“Biliyorum, istemiyorsun o yola girmek. Ama bil ki, o yola girmek zorundasın canımın içi. Biliyorum, çok yandı canın ve korkuyorsun bir kez daha canının yanmasından. Ama dünyaya izin vermek zorundasın. Üzerine düşmediğin bir diz asla iyileşmez, iyileşmek istiyorsan o dizin üzerine düşmek zorundasın. Birilerini kazanmak için önce birilerini kaybetmen gerekecek, nefes alabilmek için boğulmak zorunda kalacaksın... Biliyorum, istemiyorsun ölmek. Ama bil ki, yaşaman için önce ölmen gerek canımın içi.”