Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
Bütün zamanı ele geçirmek gibi sorumsuz bir arzunun esiriyim belkide...Kimbilir adını hiç bilmediğim suretine bakmaya cesareti olmayan zavallı bir ölümlü.Kabullenmek zor bu acizliği zira yaşarken aklımızda kalmayan tek şey aciz bir ölümlü olduğumuz...Bundandır mağrur,acımasız,sadakatsiz ve varmış gibi davrandığımız o histerik duygular...Ne denirse onu yaptığımız,tükenmeyi göze aldığımız o uçarı kıpırtılar.Sırf sol yanınız istiyor diye peşine gittiğiniz hissin adı ne kimse bilmiyor aslında kimine üç harf kimine yine üç harf...Terbiyesiz olamıyorsun bu gereksiz tahakkukun gereği oysa olabilsen içinden bir daha bir daha girmemek için çıkacak bu zehir...Zehir demişken noldu o seni küle döndüren neden?Bak o da yok artık,bu gece de Japonya'da sabah oldu.Senin sabahın güneşin ışıkları değil oysaki....Yastığında bıraktığın o tuzlu su kimsenin umurunda olmasa gerek!Sende herkes gibisin buna mazeret bulmaman gerek....Aklın bir köprücük kemiğinde ruhunda dalgalara karşı koyan bir gemi...Biliyordun gel-gitler doğanın emri...Hesap sormaya hakkın yoksa tüm suç o köprücük kemiği....YASEMİN BAŞ
Reklam
İnsan kadife bir hatıradan başka nedir ki? Geçmiş: üstümüzü her gece onunla örttüğümüz... Uykuların derininde kor yankılarına düşer gibi olduğumuz ve sonra unuttuğumuz. Dağın doruğu ile dağın derini arasındaki mesafeden başka nedir ki insan: derininde kor tutmuş haller, doruğunda ıssızlık bilgisi... Güne ait sesler çoğaldığında hatıranın kendisi de kokusu da bilgisi de silikleşecek... Ve, insan sabahın nemi kadar sessiz olmayı isteyecek.
550 syf.
5/10 puan verdi
'Elli Parça' 2005 yılında basılmış, Mungan'ın gelecekte okurlarıyla buluşacak olan çalışmalarını derlediği elli parçadan oluşan harika bir kitap... * Şairlerin ortalığa hakim olacakları saatler herkesin uykuda olduğu saatlerdir. Gece yarısından sonradır ve sabahın ilk saatleridir. Herkesin uykuda olduğu saatleri kullanır şairler. Çünkü zaman hırsızıdırlar. Başkalarının zamanlarını çalarlar. Yeryüzünün saklı zamanlarını, uykulu zamanlarını kullanırlar. Herkesin ortak kullandığı saatlerde zaman zayıflar, güçsüz düşer. Çünkü paylaştırılmış, bölüştürülmüş, diri tutulmuştur; ışığın ve gölgenin oyunlarından mahrum bırakılmıştır; her şey çok aydınlıktır. Nesnelerin ve hayatın görünüşü çiğdir. Nesneler de gizlenir, esinler de… Kelimelerin yalnızca bir anlamı vardır gündelikte. Oysa, yerkürenin uykulu olduğu saatlerde doğa da, nesneler de kendilerini daha çabuk ele verirler. Zamanın daha som, günün daha zayıf olduğu saatleri kullan yeryüzüyle söyleşmek için. Sözcüklerin ilk günkü anıları en iyi öyle anımsanır, öyle anlaşılır...
Elli Parça
Elli ParçaMurathan Mungan · Metis Yayınları · 2005161 okunma
Çalışmak, yoksulluktan, açlıktan ve hastalıktan başka bir şey kazandırmıyor insanlara. her şey aleyhimize. tüm ömrümüzü sabahın köründen gece yarılarına dek çalışıp didinerek tüketiyoruz. çirkefin, aldatmacanın içinde sürünüyoruz, kahroluyoruz. öte yanda ise başkaları çektiğimiz çileler sayesinde çatlayıncaya dek yiyor, içiyor, eğleniyor ve bizleri zincirli tutuyorlar, cehalet içinde bırakıyorlar, korku içinde yaşatıyorlar.
Ay Baladı avuçların yoluma çıkar kapısını aralasam düşlerin ay karışır akşama ve şarkılar gece rengini alır öpüşlerin kırk serçe gibi gündüzleri kirpiklerimde kırk gülüş gezer yüzümde yanar sabahın izleri ama kayıp bir kervandır geceler yüzün belki sıcak bir liman belki ılık bir deniz ellerin hasret notaların çalar bir keman ince sokuluşlarında gecenin ama gel bu gece sevgilim aşkımızdan sözetmeyelim ben bir yangında ellerimi yakmışım kül sokaklara gövdemi bırakmışım ülkemin kök damarlarına akmışım gel bu gece çoğullara karışsın kanım
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.