Günaydın. İnsanın belirsiz ve çaresiz kalmasından kötü pek az şey vardır. Ne fena... Nermin Yıldırım'ın dediği gibi: "Ama sanırım en kötüsü beklemekti. Ne beklediğini bilmeden beklemek." Çaresizliğin de belirsizliğin de uçup gittiği bir gün olsun sevgili okur. Var olun. Nermin Yıldırım
Nermin Yıldırım
Nermin Yıldırım
- Ev
Ev
Ev
Hep Kitap, s.49-51
Ey hırçın genç, ey güzel kız! Bırakın yası... Yeter temiz gönüllerin bizi anması... Toprak ana uyuturken koynunda bizi Yarınkiler biçecektir ektiğimizi, Yeşermesi ektiğimiz tohumun haktır, İşte o gün ruhlarımız şâd olacaktır!
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Reklam
"Mükemmel bir ailenin tek kuralı vardır. Asla kapıların ardına bakma." Millie, geçimini evlerde çalışarak sağlayan bir genç kız.Aslında tek isteği okulunu bitirip o çok istediği mesleğini yapmaktı.Ama hep mi talihsizlikler onu buluyordu. Bu seferki evi muhteşem çatı katında oturan Douglas Wendy Garrick çifti idi.Çocukları olmayan çiftin aslında evleri de çok pis değildi ama bu işe çok ihtiyacı olduğu için işine odaklandı.Tabi Millie için bu mümkün değildi çünkü kızımız az biraz meraklıydı. Potronunun eşinin rahatsız olduğunu odasındayken onu asla rahatsız etmemesini söylediğinden beri o kapalı kapının arkasında nasıl bir kadının olduğunu ve en önemlisi de neden sürekli odasında olduğuydu çok merak ediyor ve sürekli odayı göz hapsine alıyordu. Bir gün çamaşırları yıkanması için makineye atarken kan lekelerinin olduğunu farkeder.Gördüğü şeyin kan lekesi olduğuna çok eninde ama o lekenin nasıl olduğunu bilmiyordu.Her ne kadar Wendy Garrick'in kocasından şiddet görüyormuş gibi görünse de gerçekte olan çok farklı bir şeydi.🤭 İlk kitabı çok çok sevmiştim ve bu da efsane bir kitaptı.Sonu ile gerçekten ters köşe oldum unutulmazlar arasında yerini aldı.Umarım 3. kitapta biran önce çıkar👍👌👌
Genç kız ellerini uzatmıştı Aşk dolu sevgi yağmurlarına Kolunda uçuşan yusufçuk dövmesi Nabzında yitik bir alfabenin son harfiyle Fransız bulvarında trafiğin sol tarafında Gazeteyle yüzünü kapamışlar Umutla hayatın korkularından kaçarken Soluksuzca iç çekerek "The Lonely Shepherd" dinler Mutluluğa olan açlığını bastırırdı Fransız bulvarında trafiğin sol tarafında Yüzünü gazeteyle kapamışlar...
Gitmenin ekseriyetle iki yönü vardır. Biri neşe, umut, heyecan taşır öteki daima keder. Mevsim Yenice bir başka öyküsünde tam da bundan bahseder: "Nereye gideceğini sormuyorum. Çünkü ikimiz de biliyoruz; gitmek gitmektir, neresi olduğunun önemi yok." Bazen sadece gitmek gerekir sevgili okur. Önemi yoktur varılacak yerin, giden için de
Her şey değişir de şu insan yok mu, insan zor değişir. Kendimiz bile güzel olanı bilir, doğru olanı anlar ama yine de değişmeye direniriz. Ne tuhaf. Kızılırmak'ın aynı kitabında geçer: "Bir şey bulmuştum. Yaşamayı kolaylaştıracak, güzelleştirecek bir şeydi. Unuttum sonra. Yine kendim oldum, kaçınılmaz ve imkânsız kendim." Belki bir
Reklam
OKUDUM BİTTİ #KANKIRMIZIYOL #MDIRAYOUNG YORUM Saba kum fırtınaları  tarafından   harap edilmiş çorak bir diyarda yaşamaktadır. Çok  sevdigi ikizi Lugh  kaçırılınca gözü  pek Jack ve Özgür Şahinler' le birlik olup  Lugh' u aramya koyulur. İkizi lugh'u bulmak için pek çok  güçlükle  savaşmak durumunda kalan genç kız,  zekası ve iradesiyle tüm zorlukların üstesinden gelmeye , düşmanlarını  yenmeye çalışır Üstelik bu süreçte hem mücadelelerinde yenilmez biri olduğunu hemde aşkı ve dostluğu keşfeder güzel bir kitaptı  heycan ve aksiyon dolu bir  kerkese öneriyorum
ondan sonra vlademir karşısındaki genç kadına baktı...genç kadın da ona baktı...vlademir genç kadını başıyla selamladı.genç kadın da başıyla selamladı...sonra sevgili babası ivan içeri girdi...zavallı kız babasını başıyla selamladı...babası kızını başıyla selamlıyorken ''kıt''etti... baba öldü
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.