Hissettiklerin, hissetiklerime Eş değerse.
Bana sevdiğini söyleme, hissettir önce. - Gecenin vakti karanlığında, şehrin sessizliği uykudayken, zihninde sesimi duyabildiğini hissettiğini söyle mesela. - Gün aşınca geceyi, saatin bile farkında olmadan, tek gözünle bakarken ekrana, beklenmeyen bildirimi alabilme ihtimalini anlat mesela. - İnsanların kişisel alanları olabileceğini ve bu alanların bazen tek başına yaşamak istemesinde, şüpheyle karışık kuruntu yapmayacak kadar güven mesela. - Boş vaktinde bana ayıracağın zaman yerine, zaman yaratmaya çalışmanın daha önemli olduğunu bilmelisin mesela. - Güven kelimesinin yalnızca 5 harften oluşmadığını ve aklında kendini cevapsız bırakan sorular olmadığının farkında olduğunu hissettir mesela. - Kendi değerinin farkında olman gerektiğini bir cümlede okumak yerine hissettiğini anlat mesela. - Empatinin kişiye göre değişebileceğini, zamanla bilmediğin kişilere söverken, zamanla da bilmediğin kişileri överken bulduğunu söyle mesela. Bana sevdiğini söylemeden evvel hissettiklerini anlat aslında. En güçlü hissettiğinde, en dibe düştüğünde, bir kitap cümlesini okurken, bir şarkı sözünü dinlerken, bir resim gördüğünde, bir karar verdiğinde... yerim nerede mesela? Beni sevdiğini söylemeden evvel kendini sevdiğini hissettirmelisin aslında. O sevgi içinden bir parça alabilmek için anlık bekliyor olacağım tüm hislerimle karşında. Tüm bu yazılanları tek bir vücutta bulup görebilir insan boy aynasının karşısında. Sevmenin, ve sevilmenin yukarıdaki örnekler gibi bir kural çerçevesinden çok, duygularla olduğunun farkında olduğumuzda, asırlar öncesi anlatılan efsane aşklar kaldırıp raflara yeniden yazılabilir bu yüzyılda. Cihat İnce
Altıma serdiğin geceyi yıldızlarınla donatıp üstüme örtmeyi unutma.
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
282 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Nora
Beklentimin üzerinde bir kitap. Bir çok gönderme var kitapta. Benim en merak ettiğim Djuna Barnes’in Norasıyla bizim Nora arasında bir bağlantı var mı acaba? Geceyi Anlat Bana’ yı okuyanlardan destek istiyorum. Oradaki Nora “gece nöbetçisi” bölümünde verilmişti. Bizim Nora gibi yaşamı arayan, kayıp bir karakterdi. Oradaki Nora’nın özgür ruhu ile bizim Nora’nın yaşanmamış hayatlara duyduğu pişmanlığı birbilerini hatırlattı bana. Her ikiside olabildiğince depresif karakterler. Kitapta bir çok gönderme vardı. Yazarın Syvlia Palth hayranı olduğunu sezdim sanki. onun kadar akıcı bir dil ve hayata dair oldukça güçlü göndermeleri var. Sırça bir fanustaki Easter’ın kimliğini aradığı gibi Nora’da kütaphanedeki geçişlerle ihtimal dahilinde olan yaşamlarında kendini arar. Biri annesinden özgürleştiğinde yaşamı anlayıp tekrar doğarken diğeri önemli olanın yaşamak olduğunu anladığında( her ihtimale rağmen) tekrar hayata döner. Yani demem o ki sanki bir bestseller olmuş kitaba göre fazla derin. Kimler katılır?
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 2021105 okunma
Sen ve ben ve mavi perdeden Tepeleriyle camın rengi Şurada çıkarmıştın eteğini Şurada inmiştin geceden Mutsuzluk için dediğini O gün nereye koymuştun ki Şimdi anlat bana bilmeden Geceyi, görmediğimiz geceyi.
Jeanette Winterson ön sözünden
İyi metinler zaman makinesi gibidir; kendi zamanlarına aittirler, kendi zamanlarını anlatırlar ve bizi o zamana geri götürürler. Ama başka bir özellikleri daha vardır, gelecekte de canlılıklarını korurlar çünkü zamana bağlanmamışlardır.
Ancak uzun zaman hatırlanan şeyler uzun zamandır unutulmaya hak kazanır.
Sayfa 32 - Sel YayıneviKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.