Gelmeyen Bahar
Açar mı bugün dört bahardır kanayan çiçek ENVER GÖKÇE (1920-1982)
Sayfa 38 - Zend Kitabevi, 2005Kitabı okudu
Yeni çevre sağlığı sorunları çoktur,:bütün biçimleriyle radyasyonla yaratılanlar, pestisitlerin bir bölümünü oluşturduğu asla sonu gelmeyen kimyasal selinden doğanlar, şimdi yaşadığımız dünyayı istila eden, bizi doğrudan yada dolaylı olarak, ayrı ayrı yada toptan etkileyen kimyasallar. Bunların varlığının üzerimize düşürdüğü gölge daha az uğursuz değildir, çünkü belirli bir biçimi yoktur ve gizlidir; daha az korkutucu değildir, çünkü insanoğlunun biyolojik deneyiminin bir parçası olmayan kimyasal ve fiziksel etkenlerle yaşam boyu etkilenimin sonuçlarının kestirilmesini tam anlamıyla olanaksızdır.
Reklam
Bizi rahatsız eden ya da işimize gelmeyen herhangi bir yaratığın kökünü kazıma biçiminde ortaya çıkan öldürme alışkanlığı arttıkça; kuşlar kendilerini rastlantıyla açıklanamayacak biçimde zehirlerin doğrudan hedefi olarak bulmaktadırlar. Çiftçilerin hoşuna gitmeyen kuşların sıklıklarını azaltmak amacıyla parathion gibi öldürücü zehirlerin havadan uygulanmasına yönelik eğilimler giderek artmaktadır.
“Dünün içinde biraz yarın vardı,yarının içinde de biraz dün…Ardı arkası gelmeyen,cümlelerin önünü kesmeyen,noktalar vardı—altlı üstlü ve de arka arkaya.Bir de kahkahalar!Bir de kahkahalar vardı,tıpkı ağıtlar gibi aynı sessizlikle biten.Sonra ölüm,ölümün de doğumun da sonunda aynı geceydi yine bekleyen.Nerede ne kadar beklediğinle,bekleyebildiğinle,alakalıydı çoğu şey.Her kalabalığın sonu ıssızlıktı mesela;her heyecanın sonu bıkkınlık,her bulutun sonu çamur,her denizin sonu kum,her taşın sonu toz,her yıldızın sonu karanlık,her doğumun sonu mezar,her mezarın sonu bahar,her baharın sonu kış,her kışın sonu binlerce kuş,solucan,kelebek,tomar tomar adı unutulmuş çiçek…”
Sayfa 388Kitabı okudu
Gelmeyen Bahar
Gel kardeşim, gel beri Hey kurt hey kuş hey börtü böcek Ah gidenler gelir mi geri Açar mı bugün dört bahardır kanayan çiçek Demek Daha bizim yaşımızda İnsanlar ölecek.
Sayfa 45 - evrensel basım yayın
İçimde her duruma uygun bir parça seçmeye hazır bekleyen müzik kutusu, Times Meydanı’nı ilk gördüğümde Sezen’den Küçüğüm şarkısını çalmaya başlamıştı. Dev gökdelenler, ışıltılı panolar, öküz doyuran porsiyonlar, çok katlı kitap evleri, ucu bucağı gelmeyen süpermarketler, şehrin neredeyse üçte birini kaplayan Central Park… Her şey devasa boyutlardaydı.
Sayfa 51 - Bahar ERİŞKitabı okudu
Reklam
Alıntı / Kısa Özet (ilgilisine)
Antik Yunan Mitolojisine göre başlangıçta kadınlar yoktu, toplumu sadece erkekler oluşturuyordu.Kadının yaratılması ise Titan soyundan olan Prometheus’un ateşi tanrılardan çalıp gizlice insanlara vermesinin ardından, baş tanrı Zeus bu olaya çok sinirlenir ve erkeklerden oluşan bu topluma ceza olarak kadını yaratmaya karar verir. Baş tanrı Zeus,
Doğmayan güneş, erimeyen kar, gelmeyen bahar mı var?...
Sayfa 75 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
NAAT
Seccaden kumlardı... Devirlerden, diyarlardan Gelip göklerde buluşan Ezanların vardı. Mescit mümin, minber mümin.. Taşardı kubbelerden Tekbir, Dolardı kubbelere "amin"!
74 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.