Ölüm demek böyle bir şeymiş galiba, diye düşündü. Evdeki seslerin bir anda kesilmesi, kapıların kapanması, askıdaki baba ceketinin bir daha giyilmemesi, gece yarıları duyulan öksürük seslerinin kesilmesi demekmiş diye geçirdi içinden.
- Yeterince görebildin mi İstanbul’u?
- Uzun bir ömür artı on gün bana yetti.
Nasıl ölümü atlatmanın yolu kentten uzaklaşmaksa, zaman geçirmenin yolu da sohbet etmektir.
Bir kadının en büyük kötülüğü daima sizden iyi olmasıdır. Annem benden iyi.
Acıya hazırlandığımız o kısa boşlukta insan ile hayvan, akıllı ile deli, melek ile şeytan
Bazı gece yarıları uyanır, beni, kendisini izlerken bulurdu. Yüzümü okşar, burnumu oynatır ya da göğsüme sokulur, yine uyurdu. İçim büyür, içimde dolunay olur, önünde ince bir bulut geçer, bedenim manzaraya dar gelir, burun direğim sızlardı.
Asıl büyük sarhoş benim uzaktaki
Ben ki tek damla şarap içmedim
Ekmeğin beyaz zeytinin siyah olduğunu biliyorum
Asıl büyük sarhoş benim uzaktaki
Benim kusturucu sarhoşluğum yoksulluğum
Yüzüme bakmasan da
Yağmura düşürsen de gözlerini
Gözlerime bakmasan da ne kadar
O kadar aydınlığın gökyüzüme uzanıyor
Uykularımda nefesinin sıcaklığı
O