Sol Yanım Acıyor Anne Merhaba anne, yine ben geldim Merak etme okuldan çıktım da geldim. Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama, Ali “okula gitmezsem annem çok kızar merak eder” demişti de onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte Öğretti sağımı solumu. Ben biliyorum artık anne,
Reklam
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
Dün geldi: Nedir aradığın? dedi bana: Bensem, ne bakarsın o yana bu yana? Kendine gel de düşün, içine iyi bak: Ben senim, sen ben; aranıp durma boşuna!
“bizim çağımızda romancıların başları beladadır. çünkü insanları en çok yalana, zulme, bütün kötülüklere karşı roman uyarır. bugün tüketim toplumu diye bir doyumsuzlar toplumu yaratılıyor. tüketimciler topluma bütün değerlerini aşındıran bir yapay kültür benimsetmeye çalışıyorlar, insanları birer obur canavar haline getirmek istiyorlar. roman bu
"...Yeter!" dedi Alexandra Mikhailova sandalyesinde doğrularak. "Bütün bunlara inanmıyorum. Bana öyle bakma, benimle alay etme! Şimdi sizi yargılamak istiyorum. Anetta çocuğum gel bana; elini ver. Biz hepimiz günahkarlarız!" dedi ağlamaklı bir sesle ve uysalca kocasına bakarak. "Kimin uzatılan ele ihtiyacı yoktur ki? Bana elini ver. Anneetta sevgili çocuğum. Ben senden daha iyi ya da daha saygıdeğer değilim. Varlığınla beni incitemezsin, çünkü ben de günahkarım..."
Reklam
Bugün markette aldıklarımı poşetlemek üzere kenara koyduğum kitabımı hemen arkamda sıra bekleyen yaşlı bir amca eline alıp karıştırmaya başladı.Kitaptaki Osmanlıca metinler ilgisini çekmiş olacak ki " Okuyabilirsem alırım vermem arkideş" dedi rastgele açtığı sayfadan birkaç cümlecik okur okumaz kitabı sahiplenmişti ve bana alacağını almış bir alacaklı edasıyla bakıyordu.Adımı öğrendikten sonra aldığı kalemimle adımı kapağın iç kısmına yazdı.Kalemde gözü yoktu geri verdi :) Şaşkınlık içinde birkaç kemküm etmişsem de kitabıma cebren el konulmuştu.Canın sağolsun amca dedim şaşkınlıktan adını bile sormak aklıma gelmedi.Bu esnada aramızdaki muhabbetin sıcaklığı bizi bekleyen kasiyerin ve arka sıradakilerin yüzlerine neşe olarak yansıyordu.O marketin kapısında borcunu ödemiş olmanın verdiği huzurla ayrıldım.Sonra düşündüm amca benden bir kitap almış, al beni oku der gibi diri bir kitap koymuştu önüme...Bu kitabı okumaya neresinden başlasam? Bilemedim... Arkasından bağıraydım gitme diyeydiim açaydım gollarımı sende 1000kitaba gel diyeydiiimm :D tühhh :D
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi,
Leyla Erbil'in Onur Behramoğlu'ya gönderdiği mektupların 2009-2010 dönemine ait bölümünden derlenmiştir. 9 Temmuz 2009 onur'cuğum, ne hoş oldu seni elinde ritsos'unla tuzla'da görmek bilemezsin. turgut'u elbette tanıdım. tomris dolayısiyle de bir ara yakındık. çok iyi bir şair ama benim en çok edip'le yakın dostluğum vardı. belki duygusal
Sol Yanım Acıyor Anne Merhaba anne, Yine ben geldim. Merak etme okuldan çıktımda geldim. Annelerde babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama Ali "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder" demişti de Onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen, Sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte Öğretti sağımı solumu. Ben
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.