347 syf.
9/10 puan verdi
Lawrence Durrell'in "Zaman durdurulmuş durumda. Zamanı yalnızca dördüncüsü verecek ve ötekilerin gerçek devamı olacak." dediği nokta Clea, okuru içinde bulunduğu girdaptan çıkarıp her birini ayrı yerlere savurdu yapboz parçalarını toplayabilisin diye zamanı ilerlettiği kitap, bir hikâyenin sonu, belleğin başkenti İskenderiye'ye veda. "Gerçek yaşam hangi noktada başlar?" diye soruyor Pursewarden yazdıklarında ve bu not Clea'da çıkıyor karşımıza. "Gerçek yaşam gerçekten de bir noktada başlar mı?" da okura bırakılan soru oluyor. Yıllar sonrasında, savaştan hemen sonrasındayız, Clea'da. Darley, yaşadığı adadan İskenderiye'ye döner, son kez ve belki de bütün yaşananlara daha soğukkanlı bakabilecek şekilde. Zihninde kalan imgeyle aynı değildir döndüğünde karşısına çıkanlar, ne İskenderiye ne arkadaşları. Justine, Nessim, Clea, Balthazar, Liza, Pompal ve daha nicesiyle bir araya gelir, aradan geçen zamanda yaşananları anlamlandırmaya çalışır. Geçmişten kalan mektuplar, kitap bölümleri, anılar ve şimdiki İskenderiye... Clea yoluyla anlattıkça gün yüzüne çıkarıyor gerçekleri(!) Durrell ve fakat - bence - dağıttığı yapbozun bazı parçalarını İskenderiye'ye saklıyor, saklıyor ki gizemi bozulmasın: "Sırların dibini bulamazsın." Böylelikle kitabın ana karakteri olmasının hakkını veriyor İskenderiye. Ah İskenderiye, belleğin başkenti!
Clea
CleaLawrence Durrell · Can Yayınları · 2022240 okunma
Osmanlı İmparatorluğu'nun Türk unsurlarının önce Osmanlı, sonra Türk olduğunu vurgulayan Osmanlıcılık, uzun yıllara yayılan yavaş ilerleyen bir süreçle yerini önce Türk, sonra Osmanlı olmayı vurgulayan Türkçülüğe bıraktı. Büyük Savaş'taki yenilginin ardın- dan İmparatorluğun çöküşü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşu ile Osmanlı dilini Arapça kelimelerden "arındırma" çalışmaları hızlan- dırılmış; Arap alfabesinden Latin alfabesine geçilmiştir. Bu durum geçmişten tamamen kopulmasına, Türklerin nesiller boyu tarihine yabancılaşmasına ve komşu ülkelerle ilişkilerinin bozulmasına yol açmıştır. I. Dünya Savaşı'nın başlattığı birçok dönüşüm gibi Türklerin de bölgedeki kimlik ve yer arayışları sürmektedir.
Reklam
44 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
Uçuşan Etekler
Yazar
John Berger
John Berger
kaybettiği eşi Beverly Berger'ın ardından, oğlu Yves Berger'le birlikte yazdığı bir ağıt:
Uçuşan Etekler
Uçuşan Etekler
Çizimlerle desteklenen; bu dünyadan "geçmişten geleceğe mesajlar taşıyan bir koşucu gibi geçen" bir kadına yazılmış; sevgiliye, dosta, yoldaşa, çalışma arkadaşına, akıl hocasına duyulan özlemin anlatıldığı bir mektup... Kitap sayfa sayısı az olmasına karşın, İnsana derin duygular yaşatıyor. Her insan doğuyor,büyüyor,yaşayıp günün birinde hayata veda ediyor. Ebediyete inkikal edenlerin ardından ağıtlar, yazılıyor, anıları daima geride kalanlarda yaşıyor. Sevdiklerini sonsuzluğa uğurlayan okurların kendi yaşamından kesitlerin canlanacağı dizeler olduğunu ifade edebilirim.
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir Mevsim
kitabında
Ferit Edgü
Ferit Edgü
diyor ya; "Ne kısa yaşıyor, ne uzun ölüyoruz. Oy ölüm sende ölesin." Yine Asrın Ozanı,
Aşık Mahzuni Şerif
Aşık Mahzuni Şerif
bir eserinde, Korkulacak şey yok bundan Kayalar kaçmaz yonsundan Mezarımın başucundan Nice yüzbin sene geçer diye...
Uçuşan Etekler
Uçuşan EteklerJohn Berger · Metis Yayıncılık · 2014559 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Buraya gelmemin bir sebebi var. Diğerlerinin en ufak fikri bile yok. Geçmişi sonsuza dek kapatmanın zamanı geldi. Kesin olan bir şey var: bu adadan herkes canlı ayrılmayacak." Annabel, Esther, Tanya ve Chole çocukluk arkadaşı olan bir gruptur. Zamanla bu samimi arkadaşlık evlilikleri ve işlerinin yoğunluğu nedeniyle sıkça görüşememelerine sebep olsa da bağları hiç kopmamıştır. Okuldan arkadaşları Poppy'nin bekarlığa veda partisi için gelen davet ise hepsini şaşırtmıştır. Çünkü onunla iyi bir ilişkileri olmamıştır fakat üç günlük parti onlar için bulunmaz bir tatil fırsatı olduğundan bu davete balıklama atlarlar.Ölü Adam Koyu olarak bilinen adaya birinci sınıf uçuş, muhteşem odalar ve doğa... Üç gün boyunca eğlenip, dinleneceklerini düşünürken o koyda onları asla tahmin etmeyecekleri şeyler beklemektedir. . Kitap benim için çok keyifli ve heyecanlı bir yolculuktu. Her şey normalmiş gibi başladı. Kahkahalar, eğlenceli vakit geçirmeler.Ama ne zaman geçmişten konuşmaya başladılar,kitap benim için daha da heyecanlı oldu. Tatilleri kâbusa dönen bu dört kadın günümüzde başarılı, kariyer sahibi ya da evli olsa da geçmişte gerçekten çok kötü şeyler yapmışlar. Güya samimi arkadaşlar ama birbirlerinden sakladıkları sırlar, ihanetler derken hikaye asla tahmin edemeyeceğimiz şekilde bir hesaplaşmaya dönüyor. Poppy geçmişin intikamını fena bir şekilde almak istese de o sonda öğrendiğim şeyle şok oldum. Kitabı severek okudum. Gerilim okumayı sevenlere kesinlikle tavsiyemdir
O Başlattı
O BaşlattıSian Gilbert · Artemis · 202434 okunma
128 syf.
·
Not rated
·
Read in 15 hours
Aslında Her Şey Yolunda
Duygu Terim’in on üç öyküden oluşan Aslında Her Şey Yolunda adlı kitabı Şubat 2024’te Notos Kitap etiketi ile okurla buluştu. Gazi Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü mezunu olan, bir süre finans sektöründe çalışan ve halen Ankara’da yaşayan yazarın öyküleri Notos, Trendeki Yabancı, Oggito gibi mecralarda yayımlandı. Kitabın arka kapak yazısı
Aslında Her Şey Yolunda
Aslında Her Şey YolundaDuygu Terim · Notos Kitap · 20246 okunma
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Reklam
139 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.