"Eğer bir gün hayatım sana gerekecek olursa gel ve al onu..."
Sinek taifesi perisan :))
“Gezip gördüğüm krallıkta sivrisineğin dahi hakkının gözetildiğini gördüm. Adaletiyle meşhur Kral Süleyman’ın bir sivrisinekle olan sohbeti derin ve anlamlıydı.” Sivrisinek ile Süleyman! Heyettekiler dikkat kesildi. Belkıs heyecanlıydı. Zümra anlattı: “Derler ki; Süleyman yurdunda bir sivrisinek, Kralın huzuruna gelip rüzgârı şikâyet eder.
Reklam
"Eğer bir gün hayatım sana gerekecek olursa gel ve al onu..."
... Geldi; Afşın'a iyice yaklaştı. Afşın, Alparslan'ın nefesini hisseder gibi oldu. Melikşah: "babam denize varmak isterdi Afşin bey'im" dedi. "Denize de göğe de kilit vurulmaz derdi. Göğü sen bana bırak; denize varmanı istiyorum. İlk vardığın denize kılıcını üç defa vur ve bir avuç kum al gel o kılıcı da kullanma bir daha, deniz kumuyla birlikte babamın mezarına koyacağım."...
Modern tıp, hastalıkların tedavisine odaklanmış durumdadır. Halbuki tıbbın esas işi, sağlığı korumak ve sürdürmek anlamına gelen koruyucu hekimlik meselesidir. Bugün maalesef kuş bakışı bakıldığında, tıbbi yöntemlerin, ilaçların ve cerrahinin bize verdiği çok basit bir mesaj olduğunu görürüz: "Sen ye, iç, kafana göre takıl. Gönlünce tüket, haz al, dene, yanıl. Olur da sistemin bozulursa biz seni onarırız." Yani özetle "Arıza yaparsan bana gel." diyen bir sektör var artık elimizde.
Sayfa 193
“Sanki yarım sende kalmış gibi.” “O zaman gel ve al.”
Sayfa 599
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.