Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ama geceler bizi yeniden aşık eder, bize "seni seviyorum" dedirtir. Gündüzleri söylenen "seni seviyorum"lar geceye gönderme yapar.
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ölü ya da diri
Herkese Merhaba Bugün sizlere
J. A. Saare
J. A. Saare
kaleminden
Ölü ya da Diri
Ölü ya da Diri
kitabının yorumu ile geldim Nisan ayının ikinci kitabı ile sizlerleyim. Polisiye, cinayet konulu diyerek okumaya başladığım ama olaylar vay vay vaymış. ..Asla Bir İblisle Pazarlık Yapma.. Konu; modasını kaybetmemiş olan doğaüstü varlıkların yani vampirler ve başa açtıkları problemler. Ölen insanların ruhlarını gören medyum genç bir kız, vampir arkadaşlarıyla ölen vampirlerin katillerini bulabilecek mi ? Aşık olan vampirler ve hiç beklemediğin bir anda karışıveren olaylar. Sonu için can attığım, yazardan ilk okumamdı, kaliteli bir kitaptı. Biraz alacakaranlık serisi gibi, birazda geceye övgü'den esinlenilmiş gibi güzel bir kitaptı. Rhiannon'un #101.kuralı: Asla bir iblisle pazarlık yapma. Onlar seni kazıklayıp geleceğe gönderecek kadar adi ve şerefsizdirler.. Yazarımızın kalemine sağlık. Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum bırakabilirsiniz Okumayı ihmal etmeyin
im t u b i s ʚĭɞ
im t u b i s ʚĭɞ
Ölü ya da Diri
Ölü ya da DiriJ. A. Saare · Pagoda Yayıncılık · 201541 okunma
Reklam
Erimek ve geceye çağlayıp akan bir dere gibi olmak. Gereğinden fazla şefkatin verdiği acıyı tanımak. Kendi sevgi anlayışınızla isteyerek ve sevinçle kan ağlamak. Gün doğumuna kanatlanmış bir yürekle uyanmak ve sevgi dolu yeni bir güne şükranlarını sunmak. Öğle vakti dinlenmek ve sevginin coşkusunu düşünmek uzun uzun. Akşamüzeri eve minnetle dönmek ve en sonunda kalbinizdeki sevgiliye dua edip dudaklarınızdan dökülecek bir övgü nağmesiyle uyumak.
Sayfa 13 - İndigo kitap
Aşkın kendini gerçekleştirmekten başka tutkusu yoktur. Fakat âşıksanız ve arzularınız olacaksa mutlaka, şunlar olsun arzularınız: Erimek ve akan bir dere olmak ezgisini geceye söyleyen. Tanımak haddinden fazla şefkatin sızısını. Yaralanmak kendi aşk idrakinizle; kan ağlamak isteyerek ve sevinçle. Şafak vakti kanatlanmış bir yürekle uyanmak ve minnet duymak yine aşkla dolu yeni güne; öğleyin dinlenmek ve aşkın vecdini düşünmek derin derin; akşamleyin eve şükranla dolup taşarak dönmek; sonra da uyumak yüreğinizde sevgiliye bir dua ve dudaklarınızda bir övgü şarkısıyla.
Gün boyunca baskı güçleri, aş­kın özgürlüğüne karşı savaşır. Ama geceler bizi yeniden aşık eder, bize "seni seviyorum" dedirtir. Gündüzleri söylenen "seni seviyorum"lar geceye gönderme yapar.
Reklam
Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin…Yolları zorlu ve dik olsa da. Kanatları sizi sardığı zaman, ona teslim olun. Tüyleri arasına gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da. Hem aşk sizinle konuştuğu zaman, ona inanın. Bahçeyi tarumar eden kuzey rüzgârı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle. Çünkü aşk taçlandırdığı gibi çarmıha da gerer sizi.
Geceleri âşık olur, birbirimize aşkımızı geceleri ilan ederiz. Gündüzler bizi mantığımızı kullanmaya, kendi hapishanemize kapanmaya zorlar. Gün boyunca baskı güçleri, aşkın özgürlüğüne karşı savaşır. Ama geceler bizi yeniden âşık eder, bize “seni seviyorum” dedirtir. Gündüzleri söylenen “seni seviyorum”lar geceye gönderme yapar.
Ama geceler bizi yeniden âşık eder, bize “seni seviyorum” dedirtir. Gündüzleri söylenen “seni seviyorum”lar geceye gönderme yapar.
Ama geceler bizi yeniden aşık eder, bize " s ni seviyorum" dedirtir. Gündüzleri söylenen " seni seviyorum" kar geceye gönderme yapar.
Reklam
Aşka Dair
Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin... Yolları zorlu ve dik olsa da. Kanatları sizi sardığı zaman, ona teslim olun. Tüyleri arasına gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da. Hem aşk sizinle konuştuğu zaman, ona inanın. Bahçeyi tarumar eden kuzey rüzgârı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle. Çünkü aşk taçlandırıldığı gibi çarmıha da gerer
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
…kusurlarımızı düzeltmek için hiç olmadığı kadar geceye sarılıyoruz.
Zamanın yapay göreceliği üzerinde nadiren durup düşünürüz. Her Allanın günü, aydınlığın karanlığa doğru akışı bizi önüne katıp koşturur. Ama gün boyunca, ister sabah saat on, ister öğleden sonra üç olsun, hepimiz, gündelik düzenin, düzen güçlerinin köleleriyiz. Bizi ayakta tutan, zamanın geçmesi ve gecenin sunduğu kurtuluş umududur. Çünkü, sonunda gece olacağını ve (gündüzle kıyaslarsak) dilediğimiz gibi davranma fırsatına kavuşacağımızı biliriz. Kitaplar gece okunur. Sinema, tiyatro ve müzik gösterileri gece olur. Gece sarhoş oluruz, gece kumar oynarız. Her şeyden arınmış, çıplak vücut geceye aittir. Vücutlar gece birbirine değer, bir araya gelir. Gün boyunca üniversitelerde bilimsel inceleme konusu olarak ele alman, akşamüzeri dost toplantılarında sohbet konusu edilen şeyler, sonunda gecenin karanlığı içinde, gizlice yaşanır. Çıplaklık geceye özgüdür, gündüze değil. (Bunun tersi, yani var olmanın doğal gereği, yani güneşin altında çıplaklık,ancak baskının sona ermesiyle gerçekleşebilir.) Geceleri âşık olur, birbirimize aşkımızı geceleri ilan ederiz. Gündüzler bizi mantığımızı kullanmaya, kendi hapishanemize kapanmaya zorlar. Gün boyunca baskı güçleri, aşkın özgürlüğüne karşı savaşır. Ama geceler bizi yeniden âşık eder, bize “seni seviyorum” dedirtir. Gündüzleri söylenen “seni seviyorum'lar geceye gönderme yapar.
711 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.