Garsoniyere dönüyoruz. Sevgiliyiz biz. Sevişmeden duramıyoruz.
Sayfa 62Kitabı okudu
Bakmak bir şeye karşı, bir şey için merak duymaktır, düşmektir
Sayfa 55Kitabı okudu
Yazdığımı sandığımı sandım ama hiç yazmadım, sevdiğimi sandım ama hiç sevmedim, kapalı bir kapı önünde beklemekten başka bir şey yapmadım hiçbir zaman.
Sayfa 29Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Bir şeye erişmek gerektiğinden değil, bulunulan yerden çıkmak gerektiğinden.
Sayfa 27Kitabı okudu
Biliyorum ki kadınları güzelleştiren şey giysiler değil, güzellik özenleri de değil, kremlerin pahalılığı, süslerin enderliği de değil. Biliyorum ki sorun başka yanda. Nerede, bilmiyorum. Kadınların sandığı yerde olmadığını biliyorum yalnızca.
Sayfa 23Kitabı okudu
Yaşamımın öyküsü yok. Böyle bir öykü yok. Odak diye bir şey olmadı hiç. Yol yok, iz yok, alabildiğine geniş yerler var, buralarda bşr zamanlar biri varmış sanrısını uyandırıyorlar, ama doğrı değil, hiç kimse yoktu.
Sayfa 13Kitabı okudu
Ama bu amaç için tüm yaşananları yaşanmamış saymak gerekirdi, bu da kendimizi silmemiz demek.
Sayfa 67Kitabı okudu
…beni derinden etkileyen şeyin seni ilgilendirmesi gerekmez, ya da tam tersi sana göre masum olan şeyi bana göre suçludur, ya da tam tersi senin için önemsiz olan şey benim mezarım olabilir.
Sayfa 60Kitabı okudu
Evlenmek,bir aile kurmak, gelen bütün çocukları kabullenmek, bu güvensiz dünyada onları yaşatmak, hatta biraz da yönlendirmek bana göre bu dünyada bir insanın yapabileceği en yüce şey. Görünüşte bir çok insanın bunu kolayca başarmış olması aksi bir kanıt sunmaz.
Sayfa 59Kitabı okudu
Burad sahiden de bir parça bağımsız olarak senden uzaklaşabilmiştim, arka tarafı bir ayağın altında ezilmiş, ön tarafı koparak kenara doğru sürünmeye çalışan bir solucanı andırsa da.
Sayfa 51Kitabı okudu
Küçükken baktığım yerde yalnızca ulaşılmaz derecede mükemmel insanlar gördüğüm için gerekli olduğuna hiçbir yerde tanık olmadığım bu şüphecilik, bende kendime yönelik şüpheye ve diğer tüm insanlara karşı bitmeyen bir korkuya yol açtı.
Sayfa 45Kitabı okudu
“Utancının, kendisinden daha uzun ömürlü olmasından korkuyor.”
Sayfa 44Kitabı okudu
…üstelik sen her zaman işinden ve ailenden ne kadar uzaklaşırsan o kadar cana yakın, esnek, kibar; düşünceli, katılımcı birine dönüşüyorsun, tıpkı ülkesinin sınırları dışına çıktığında despotluk yapmasına gerek kalmayan ve en alt sınıftan insanlarla bile iyi niyetli ilişkiler kurabilen bir diktatör gibi.
Sayfa 43Kitabı okudu
Açgözlülük, derin bir mutsuzluğun en belirgin özelliğidir; her şeye karşı o kadar güvensizdim ki, yalnız elimde veya ağzımda tuttuğum şeye veya oraya götüren yolda ne varsa ona gerçekten sahiptim…
Sayfa 38Kitabı okudu