“Gençler hoşgörüsüz davranır, çünkü hayat ve güçlükleri hakkında hiçbir şey bil­mezler; yaşlı eleştirmen iyi niyetli ve uysaldır; genç eleştir­mense amansızdır; biri her şeyi bilirken, diğeri hiçbir şey bilmez. Zaten bütün insani eylemlerin temelinde Tanrı'nın nihai yargı için sakladığı belirleyici gerekçelerin labirenti vardır. Sadece kendiniz için acımasız olun.”
Şahıs Kadrosu-Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Bozkurtlar Diriliyor'da ön plana çıkan tarihî şahsiyetler şunlardır. Bilge Tonyukuk, İlteriş Kutluk Kağan, İmparatoriçe Vu, Çinli komutan Hoay-i. Kurmaca kişiliklerin başlıcaları da şunlardır: Urungu, Ay Hanım, Binbaşı Pars, Deli Ersegün, Kadır Bağa, Karabuka (Yin-şao), Taçam, Buluç.
Reklam
Şahıs Kadrosu-Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Bozkurtlar Diriliyor'da ön plana çıkan tarihî şahsiyetler şunlardır. Bilge Tonyukuk, İlteriş Kutluk Kağan, İmparatoriçe Vu, Çinli komutan Hoay-i. Kurmaca kişiliklerin başlıcaları da şunlardır: Urungu, Ay Hanım, Binbaşı Pars, Deli Ersegün, Kadır Bağa, Karabuka (Yin-şao), Taçam, Buluç. Bozkurtların
Salona dönen Ali, "Valla siz gençler de destek olursanız bu sefer gidiciler. Biz kendimizden çok sizler için veriyoruz bu mücadeleyi," dedi. Alper, Ali'nin ayrıldığı eşinden iki kızı olduğunu hatırladı, onları kastettiğini düşündü. "Halk uyandı artık bunlara inanmaz..." "Valla Ali Abi ben halk denildi mi kaçarım oradan. Bak sen şiir seversin, bilirsin kesin, ne demiş Nabi halk için?" Hatırlaması gereken bir şeyi hatırlayamadığını düşünenlerin yüz ifadesiyle sordu Ali: "Divan şiiri bilmem pek de... Ne demiş?" '"Halkdan gönlümün ol mertebedir vahşeti kim, aksinı âdem deyü mir'ate nigâh eyliyemem,' demiş. Annemle karıştırma beni, o bilmez ama ben bilirim miratı..." Ali örtemediği bir şaşkınlıkla Alper'e bakarken, Zeyno, "Oğlum maşallah," dedi Ali'ye hitaben, "Türkçe dışında her dilde konuşur." Gülerek oğluna baktı sonra: "Yani ne demiş?" "Yani," dedi Alper, "halktan öyle illallah etmiş ki insan görürüm diye aynaya bakmıyormuş." "Abartın oğlum abartın," dedi Zeyno. "Gelseydin de görseydin ne güzeldi insanlar bugün Kazlıçeşme'de." Hırslanan Zeyno bir slogan attı: "Bekle bizi İstanbul!"
Sayfa 225 - Sözler: Öfke dev bir dalgaymış çekti götürdü dibeKitabı okudu
Gençler hoşgörüsüz davranır, çünkü hayat ve güçlükleri hakkında hiçbir şey bilmezler; yaşlı eleştirmen iyi niyetli ve uysaldır; genç eleştirmense amansızdır; biri her şeyi bilirken, diğeri hiçbir şey bilmez.
*ALGI OPERASYONU* 1989 yılı.. *.Türkiye ilk defa pizza dükkanlarıyla tanışır.* *Türkiye’ye* birkaç *dükkan açarak* pazarın nabzını yoklayan ünlü marka *aldığı sonuçla şoka girer.* Bekledikleri gibi olmaz. *Boğazına düşkün olduğu için pizzayı seveceğini düşündükleri Türk tüketicisi, pizzayı sevmez.Dükkanlar kapatılır.Geri dönülür.* 1991
Reklam
..... Ütopya Gerçek Olabilir mi? Ütopya Eleştirisi Ütopya olarak adlandırılan ülke; herkesin el ele verip ateş çemberleri etrafında keyifle sohbet ettiği, paranın, mücevherlerin ve kaftanların değer görmediği bir topluluktur. Fakir zengin ayrımı olmadan, halkın hırsızlık veya dilenciliğin ne olduğunu bilmeyecek kadar huzur içinde yaşamasına imkân
Bakın, ben şu televizyonda anlatılan hikâyelere inanmam; hani kolayca karşılaşırlar, hemen severler birbirlerini, ikisi de özgürdür, birbirlerine yardım ederler, birbirlerinden şüphelenmezler, geçmişlerinden gelen pişmanlıkları yoktur. Böyle bir şeyin olabileceğine hiçbir zaman inanmadım, asla, çok daha gençler arasında bile, insanlar arasındaki herhangi bir ilişki her zaman bir sorunlar yumağıdır, karşı koymalar, saldırılar ve küçük düşürmeler olur. Herkes herkesi bir şeylere zorlar, istemedikleri şeylere değil, daha çok isteyip istemediğini bilmedikleri şeylere, çünkü neredeyse hiç kimse ne istemediğini bilmez, hele ne istediğini hiç bilmez, bu sonuncusunu bilmenin yolu yoktur zaten.
Sayfa 61 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
"GENÇLİĞİMİ BIRAKTIM SOFYA’DA..."
Tarihte nice aşk öyküleri vardır ama beni Atatürk’ün bir cümlesi her zaman dağıtır. Ankara’da Bulgar Kooperatif Tiyatrosu’nun oyuncularıyla sohbet ederken, ‘gençliğimi bıraktım Sofya’da’ demiş. ‘Bir kız sevdim ama bana vermediler." Hadi gelin gerçek bir aşk öyküsüne doğru yolculuğa çıkalım: Mustafa Kemal Atatürk görev icabı Sofya’ya gider.
Gençler hoşgörüsüz davranır, çünkü hayat ve güçlükleri hakkında hiçbir şey bilmezler; yaşlı eleştirmen iyi niyetli ve uysaldır; genç eleştirmense amansızdır; biri her şeyi bilirken, diğeri hiçbir şey bilmez.
Sayfa 141 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
412 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.