………………………………………………………………………
Doğan Cüceloğlu, biliyoruz ki birçok bilimsel makalesi bulunan bir psikolog ve aynı zamanda çeşitli topluluklara bilimsel psikoloji seminerleri yapmış bir iletişim psikolojisi uzmanıdır. İnsanın kişisel olarak gelişimine katkı sağlayabileceği ve farkındalık kazanabileceği kitaplarıyla, Türk insanının düşünce,
Bir müziğin hikâyesi.
youtu.be/kFUeijXc0iw?si=...
Paketinden yeni çıkmış pürüzsüz, bembeyaz bir kağıt gibi alabildiğine göz alıcı bir berraklığa bürünmüştü her yer. Böylesine bir dinginliğe şahit olmamıştı hiç, her şey, her yer beyaz bir tuvalde beyaz bir boyayla yapılmışçasına sabitti.
Bir kalemin kağıda bıraktığı bir iz
Yaşamında , genel çizgilerinde üç tür şeyle karşılaşacaksın
- gelip geçmiş şeyler
- gelip geçmemiş şeyler
- gelmeyip geçmiş şeyler
Bütün şeylerin geçmiş ya da geçmemiş ya da hiç gelmemiş olacak .
GEÇMİŞE YOLCULUK
SELAMMMMMMMMM
Bugün size Stefan zweig'in kaleme aldığı Geçmişe Yolculuk kitabının yorumu ile geldim.
°"dokuz yıl oldu ve sesinin tek bir tonu bile değişmemiş."
•52 sayfalık kısacık bir kitap ama dakikalarca boş duvarı izleyip düşünebilirim. Yıllar,mesafeler duyguları engellemeye sebeb olabilir mi ? Unuttuğumuz
Gaj-gaj Dede bütün yaşlılar gibi gençlik yıllarına ait pek çok şey biliyordu. Ve elbette şu "Sizin ailenizde... " diye başlayan cümleyi o da söyledi. Dediğine göre dedem Taybuga, oğlu Kaysar Alp henüz beş yaşında iken, yiğit bir delikanlı olsun diye bir kurt inine bırakıp üç gün kurt yavrularıyla birlikte kalmasına göz yummuş. Bunu duyduğum vakit babama herkesin neden Kurtoğlu dediğini anladım.
Dede'yle sohbet ederken aile geleneğini iki bakımdan kesintiye uğrattığım için kendimden utandım. Soyumun cengaverliği de, aile ocağı da benimle son bulmuştu çünkü.
Benden sonra bizim ailemizin hikayesi de, o hikayeyi anlatacak kadınlar da olmayacaktı artık. Allah Sitare'yi benden aldığı gün kapanmıştı o kapı. Hayali gözümden hiç ayrılmadan geçen uzun yıllar boyunca onun yüzünden başka bir yüzü, onun sesinden başka bir sesi mahrem saymadım. Güzelliği zaman zaman başka güzellikler için de eridi, ama o bütün gördüğüm güzellerde ve güzelliklerde hep var oldu.
Mecnun Leyla'dan geçmiş, Mevla'ya varmıştı; bense Sitare'den hiç geçmemiş, yıldızımı güneşe katmış, güneşin ışığında hep yıldız parıltısı görmüş, dört kitabın manasını bir Elif okumuştum. Hakk'a yürüyüşüm hiçbir vakit onsuz olmamış, belki ondan olmuştu...