"ya ruth'un elleri... yumuşaktılar, çünkü hiç çalışmamışlardı. geçinmek için çalışmak zorunda olmayan bir kişiye dair o dehşetli düşünce aklından geçince ruth ile arasındaki boşluk daha da büyüdü."
"Yağmur yağar içeriz, yerden çıkar yeriz” ile bugün dünyada ömür etmek mümkün ise yarın böyle hayvanca geçinmek ve rızk kesp etmek (kazanmak) mümkün olmayacaktır. Bu miskinlik, bu faaliyetsizlik, bu hünersizlik (bir sanat bilmeme) bizleri bitirecektir
"Geçinmek isteyen geçinir,
anlaşmak isteyen orta yolu bulur,
telafi etmek isteyen eder,
önemseyen gösterir
yani ben böyleyim diye bir şey yok ;
ben sana karşı böyleyim diye bir şey var..."
Kitap ,Mustafa Kutlu'nun Yirmi yillik bir süre zarfinda yazdigi gazete yazilarindan hazirlanan seçkilerdir.
Öncellikle kitabın her türlü sorunlara değindiği görüyoruz , yirmi yıl önce yazdığı sorunlar halâ devam etmesi de ayrı mevzu.
Lafı uzatmadan bu sorunlara gelelim :
-İnsanın bedeninin kapitalizmin vitrini haline
Geçinmek isteyen geçinir,
Anlaşmak isteyen orta yolu bulur,
Telafi etmek isteyen eder
önemseyen gösterir,
yani ben böyle biriyim diye birşey yok;
ben sana karşı böyleyim diye birşey var.
Yürüyelim, meydanlar bizim,
Kanlı zafer şarkıları ağzımızda,
Düşeni bırakmadan yollara düşelim,
Kurdun kuşun hakkı var bu topraklarda,
Doğmamış yetimin,
İş cünayetlerinde ölen kardeşlerimizin,
Ve ölüme gönderilip maden ocaklarında ekmek peşine düşen
Madencilerin,
Bütün emeğiyle geçinmek için,
Namusunu satmayan devrimcilerin,
Hep yanında olduk peşindeyiz,
Bizleri açlığa mahkum eden zalimlerin.