1724 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 days
Bir yanda böyle bir eserin bitmesinin hüznü, diğer yanda ise 1700 sayfalık dev bir eseri bitirmenin huzuru ve mutluluğu var. Hani bazı kitapları o kadar çok okumak istersiniz ama bit türlü başlayamazsınız. Buna ister korku deyin , ister çekingenlik deyin size kalmış. Böyle bir etkinlik düzenleyip kıvılcımı ateşleyen Hakan hocama ayrıca teşekkür
Sefiller (5 Cilt Takım)
Sefiller (5 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201587.4k okunma
Dostoyevski "Kumarbaz" romanını nasıl yazdı?
Dostoyevski kumar alışkanlığından ötürü aşırı derecede borçlanmıştır. O sırada ortaya Stellovski adında bir yayıncı çıkar. Dostoyevski’ye şunları söyler: “Bak senin bütün borçlarını kapatacağım. Sana iki yıl yetecek kadar da para vereceğim. Fakat bir sözleşme imzalaman gerek. Senden bir kısa roman istiyorum. Bu kısa romanı bana bu sözleşmeyi
Reklam
664 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 26 days
Steve Coll - Hayalet Savaşları İncelemesi
Merhaba arkadaşlar. Bugün sizler ile 2008 yılında okumuş olduğum,
Steve Coll
Steve Coll
’e Pulitzer ödülü kazandıran kitabı,
Hayalet Savaşları
Hayalet Savaşları
’nı (Ghost Wars) incelemek istiyorum. Zaman zaman okumuş olduğum ve ben de güzel izlenimler, deneyimler bırakan değerli kitaplara incelemeler yazıyorum ve
Hayalet Savaşları
Hayalet SavaşlarıSteve Coll · Truva · 201126 okunma
Yalnız olmak nedir?
• Fiziksel olarak insanlarla çevriliyken bile ruhsal olarak 1 kişi bile yoktur yakın olan... • Düşündüklerini, okuduklarını, hissettiklerini anlatıp beyin fırtınası yapabilecegin kimse yoktur. (Herkes seni felsefe yapıyor zanneder ) • Gecenin ilerleyen saatlerinde bir sen bir o anlatarak düşünerek nasıl geçtiği bilinmeyen zamanlar da yoktur, belki bir kahve eşliğinde... • Yetinmeyi bilmek zorundasındır elindekilerle... • Anormal hissetmek de tüm bu duygulara dahildir.
Geçmişten gelen kitap
Uykusuzluktan kafam karıncalanıyor, yatsam zaten zart diye uyurum. Ama okumak en güzel alışkanlık olduğu için kendimi yatarken kitap okumaya alıştırdım küçükken. O yüzden yatağa mutlaka bir kitapla girerim. Sonra iki üç cümle okuyamadan uyurum,sonra genelde seksen kiloluk vücudumla ezerim o kitabı gecenin ilerleyen saatlerinde. Bazen sabah uyandığımda bir bakarım ki kitap ikiye, üçe katlanmış. Sabah kalktığımda dünya yazarlarının en seçkin eserlerinden biriyle göz göze gelirim bazen. Yıpranmış, hırpalanmış. Sanki gece kitap bana “Bu yaptığımız yanlış." demiş de, ben de kulağına "Kendini bana bırak,” diye fısıldamışım gibi. Sonra eş dost meclislerinde konu edebiyattan açılınca konuya iştirak ederim,“Yani o yazarın daha güzel kitapları da var aslında, sadece o dediğin kitabıyla yargılamak doğru değil bence" gibi seviyeli cümleler kurarım. Kimseler bilmez benim o sözünü ettiğim yazarın kitaplarını ne hale getirdiğimi; kitabı okurken ne derece bir fiziksel temas kurduğumu.Bilseler belki "Eheh o senin özelin,biz o kadarını bilemeyiz," falan diye şakalar yaparlar, dediklerimi ciddiye almazlar.
Sis kampı Nebellager
“Buchenwald Kampında yüzlerce idam mahkûmu vardı. Arada Nebellager Natzweiler’a nakliyeler oluyordu. -‘Oraya neden Nebellager diyorlar?’ -‘İdamlar, Natzweiler’da gecenin ilerleyen saatlerinde, sisler arasında yapılıyor. ‘Nebel’ (Alm.) sis’ demek, ilk şafakta gerçekleşen mistik bir olay. ‘Nebellager’ da ‘sis kampı’ oluyor…”
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Resulullah Mekkede İslamı, tebliğ için sokak sokak, kapı kapı dolaşırken Ebu Leheb'in oğlu Utbe onu arkasından takip ediyor, ona hakaretler, küfürler savuruyor bunlar da yetmezmiş gibi köpek taklidi yaparak Peygamberimize doğru havlıyordu. Resulullah ona döndü ve şöyle dedi: "Seni Allah'ın aslanlarına havale ediyorum" Utbe akşam bütün bu olup bitenleri babasına anlattığında babası ona:"Keşke böyle yapmasaydın, senin sonun bir aslanın pençesinden olacak. Ah oğlum! Ne yaptın sen böyle" dedi. O günden sonra Ebu Leheb oğlu Utbe'yi yanında korumasız olarak hiçbir yere göndermedi. Aradan birkaç hafta sonra Utbe ticaret için Kufe'ye gitti. Geceledikleri yerde köpeklerin havlama sesleri geldi. Ebu Leheb tedbir olarak oğlunu adamlarının yattığı odada yatırdı. Odanın ortasında ki yatakta Utbe, Utbe'nin yatağının sağında üç adam ve sol tarafında ise üç adam yatırarak kendice onu korumaya almıştı. Gecenin ilerleyen saatlerinde odadakiler uyurken odaya bir aslan girdi. Odada yatanları tek tek kokladı. Utbe'yi kokusundan tanıdı o uyurken boynuna bir pençe attı. Sabah uyandıklarında bütün adamlar ve Ebu Leheb şaşkındı. O kadar adamın içerisinde aslan Utbe'yi kokusundan bilmişti.
Peter bu sözleri duyduğunda içinden ve aklından ne geçtiğini hep merak etmişimdir.Umut mu?Kıvanç mı?Ya da belki korku mu?O gecenin ilerleyen saatlerinde bana din adamlarıyla yaptığı konuşmanın tamamını anlatmış olsa da,bunu söylemedi.Kendi kendime anlamamı istemişti galiba,Peter’in tarzı oydu çünkü.Kişi bir sonuca kendi kendine varmadıysa,o sonuç varılmaya değmezdi.Bu yüzden,ona sorduğumda başını iki yana sallayıp “Sen ne düşünüyorsun C-Bird?”demişti.
Sayfa 325Kitabı okudu
bir anlamı yok
Rastgele 1k kullanıcılarını seçip yapay zekadan onlar için gizem konulu bir hikaye yazmasını istedim. Pek içime sinmedi ama yine de paylaşmak istiyorum. ( @bosbirakamiyormuyuz , https://1000kitap.com/merwick , https://1000kitap.com/Fahrimahrii , https://1000kitap.com/Harabeolmusuz ) Tuğba, Merve, Fahri ve Yağız, sosyal medya üzerinden
Gecenin ilerleyen saatlerinde bir nefis mücadelesi: iç sesim "kalk namazını kıl çok geçikti" derken, "daha var acele etme" diyen nefsin fısıltısının oluşturduğu içsel çatışmanın kavga gürültüye dönüşeceği esnada yatsı namazını cemaatle eda etmiş olmanın hatra gelmesiyle oluşan bir gönül rahatlığı ve zafer duygusu... Tuhaf varlıklar içinde tuhaf bir insanız vesselam...
Reklam
488 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 9 days
Evet, yine geldik yeni bir José Rodrigues dos Santos kitabımıza ve onun bizim üzerimizde bıraktıklarına! Yazarın kitaplarında konular birbirine biraz yakın ve çok azda olsa sanki bağlantılıymış hissi vermektedir ama ben şahsen bağlantılı olmadıklarına eminim. Yanılıyorsam da lütfen düzeltin! İsa’nın Son Sırrı, dinlerin tarihi, dinlerin kökeni
İsa'nın Son Sırrı
İsa'nın Son SırrıJose Rodrigues dos Santos · Pegasus Yayınları · 2017542 okunma
gecenin ilerleyen saatlerinde psikolog ile olan randevumuz için yeni malzemeler çıkıyor
... O boşluk evliliğimize, kahkahalarımıza ve sevişmelerimize sinsice sızdı. Gecenin ilerleyen saatlerinde, yatak odamızın karanlığında onun Süreyya'nın bedeninden ayrılıp aramıza girdiğini, yerleştiğini hissederim. Aramızda uyuduğunu. Yeni doğmuş bir bebek gibi.
Sayfa 225
Umut
İnsanın sırrı olmalı ve sırrını açık etmemeli. Kendi sırrında istirahatini sürdürmeli. Bu sır, kişinin sandığı kadar melun dahi olsa, onu dış dünyadan ve insanların kibrinden koruyacak, bir sığınak olacaktır. Ne zaman ki insan o mağaradan çıkmak isterse, önce yalancı bir ışık gözlerini kamaştıracak ve gecenin ilerleyen saatlerinde onu bir başına karanlıkta bırakacak. Sırrın kederi, yerini yalnızlığın kaygısına bırakacak. İnsan keder gibi derin bir duyguyla kaygıyı değiştirecek böylece. Hata yapmak, bir kere damarlarından girmiştir artık. Onu tüketen bir uyuşturucu gibi her hatanın başta verdiği hazzın peşinden koşacak. Onu tükettiğinin farkında olarak ama bir umut kırıntısı peşinde sürünerek. Bu yüzden değil miydi zaten; pandoranin kutusundan çıkan son kötülüktür "umut". Bazen düşünüyorum da; bizi cennetten eden yasak meyve de "umut" olmasın sakın ? Zira en çok umutluyken kendimi dünya sürgününde hissediyorum. "Bitti bitecek", " oldu olacak" ile bileyip hayatımızı, bıçak sırtında yaşam sürünüyoruz. Ah! Yine bir bekleyiş içinde bu seslenişler bile: "geldi gelecek!". Aysel Mamoste
230 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 hours
İSYANKAR DAHİ
______ Seviyorum yurdumu tuhaf bir aşkla, Bir türlü yenemiyorum bu duygumu, Ne bir şan, satın alınmış kanla, Ne gururlu bir inancın huzuru, Ne de karanlık eski zaman söylenceleri Gönül çekici düşlerle coşturur yüreğimi.
Zamanımızın Bir Kahramanı
Zamanımızın Bir KahramanıMihail Yuryeviç Lermontov · Sosyal Yayınları · 20024,445 okunma
280 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.