Ümmügülsüm

Sabitlenmiş gönderi
Göreceksiniz ya, ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım...
Reklam
Batı'da yaşayan müslüman toplulukları, Batı kültürünün bütünlüğünü bozan unsurlar olarak görmek, ancak ırkçı bir yaklaşım olabilir.
"Almanya pembe ve büyük bir elmadır. Fakat içi kurtludur."

Reader Follow Recommendations

See All
XVIII. yüzyılın ikinci yarısında ivme kazanıp günümüze kadar devam eden "Batı'nın yükselişi", Batılı olmayan toplumların modernleşmesinden çok, sömürgecilikle çatışma, direniş, uzlaşma, asimile olma gibi farklı ilişki biçimlerinin öne çıktığı bir süreci ifade eder.
İslâm ve Batı arasındaki ilişkinin salt bir çatışma ve savaş tarihi olmadığını gösteren önemli verilerden biri, Endülüs İslâm tecrübesidir.
Reklam
Ortaçağ Batı dünyasının temel sorunlarından biri, İslâm ve müslümanlar hakkında ilk elden kaynaklara dayalı, sağlam ve güvenilir bilgiden yoksun olmasıdır.
"İnsanlar sadece kullanma ihtiyacı duydukları şeylere isim verirler; böyle bir kelimeye gerek olmadığında, ona duyulan ihtiyaç da ortadan kalkar."
"Hikmet Yunanlılar'ın zihnine, Araplar'ın diline, Fârisîler'in kalbine ve Çinliler'in eline indirilmiştir."
İslâm ve Batı medeniyetleri arasındaki ilişkinin bir savaşlar ve çatışmalar tarihinden ibaret olduğunu söylemek, en hafif deyimiyle eksik ve yanlı bir değerlendirmedir
İmajlar, bir zaman sonra “sahte”, “yalan” yahut "kasıtlı" olmanın ötesinde bir nitelik kazanır. İnsanlar kendilerine sunulan imajlara, samimi bir şekilde inanmaya başlarlar. Çağdaş medya çalışmalarının da gösterdiği gibi imaj, gerçekliğin yerine geçer. İmajı kontrol eden, gerçekliği de kontrol etmeye başlar. Bu bakımdan İslâm ve Batı arasındaki ilişkilerin, çoğu zaman bir imajlar savaşı olduğunu unutmamak gerekiyor.
Reklam
Kur'an'ın "ne doğu, ne batı" (Nûr 24/35) diye tasvir ettiği evrensel hakikat tasavvuru, Doğu ve Batı kalıplarını aşan bir niteliğe sahiptir. Bu mânada İslâm toplumları kendilerini hiçbir zaman "doğuda" ya da "doğulu" addetmediler. "Doğu", ancak Asya'nın küçük bir uzantısı olan Avrupa'nın kendisini "Batı" olarak tanımlamasından sonra ortaya çıkan bir tanımdır. Sizce, insanlık tarihinin merkezinde yer alan coğrafyaya bugün neden "Ortadoğu" diyoruz? Japonya, hangi coğrafi tasnife göre "Uzakdoğu" kabul ediliyor? Tersinden düşünecek olursak mesela Amerika'ya niçin "Uzakbatı" demiyoruz?
238 syf.
·
Not rated
·
Read in 14 days
İslam ve Batı
İslam ve Batıİbrahim Kalın
9.1/10 · 1,365 reads
238 syf.
·
Not rated
·
Read in 14 days
"İslam kelimesi hem bir dîni hem de medeniyeti ifade eder. Batı ise ağırlıklı olarak bir medeniyeti ve coğrafyayı dile getiriyor. Bu yüzden bir din ile bir medeniyetin aynı düzlemde ele alınması bazı karışıklık ve yanlış anlaşılmalar yol açabilir" diyor İbrahim Kalın kitabının başında. Fakat İslam'ın medeniyet kısmını ele aldığımızda Batı ve İslam medeniyeti kadar birbiriyle yakın ilişkisi olan başka iki uygarlık daha görülmemiştir bu dünyada. Yazar genel anlamda bu ilişkilerin niteliğini ele almış, kitabı on bölüme ayırarak coğrafi, tarihi ve etimolojik anlamda gelişimi ve dönüşümünün seyrini anlatmış. Kitabın temel içeriklerine bakacak olursak Dinin toplumlara ve devletlere olan etkisi, Endülüs'ten Batıya yayılan İslam kültürü, İstanbulun fethinden önce ve sonra Avrupa'da gelişen Türk ve Müslüman algısı, imajlar savaşı, Ben ve Öteki Tasavvuru, Globalleşen Dünyada İslami terörizm algısı, İslam dinine ve Peygamber'e yapılan eleştiriler'den söz edebiliriz. Kitabın sonunda ek olarak bulunan "Sultan Abdülhamit, Lewis Wallace ve Bir Oryantalizm Hikayesi" yazarın söylemiyle: "İslam'da Batı kültürüne mensup farklı bireylerin hiç beklenmedik anlarda ve alanlarda farklılıklarını aşıp ortak iyide buluşabileceklerini gösteriyor. Bir Osmanlı Sultanı ile bir Amerikalı Diplomat arasındaki bu ilişki İslam ve Batı kelimelerinin birbirlerini mutlak manada yadsımak zorunda olmadığını gösteren çekici ve gerçek bir hikayedir" Sonuç olarak benim beğendiğim sosyoloji ya da tarih okumaları seven okurlarına sıkılmadan okuyup bitirebileceği bir kitap.
İslam ve Batı
İslam ve Batıİbrahim Kalın · İsam Yayınları · 20191,365 okunma
İleride o kadar da fazla beklenmedik şey çıkmayacak karşımıza, ama öbür yandan, hayata tat katan biraz da bu beklenmedik şeyler aslında..
"Bazen büyüyor olmak beni yalnızca korkutuyor ve tekrar küçük bir kız olabilmek için her şeyimi verirmişim gibi geliyor."
Sence büyümek, gerçekten de çocukken hayal ettiğimiz kadar güzel mi..?
918 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.