O zaman Aureliano içini döktü. Amaranta Ursula'nın yaralanan elini tuttu, avucuna öpücükler kondurarak yüreğinin en gizli köşelerini açtı. Gece yarıları, nasıl kalktığını, Amaranta Ursula'nın kurusun diye banyoda bıraktığı çamaşırlarına sarılarak nasıl öfke ve yalnızlık içinde ağladığını anlattı. Nigro Manta'yı nasıl kedi gibi hırlattığını, kulağına nasıl Gaston, Gaston, Gaston diye fısıldattığını, Amaranta Ursula'nın parfümlerini nasıl çalıp aç kalmamak için etlerini satan küçük orospuların boyunlarına sürdüğünü anlattı.
Bazı gece yarıları uyanır, beni, kendisini seyrederken bulurdu. Yüzümü okşar, burnumu oynatır ya da göğsüme sokulur, yine uyurdu. İçim büyür, içimde dolunay olur, önünden ince bir bulut geçer, bedenim manzaraya dar gelir, burun direğim sızlardı. Usulca kalkar, pencerede bir sigara içerdim. Saray uyur, burnu uyur, şehir uyur, martılar uyumazdı.Bir de karşı apartmanın arka pencerelerinden biri. O ışık bana iyi gelirdi. Nedenini bilmezdim.
Sayfa 32 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Durumumuzun ağırlığını ikimiz de birbirimize duyduğumuz tuhaf sevgi ve bağlılıkla geçiştirmeye çalışıyor; gece yarıları ancak içkinin yardımıyla dalabildiğimiz uykunun ortasında mutsuzluktan uyanınca, acımızı birbirimize sarılarak unutmaya çalışıyorduk."
Sayfa 214 - YKYKitabı okudu
Artık bunu düşünme küçüğüm… Yarın, bir güzel yarın, başka arzular, başka heyecanlarla, bir demirli kapıdan çıkmayı, artık bir sinemayı, bir takım kötü resimlerin birbirini manasız takip etmesini seyretmek için gurbette bir askerin don ve gömleğine muhtaç olmadığını düşün. Küçük gazeteci çocukların heyecanlı seslerle nasıl zevkle gazete sattıklarını, gece yarıları evlerine büyük erkek vakarıyla döndüklerini, analarının onları şefkatle ve gururla karşıladıklarını düşün. Yatağında ne çamaşır ipleri seni boğazlayacak, ne başkasının pardösüsü omuzlarını ısıtacaktır. Oradan senin insan olarak, pişman olarak çıktığını görmek için dul ananla beraber, ah onun da bu işte biraz kabahâti vardır: Sana fazla yüz vermiştir, biraz daha küçükken senin anaca dövmesini bilmemiştir hepimiz seni bekliyoruz çocuğum… Yalnız ve yalnız yaptıklarına pişman ol kâfi. Yüzünün rengi bir haftada yerine gelir. Uykuların düzelir, rüyanı hiçbir korkunç hayalet kirletemez. Ah o çamaşır ipleri…’
Sayfa 24 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bazı gece yarıları uyanır,beni,kendisini seyrederken bulurdu.Yüzümü okşar, burnumu oynatır ya da göğsüme sokulur, yine uyurdu.İçim büyür,içimde dolunay olur,önünden ince bir bulut geçer,bedenim manzaraya dar gelir,burun direğim sızlardı.
Nazım Hikmet 116.Yaşında... (15 Ocak 1902 Selanik – 3 Haziran 1963 Moskova)
OTOBİYOGRAFİ 1902'de doğdum doğduğum şehre dönmedim bir daha geriye dönmeyi sevmem üç yaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim on dokuzumda Moskova'da komünist Üniversite öğrenciliği kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu ve on dördümden beri şairlik ederim kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
11 Eylül 1961 - Doğu BerlinKitabı okuyacak
Reklam
OTOBİYOGRAFİ 1902'de doğdum doğduğum şehre dönmedim bir daha geriye dönmeyi sevmem üç yaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim on dokuzumda Moskova'da komünist Üniversite öğrenciliği kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu ve on dördümden beri şairlik ederim kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
Öğrenci evlerinde, yurtlarda, gece yarıları kulaklıktan dinlediğin aşk şarkılarının arasına serpiştirdiğin şiirlerle büyüttüğün bir yüreğin var senin.Yıllarca uzaktan bakışlarla sevdikleri kızlara bir kere olsun sevdiğini söyleyemeden çekip gidenlerdensin ve böylesi bir ateş ve hüzün, yüreğini büyüttü.
Sayfa 119Kitabı okudu
Öğrenci evlerinde, yurtlarda, gece yarıları kulaklıktan dinlediğin aşk şarkılarının arasına serpiştirdiğin şiirlerle büyüttüğün bir yüreğin var senin.Yıllarca uzaktan bakışlarla sevdikleri kızlara bir kere olsun sevdiğini söyleyemeden çekip gidenlerdensin ve böylesi bir ateş ve hüzün, yüreğini büyüttü.
Sayfa 123Kitabı okudu
"gece buluşması sen istinye'de bekle ben buradayım içimde köpek gibi havlayan yalnızlığım belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git çünkü ben buradayım karanlıktayım çünkü elimi kestim beni kan tutuyor şarabım bütün ekşi suyum soğuk yanımda olmadınmı seni seviyorum belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git yüzünü ıslatmadan ağlıyabilir misin gece yarıları telefon ettin mi hiç karanlık adamlar hüviyetini sordu mu ben senin olmadığını arıyorum belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git yabancı gibisin miyop gözlerin kısık bana ait ne varsa hepsi seni korkutuyor sana ait ne varsa hiçbiri benim değil belki ölmek hakkımı kullanıyorum belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git"
Reklam
Yaşamımı hareketli kılan mayalı hamurdan yoksunum gece yarıları beni canlı tutan, sabahları beni uykudan uyandıran dürtüden yoksunum.
Sleepy Hollow’un Başsız Süvarisi
... Tüm muhitte yerel masallar, cinli perili bölgeler ve alacakaranlık batıl itikatları bol miktarda bulunur. Memleketin diğer bölgelerine göre vadinin her iki yanında yıldız kayması ve meteor düşmesi daha sıkça görülür. Bu küçük vadi, karabasan ve onun dokuz genç tayının hep birden sıçrayıp oyun oynadığı en gözde sahnesi
Tefrika YayınlarıKitabı okuyacak
Yaşamımı hareketli kılan mayalı hamurdan yoksunum; gece yarıları beni canlı tutan, sabahları beni uykudan uyandıran dürtüden yoksunum.
Yaşamımı hareketli kılan mayalı hamurdan yoksunum;gece yarıları beni canlı tutan,sabahları beni uykudan uyandıran dürtüden yoksunum.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.