yalnız insanların başucu eseri.
dostoyevski bu romanında insanların beyin kıvrımlarında neşter dolaştırıyor diyebiliriz. kulak verin dostoyevski'ye, o insanlık adına tüm gerçekleri söyleme cesaretini gösteriyor. insanlık...hani şu kibrinden geçilmeyen, hani şu her şeyi bildiğini sanan, hani şu sen, ben, bizler, hepimiz...
kafası karışık bir
“(...)
Kuşlar gibi maviye aşık,
Kendi denizinde ilerleyen kaptan,
Güvenini zedeleyenlere küskün,
Derin bir nefes aldı geçmişinden (...).”
Gönülden dökülenlerin felsefeyle birleşimini okumak benim için son derece güzel bir deneyimdi. Şiirler arasında o kadar çok favorim var ki okurken tüm dizelerin altını çizmek istedim. Şiir okumayı seven sevmeyen herkesin bir şans vermesini hakedecek seviyede bir kitap olduğunu söylesem abartmış olmam. Özellikle de geçmişten nasibini almış, ama gelecekten yana umudunu asla yitirmeyenlere tavsiyemdir. ️
Bülbülü Öldürmek
Kitabın; başlığını okuyan ve kapağını inceleyen, kitabın kuşlarla ilgili olduğunu düşünebilir. Acaba gerçekten öyle mi?
Eser 1960 yılında yayınlanmış. Geçmişten günümüze birçok okura hitap ediyor. Kitabın ana karakteri Scot, 9 yaşında küçük bir kız çocuğu.. Olaylar okuyucuya onun bakış açısıyla aktarılıyor.
Abisi Jem, o da
28 Şubat zihniyetine karşı başörtüsü nasıl mücadelelerle kazanıldı, şimdi nasıl kaybediliyor?
Geçmişten bugünümüze bakalım. Başörtüsü boyları kaç senede ne derecede kısaldı? Tesettüre moda kırbacı ile kaç bacımız şuurundan saptırıldı? Gerçekten şapkayı önümüze koyup düşünmek, ders çıkarmak ve buna göre hareket etmemiz gerekiyor. Her şey maddeleşiyor. Gerçekten tesettürün hakkını vermek isteyen herhangi bir bacımız tesettürüne uygun kıyafet, dış elbise bulmakta zorlanıyor. Bu proje öyle bir işliyor ki, sahip çıkmadığın milli ve manevi değerlerin bir sonraki nesile maddeleşerek intikal ediyor.
Sırça Köşk, bir dönemin yasaklı kitaplarından. Okumadan önce neden yasaklı olduğunu tahmin etsek de okuduktan sonra gerçekler neden yasaklanır ki diye düşündürüyor.
Bu kadar mı sevmiyoruz gerçeğin anlatılmasını?
Bu kadar rahatsız eden ne?
Gerçekle yüzleşememek niye?
İfade etmeyince, anlatmayınca geçip gidecek mi öylece?
Sabahattin Ali,