.. bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş şu yiğitlere bakın hele, gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile.
bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş, şu yiğitlere bakın hele, gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile. Neden ?
Sayfa 17
Şuracıkta kafalarını böğürlerine sarkıtanlara bir bakın ; bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş şu yiğitlere bakın hele , gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile .
Koltuklara yayılanları budala değildir
(…) bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş şu yiğitlere bakın hele, gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile. Neden? Mesleklerinin verdiği ciddiyet ile mütemadiyen yoğun düşüncelere dalıyor olmaları onlarda hayat emarelerini söküp, can sularını emip almış âdeta. Onlara karşılık benim budalalarım sevecen, tombul, toparlak ve semiz cinsten, tıpkı iştah kabartan besili Akamania domuzcukları gibi.
Sayfa 17 - İş Bankası Kültür Yayınları
Şuracıkta kafalarını böğürlerine sarkıtanlara bir bakın; bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş şu yiğitlere bakın hele, gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile. Neden? Mesleklerinin verdiği ciddiyet ile mütemadiyen yoğun düşüncelere dalıyor onlarda hayat emarelerini söküp, can sularını emip almış adeta.
Şuracıkta kafalarını böğürlerine sarkıtanlara bir bakın; bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş şu yiğitlere bakın hele, gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile. Neden? Mesleklerinin verdiği ciddiyet ile mütemadiyen yoğun düşüncelere dalıyor olmaları onlarda hayat emarelerini söküp, can sularını emip almış adeta.
Bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş şu yiğitlere bakın hele, gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile.
Deliliğe Övgü, Erasmus
Tablo: ''Yaralı Adam'' 1844-1854
~Gustave Courbet
Aslında insanlar bilgelikten ilelebet ellerini bir çekseler ve hiç vakit kaybetmeden benimle birlikte yaşasalar yaşlanma derdinden de kurtulmuş olurlar: Ebedi gençlik ve ebedi neşe can katar canlarına. Nitekim kendi gözlerinizle görüyorsunuz: şuracıkta kafalarını böğürlerine sarkıtanlara bir bakın; bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş şu yiğitlere bakın hele, gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile
Sayfa 17Kitabı okudu
şuracıkta kafalarını böğürlerine sarkıtanlara bir bakın; bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş şu yiğitlere bakın hele, gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile.
Sayfa 17
... bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş şu yiğitlere bakın hele, gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile.
Bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş şu yiğitlere bakın hele, gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile.
Sayfa 17Kitabı okudu
Şuracıkta kafalarını böğürlerine sarkıtanlara bir bakın; bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş şu yiğitlere bakın hele, gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile.
Sayfa 17Kitabı okudu
gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile.
Sayfa 17Kitabı okudu
Şuracıkta kafalarını böğürlerine sarkıtanlara bir bakın; bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş şu yiğitlere bakın hele, gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile. Neden? Mesleklerinin verdiği ciddiyet ile mütemadiyen yoğun düşüncelere dalıyor olmaları onlarda hayat emarelerini söküp, can sularını emip almış âdeta.
Sayfa 17Kitabı okudu
Şuracıkta kafalarını böğürlerine sarkıtanlara bir bakın; bedenlerini ve zihinlerini felsefe gibi ağır bir işle uğraşarak heder etmiş şu yiğitlere bakın hele, gençliklerinin son demlerinde yaşlanmışlar bile. Neden? Mesleklerinin verdiği ciddiyet ile mütemadiyen yoğun düşüncelere dalıyor olmaları onlarda hayat emarelerini söküp, can sularını emip almış âdeta.
Sayfa 17Kitabı okudu