Tırnaklarım, ölü bir ağaçtan kopmuş kabukların kenarlarına benziyordu. Giysilerim ise, en güzel kısımlarını sivri ve keskin çakmak-taşlarına bağışlamışlardı. Başım da uykusuzluktan şişip davul gibi olmuştu. Sanki içinde hiçbir düşünce yokmuş gibiydi. Acaba ne kadar uyumuşt um? Bir anl ık ya da bir saatl ik bir uyku muydu, yoksa sonsuza kadar mı
Raja’nın Oğlu, Prenses Labam’ı Nasıl Kazandı?
Ülkenin birinde bir Raja yaşardı. Tek evladı olan oğlu, her gün avlanmaya giderdi. Bir gün annesi Rani dedi ki: “Bu üç tarafta dilediğin gibi avlanabilirsin ama şu dördüncü tarafa sakın gitme.” Kadın böyle bir uyarıda bulundu çün- kü dördüncü tarafa gittiği takdirde oğlunun güzel Prenses Labam’ın varlığından haberdar olacağını, sonra da Prenses’i
Reklam
Umutsuzlar Parkı
I Biliyorsunuz parkların Sizi çağıran tarafları İnsanın gizli, karanlık köşeleriyle oranlı Orada saklanıyor onlar Çünkü her türlü saklanıyorlar orada Bir yağmur öncesinin loş sokaklarıyla
Hah ne diyordum siyah poşete evet
Parıldamayı öğretiyor bütün meşalelere Bir Habeşin kulağındaki pırlanta gibi, Asılmış gecenin yanağına sanki; El sürülemeyecek kadar güzel, Dünyaya fazla gelen değerli bir taş bu, Akranlarından çok değişik ve başka, Ak bir güvercin kargalar arasında. Durduğu yeri kaçırmayayım dans bitince, Şu kaba elim kutsansın onunkine değince. Gönlüm hiç sevdi mi bugüne dek? Sevdiyse, yalanlayan gözlerim. Görmedim çünkü Bu geceye dek gerçek güzelliği.
Sayfa 29 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, XXXI. Basım, 2021. RomeoKitabı okudu
Zahatopolk
Annesinin hiçbir etkisi olmayınca ertesi gün hücreye babası getirildi. Babasının tutumu annesinkinden çok başkaydı. 'Hadi, hadi Diotima ' diyordu babası, 'bırak bu aptalca inatçılığı. Sarayda yaşayan bizlerin çoktandır bilip kabul ettiği şeyleri biraz erken öğrenmek altüst etmiş seni. Aklıbaşında insanların güneşle, ay hakkındaki o palavralara inandığını mı sanıyorsun sen? Çok iyi tanıdığımız, iğrendiğimiz İnka'nın takvime göre, yılda bir Tanrılaştığına inanıyor muyuz sanki biz? Kutsal gecede onu esinleyen hiçbir dinsel itki olmadığını bal gibi biliyoruz hepimiz; ama hiçbirimiz çıkıp da ortalığı karıştırmıyoruz bu yüzden; çünkü biliyoruz ki ne denli temelsiz olursa olsun, Devlet'e yararlı bu inanç. Hükümetin saygı görmesine, anavatanda ve dış ülkelerde düzenin sağlanmasına yardım ediyor. Herkes senin gibi düşünmeye başlarsa ne olur, hiç düşünmedin mi? Peru'da karışıklık çıkar, dışarıda ayaklanmalar olur; çok geçmeden bütün uygar dünyanın düzeni çatırdamaya başlar. Düşüncesiz kız! İnka'ya kurban edilmek istemiyormuş! Aslında kaba bir prense değil de Yasa, Düzen ve Toplumsal Denge'ye kurban edileceğini anlayamıyorsun demek? Gerçekten söz ediyorsun; gerçekle nasıl ayakta tutulur bu imparatorluk? Profesör sana, bütün imparatorlukların hep böyle yararlı yalanlar üzerine kurulduğunu öğretmedi mi? Korkarım bir anarşist olup çıktın sen; bu dik kafalılığından dönmezsen Devlet'in sana acımasını bekleme hiç.'
Sayfa 109 - CEM Yayınevi, Türkçesi : Yurdanur Salman, İstanbul, 1979Kitabı okudu
Bebek Aygen bütün geceyi sütsüz ve mamasız geçirdi. Ağlamadı. Ağlamanın faydası olmadığını anlamıştı; ağlamak sadece başkalarını deli etmeye yarıyordu. O gece, zaman geçtikçe, yaratıcılığını zorladı ve ağlama dışında bir kendini ifade etme yolu geliştirdi. Ellerini, ayaklarını olanca gücüyle yere vurmaya başladı. Yemek masasında oturmuş, sesini
Sayfa 72 - 5Kitabı okudu
Reklam
52 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.