BiR KADIN SORAYA
#150391612 Elleri parmak uçlarından başlayarak uyuşmaya başlamıştı.Daha ne kadar yol vardı tepeyi aşınca ışıkları görecekler miydi .Hava kararmış,soğuk keskinleşmişti.Yumuşak karların üzerine basarken altındaki buzlanmış karların katırtısını duymak içini ürpertiyordi.Soraya Kocası öldükten sonra gözü gibi baktığı
Reklam
Belki Kim Olduğumu Bilirsin Sen
Kim olduğumu unuttum. Hala yazıyorum ama. Kim olduğumu hatırlarken de yazıyordum, şimdi de yazıyorum. Bu kez herkesin etrafına sarılı o bissürü hayattan yazıyorum ama. Gayet kolay. Gidiyor su gibi, kara kara kelimeler. Eskisi gibi ısssız değil galiba dünya. Fazla s'li ama. Sanki arkamda sürekli konuşan bir Johhny, bir de Mary var. Benim kim
Sen de mi Brütüs...?
Tarihe geçmiş insanların ölmeden önce son sözleri... Leonardo Da Vinci: -"Çalışmalarım olması gereken kaliteye erişemediği için tanrıyı ve insanlığı gücendirdim." Oğuz Atay: -"Sevinmeyin daha ölmedim." Ünlü seyyah Marko Polo: -"Kimse bana inanmayacağı için gördüklerimin yarısını bile
Her saat biraz daha eksilmek.
Zor bir geceydi benim için. Gece yarısı üçü geçiyordu. Son konuştuğum insana ölmek istiyorum ama intihar etmek gibi bir düşüncem yok demiştim. Ağladım biraz, yastığıma sarılıp uyudum. Yataktan mı yuvarlandım, ben mi kendime aşağı attım bilmiyorum. Durmak bilmeyen bir sarsıntı, yattığım yerden iki kez kalkıp yastığı aldım başımın altına ve yanıma.
Neden Mutlu Değiliz? Bir insanın huzuru ve mutluluğu, kendi içinde bir düzen kurmasına bağlıdır. Pek çok kimse, iç dünyalarında bir nizam, bir düzen kuramadıkları için sıkıntılı, bunalımlı, stresli oluyorlar. Yunus ne güzel söylemiş: “Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı.” diye. Huzur, içte sağlanan bir dengenin mey­vesidir. Dünya bir
Reklam
Nisan Ayı Hikaye Etkinliği
GÖNÜLSÜZ ŞAHİT Küfür sesleri geliyor hep.  Bağırmalar, çağırmalar, anırmalar, hırıltılar, iniltiler… İşlek bir sokağın, kuytu bir binasında ağlayan bir kadın, suçlayan bir koca… Yumruğunu sıkmış, çenesi titriyor. Hak etmediğini söylüyor. Bunun yaşayacağına ölseymiş daha iyiymiş diyor. Kadın mahcup. İşlek değil, kuytu bir sokak. Sokağın
Orhan Pamuk Okuması Sonrası
Aslında romancı olmak istiyordum. Ama anlatacağım olaylardan da anlayacaksınız ki romancı olamadım. Şimdi ise burada, çocukluğumdan beri babamla ufak tefek de olsa sorunlar yaşayıp, bir nevi sığındığım bu sessiz evde, saf ve düşünceli bir romancı gibi camdan, az ilerideki bahçede çalışan kuyucu ustası ile çırağını izliyordum. Bu sessiz evimiz
Aleksendr Sergeyeviç Puşkin
Cinler Sürükleniyor bulutlar, kıvrılıyor;  Ve ay hayalet bir ışık gibi,  Aydınlatıyor uçuşan kar tanelerini; 
Elmalı davasındaki üvey baba suçsuz !!!
Anlatılanlar, yazılanlar korkunçtu. Ve tabii ben de herkes gibi; “Böyle bir acımasızlığa, rezalete rağmen mahkeme üyeleri nasıl ve neden tahliye kararı verir? Yüreğinde azıcık insan sevgisi olan bir yargı mensubu nasıl göz yumar bir lokma çocukları pisliklerine, sapkınlıklarına alet eden insanların serbest kalmasına? Kim bu vicdansız yargı
680 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.