeti de unuturlar, cevabını verir. Iyi de sezmiş. Gazeteler nefes alınca, bir şeker yolsuzluğu dedikodusu üstünde birbirlerine girmişler, hücum etmek için gene de kendi kendilerini arayıp bulmuşlardı."
Sayfa 146 - pozitif yayınevi
...Hapisten çıktığı gün, Kara Bart ile kendisini kapıda bekleyen gazeteciler arasında şu konuşma geçer: -Bir daha suç işleyecek misiniz? -Hayır. -Şiir yazacak mısınız? -Suç işlemeyeceğimi söyledim ya!
Sayfa 71 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ihlara vadisinin kenarında, başı dumanlı Hasan dağının kıyısında, Aksaray’da dünyaya geldi, 1988 yılında, Güzelyurt kasabasında. * 1924’teki mübadele sırasında bugünkü Makedonya topraklarından göçen Türkler yerleştirilmişti oralara… O nedenle sarışındır hep Güzelyurt’un insanı, tıpkı Mustafa Kemal gibi… Enes de öyleydi. * Kendini bildi
1 Mart 2016 Sözcü - Bordo
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.