Bir gün gelecek, insanların altın kırmızısı gözleri ve şaşırtıcı sesleri olacak; o gün insanların elleri yeniden sevme yeteneğini kazanacak, ve insanlığın şiiri yeniden yazılmış olacak...
Sayfa 128 - YKY - 8.Baskı - 2015Kitabı okudu
Özgürlük Türküsünün;(!)
Sözleri şöyleydi: İngiltere ve İrlanda’nın hayvanları, Bütün ülkelerin, bütün iklimlerin hayvanları, Kulak verin müjdelerin en güzeline, Düşlediğimiz Altın Çağ önümüzde. Er geç bir gün gelecek,Zorba İnsan devrilecek, İngiltere’nin bereketli topraklarında Yalnızca hayvanlar gezinecek. Burnumuza geçirilen halkalar, Sırtımıza vurulan semer sökülüp atılacak, Karnımıza saplanan mahmuz çürüyüp paslanacak, Acımasız kırbaç bir daha şaklamayacak. Zenginlikler düşlere sığmayacak, Buğdayı, arpası, yulafı samanı, Yoncası, baklası, pancarı, O gün hepsi bizim olacak. İngiltere’nin çayırları daha yeşil, Irmakları daha aydınlık olacak,Rüzgârlar daha tatlı esecek, Biz özgürlüğümüze kavuşunca. O günü göremeden ölüp gitsek de,Herkes bu uğurda savaşmalı,İneklerle atlar, kazlarla hindiler el ele,Özgürlük uğruna ter akıtmalı. İngiltere ve İrlanda’nın hayvanları,Bütün ülkelerin, bütün iklimlerin hayvanları,Kulak verin müjdeme, haber salın her yere,Düşlediğimiz Altın Çağ önümüzde.
Reklam
Ben geleceğin hiçbir yerde yazılı olmadığına derinden inanıyorum, gelecek bizim ona yaptıklarımız olacak. Bazıları anlamlı anlamlı göz kırparak, Doğulu olan bana, "ya kader?" diye soracaktır. Buna hep bir yelkenli için rüzgâr neyse, kaderin de bir insan için aynı şey olduğu cevabını veriyorum. Dümen başındaki insan rüzgârın nereden eseceğine karar veremez, ne şiddette eseceğine de, ama kendi yelkenini yönlendirebilir. Ve bu da kimi zaman inanılmaz derecede fark eder. Aynı rüzgâr deneyimsiz ya da ihtiyatsız ya da yanlış karar veren bir denizciyi felakete sürüklerken, bir başkasını sakin bir limana ulaştıracaktır.
Çaresizlikten önce, çaremiz o olsun diye teslimiz. Dünyayı cennet görmemek için O’na sarıldık. Gelecek endişesi yerine gelecekler bizim olsun diye ona tutunduk. O çaredir yöndür. Ruh odur. Sabır ondan gelir, umut ondan fışkırır. Dün o vardı. Bugün o var. Yarın da olacak. Denizler onun yazısı, ormanlar onun çizgisi. Taşlar içinde, sular için de o var, o yazdı da oldu hepsi. O yazdı ise kuruyacak su, eriyecek taşlar. İnsanı da o çizdi. O ölçtü, o biçti. O ne büyük kalem, o ne muazzam yazı. O ne büyük kader Allah’ım.
Boşa harcanırsanız ne acıklı olur, diye düşündüm. Gençliğiniz öylesine kısacık sürecek, öyle kısacık. En basit kır çiçekleri de solar, ama sonra gene açarlar. Şu sakız salkımı gelecek haziranda da tıpkı şimdiki gibi sapsarı olacak. Bir ay içinde şu filbahri dallarında mor yıldızlar açacak, Tanrı’nın her yılı yapraklarının yeşil gecesinde mor yıldızlar barınacak. Oysa bizim gençliğimiz bir daha asla geri gelmez. Yirmi yaşındayken nabzımızda vuran sevinç zamanla körelir.
Can YayınlarıKitabı okudu
"Bugün bizim işlediğimiz insan değerleri yok olarak değil, değişerek, gelişerek, tazelenerek dört yüz, beş yüz yıl Sonraya kadar gidecek. Nasıl eski Yunan'dan bize kadar gelmişse. Onun için bizim de klasiklerimiz olacak. Kısaltılmış uzatılmış metin değil sorun.(...) Gelecek gelecektir, biz oraya gerçekten kendimizi sağlıklı yollayabilirsek gelişmelere yardımcı olmuş oluruz."
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.