284 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Yamalı Yürekler
Herkese Merhaba Bugün sizlere
Abdullah Küçükkaya
Abdullah Küçükkaya
kaleminden
Yamalı Yürekler
Yamalı Yürekler
kitabının yorumu ile geldim Mayıs ayının sıradaki kitabı ile sizlerleyim. 2024 yılı basımlı 284 sayfalık bir kitap. 𖹭Yağmurlu bir ilkbahar sabahıydı. Kara Konak'ta yaşayan bir kız, içine işleyen gamlı gamlı öten bir kuş sesine uyandı. Yatağından doğrulup baktığında, kabarık tüylü,
Yamalı Yürekler
Yamalı YüreklerAbdullah Küçükkaya · Morena Yayınevi · 20248 okunma
#yusuf
Vaktinde gelmeyen bahar,gününde sevmeyen insan, zamanında tövbe etmeyen kulla, bin bahar,milyon insan, zamansız tövbe edilse neye yarar.
Reklam
Gelmeyen Bahar
Açar mı bugün dört bahardır kanayan çiçek ENVER GÖKÇE (1920-1982)
Sayfa 38 - Zend Kitabevi, 2005Kitabı okudu
Sen koş bana, Seni yavaşlatan zaman utansın Sen gül, Şehrime gelmeyen bahar utansın Sen sev beni Sana cennetden bir köşe Sunmayan kalbim utansın.....
Yeni çevre sağlığı sorunları çoktur,:bütün biçimleriyle radyasyonla yaratılanlar, pestisitlerin bir bölümünü oluşturduğu asla sonu gelmeyen kimyasal selinden doğanlar, şimdi yaşadığımız dünyayı istila eden, bizi doğrudan yada dolaylı olarak, ayrı ayrı yada toptan etkileyen kimyasallar. Bunların varlığının üzerimize düşürdüğü gölge daha az uğursuz değildir, çünkü belirli bir biçimi yoktur ve gizlidir; daha az korkutucu değildir, çünkü insanoğlunun biyolojik deneyiminin bir parçası olmayan kimyasal ve fiziksel etkenlerle yaşam boyu etkilenimin sonuçlarının kestirilmesini tam anlamıyla olanaksızdır.
Bizi rahatsız eden ya da işimize gelmeyen herhangi bir yaratığın kökünü kazıma biçiminde ortaya çıkan öldürme alışkanlığı arttıkça; kuşlar kendilerini rastlantıyla açıklanamayacak biçimde zehirlerin doğrudan hedefi olarak bulmaktadırlar. Çiftçilerin hoşuna gitmeyen kuşların sıklıklarını azaltmak amacıyla parathion gibi öldürücü zehirlerin havadan uygulanmasına yönelik eğilimler giderek artmaktadır.
Reklam
“Dünün içinde biraz yarın vardı,yarının içinde de biraz dün…Ardı arkası gelmeyen,cümlelerin önünü kesmeyen,noktalar vardı—altlı üstlü ve de arka arkaya.Bir de kahkahalar!Bir de kahkahalar vardı,tıpkı ağıtlar gibi aynı sessizlikle biten.Sonra ölüm,ölümün de doğumun da sonunda aynı geceydi yine bekleyen.Nerede ne kadar beklediğinle,bekleyebildiğinle,alakalıydı çoğu şey.Her kalabalığın sonu ıssızlıktı mesela;her heyecanın sonu bıkkınlık,her bulutun sonu çamur,her denizin sonu kum,her taşın sonu toz,her yıldızın sonu karanlık,her doğumun sonu mezar,her mezarın sonu bahar,her baharın sonu kış,her kışın sonu binlerce kuş,solucan,kelebek,tomar tomar adı unutulmuş çiçek…”
Sayfa 388Kitabı okudu
286 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.