Üsteğmen Faruk, cepheye yeni gelen askerleri denetlerken bir yandan da onlarla sobbet ediyor, "Nerelisin?", "Kaç kardeş siniz?" gibi sorular soruyordu. Gözleri bir ara, saçının ortası kırmızı olan bir delikanlıya takıldı. Delikanlıyı yanına çağırdı ve merakla sordu: "Adın ne senin evladım?" Delikanlı, hazır ol
••• Yunus Emre, işi biraz köylü dayıların anlayacağı gibi söylemiş: Halkı bostan edinmiştir Dilediğin üzer ölüm. ➤ Üzmek eski Türkçe'de "koparmak" demek. "Halkı bostan edinmiştir. Dilediğini koparır ölüm." ⁠●⁠|| Biz bir bostan tarlası gibiyiz. Kimimiz karpuzuz kimimiz kavun, kimimiz olmuşuz kimimiz kelek! Ölüm dolaşıyor. Kimin vadesi yetmişse koparıp alıyor. Torbasına doldurup götürüyor. Aramızdan boyuna ayrılıyorlar. Her namazda Kâbede, her namazda Mescid-i Nebevîde; "Er kişi niyetine, hatun kişi niyetine, tıfıl için namaz..." Hep namaz kılıyoruz. Gelinlik kızların saçın, Teneşirde yıkar ölüm. ■ Gelinlik kızdır, evlenecekti; ölür. Teneşir tahtasında yıkarlar, kefene sararlar, gömerler. Allahu Teâlâ Hazretleri bu acı hakikati göz önünden hiç uzak tutmayan ve ona göre hayatını tanzim eden, âhiretine ona göre hazırlanan kullarından eylesin. ______________ آمِين وَأَجْمَعٖين _____________ Bu işin şakası yok! Bir kaybettin mi ebedî hayat mahvoluyor. Onun için âhireti kazanmaya çok gayret etmek lazım.
Reklam
Gelinler kızlar konuşmaktan umut kesilince yaşmaklarını sıkı sıkı ağızlarını örtecek biçimde bağladılar. Bir zaman du­rup durup göğüslerine vura vura ağladılar. Sonra sonra iş­marla konuşmanın kolayını aldılar. Kırk türlü baş sallayıp kaş oynatmaya, göz süzüp elleriyle çeşit çeşit işaret yapma­ya başladılar. Akçalı'da nişanlı kızların, taze gelinlerin dilleri bağlandık­tan sonra dertlerini anlatmak için buldukları yola "Gelinlik etmek" dendi. Bu yakıştırmayı yedi köy beğendi.
Peçe
Tahsil-i ilim etmek (okumak) isteyen gelinlik kızların, kadınların tesetüre riayet etmemelerini ihtiyac-ı zamandan addetmesi gibi. Bu hanım kızlar, erkek talebe ile bir mektepte ihtilat etmeseler (karışmasalar), muallimin huzurunda da yüzleri peçeli olarak otursalar ve mekteplerine bu kıyafetle gidip gelseler yüzleri ile beraber tahsil-i ilme karşı akılları da kapanmış mı olacak?
Annem 'saygıdan' demişti küçükken.
Gelinler kızlar konuşmaktan umut kesilince yaşamalarını sıkı sıkı ağızlarını örtecek biçimde bağladılar. Sonra Sonra işmarla konuşmanın kolayını aldılar. Kırk türlü baş sallayıp kaş oynatmaya, göz süzüp elleriyle çeşit çeşit işaret yapmaya başladılar. Akçalı'da nişanlı kızların, taze gelinlerin dilleri bağlandıktan sonra dertlerini anlatmak için buldukları yola "Gelinlik etmek" dendi. Bu yakıştırmayı yedi köy beğendi.
Sevgili Arsız Ölüm
Akçalı’da nişanlı kızların, taze gelinlerin dilleri bağlandıktan sonra dertlerini anlatmak için buldukları yola “ gelinlik etmek” dendi. Bu yakıştırmayı yedi köy beğendi.
Sayfa 49 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gelinlik kızdır, evlenecekti; ölür. Teneşir tahtasında yıkarlar, kefene sararlar, gömerler. Allahû Teâlâ Hazretleri bu acı hakikati göz önünden hiç uzak tutmayan ve ona göre hayatını tanzim eden, âhiretine ona göre hazırlanan kullardan eylesin! Bu işin şakası yok. Bir kaybettin mi ebedi hayat mahvoluyor. Onun için ahiret kazanmaya çok gayret etmek lâzım.
Sayfa 18 - Server YayınlarıKitabı okudu
Yalan söylemeden insanları idare etmek Kabil olmuyor birader.. hani gelinlik kızları nasıl süslerler, biz de münhal memuriyetleri öyle süsleyip püslemeye alıştık.
Sayfa 11 - İnkılap
Bu noktada biraz soluk alalım ve bu konuyu doğru dürüst irde­leyelim! Kendimizi kadının yerine koyarak günlerce ve gecelerce bunları düşünerek gitgide büyüyen ıstırap ve haz duygularını yaşa­yalım! Bu tercih sıkıntısı gerçek miydi, şerefi yok edici bir şey miy­di, kurban olarak insanın kutsal şerefini yok eder miydi? İşte sorun buydu. Tanrıya adanmış olmak ile bekâretini muhafaza etmek aynı şey midir? Evet ve hayır; çünkü gelinlik konumunda bilinen çelişkiler birbirini dengeleyecek şekilde ortaya çıkar, aşk tanrıçasının simgesi olan peçe, aynı zamanda bekâretin, daha doğrusu iffetin, rahibenin ve aynı zamanda aşk coşkusuyla tutuşmuş bir kadının da simgesidir. ... Burada bir karar vermek üzere kendi kendisiyle mücadele eden âşık bir kadmın düşüncelerine katıldık. ...
O zamanlar her ne kadar memleketin vaziyeti pek bozuk, neticenin ne olacağımeşkûk ise de arada yine bir takım şenlikler tertip ediliyor, cirit oyunları, atyarışları güreşler ve emsali müsabakalar yapılıyordu. Mehmet Âkif'in usta birpehlivan olduğunu bir kere daha zikreylemiştim. Şunu da ilave etmek isterim kikendisinden şu sözleri işittim.
Reklam
Rıfat Ilgaz, ilk kez, 1944 yılının Mayıs ayının 24'üncü gününde tutuklandı. Yargılaması tutuklu olarak yapıldı. 6 ay cezaya çarptırıldı. Bu cezanın nedeni Sınıf adlı şiir kitabıydı. Bu şiir kitabına ilişkin "Esbabı Mucibeli Hüküm" yalnız her hukukçuyu değil, her aydını da düşündürecek nitelikte. Yalnız hemen belirtmek gerekir ki,
Evliliğim zirvesini gelinlik giymek olduğunu düşünen bir toplumuz…. Evlilik ömür boyu devam edecek bir maraton koşudur. Düğün bir geceliktir ve sizin beraberliğinizi kutlamak, ilan etmek için vardır, başka amacı yoktur ve olmamalıdır.
Sayfa 103Kitabı okudu
Bosna Reis'ul Uleması Cemal hoca
Tahsil-i ilim etmek isteyen gelinlik kızların, kadınların tesettüre riayet etmemelerini ihtiyac-ı zamandan addetmesi gibi. Bu hanım kızlar, erkek talebe ile bir mektepte karışmasalar, muallimin huzurunda da yüzleri peçeli olarak otursalar ve mekteplerine bu kıyafetle gidip gelseler yüzleri ile beraber tahsil-i ilme karşı akılları da kapanmış mı olacak? Bu defa belki Reis Cemal hoca bunda meşakkat olur, diyecektir. Çünkü zavallı meşakkati de bilmez. İnsanların arkasında bunca yük taşımakla geçimini sağladığı dünyamızda kadının yüzündeki peçeyi bir yük addedenlerin maksadı namahrem kadınlarla yüz göz olmaktır.
Akçalı da nişanlı kızların, taze gelinlerin dilleri bağlandıktan sonra dertlerini anlatmak için buldukları yola " gelinlik etmek " dendi.
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.