Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı.
"Rusya'da, Çin'de, Küba'da, İspanya'da ve bir zamanlar İtalya'da, Almanya'da.. sonra, uydularda çok geniş kadro ve ortakla, çetelerin yaptığını ben, yarım asırdır Türkiye'nizde tek başıma denilebilecek kadar küçük bir ekiple ve sadakaya benzeyen çok küçük paylarla yapmak istiyorum.. ve yapıyorum.. ve
Kötü ezberlediğim bu rolde, sahnenin acemisi olduğum için, oyunu bırakarak seyirciler arasındaki bir çift mavi göze tutuldum. Oyuna aldanan anne baba, işi hemen çabucak sağlama bağlamak için bütün çabalarını harcadılar ve sıradan güldürü bir rezaletle sona erdi. İşte hepsi bundan ibaret, hepsi... Bunlar bana adi ve tatsız görünüyor ve bir zamanlar göğsümü bu kadar zengin, bu kadar geniş biçimde kabartan şeylerin böyle görünmesi de bu sefer bana korkunç geliyor.
Ölü bir bedenle kaybedeceğiniz hiçbirşey yok; ölü belki de arzulamadan ya da kazanmadan zaten kaybolmuş. Çocukluktan çıktığım zamanlar bu zamanlardı.Ölü bedenler hayalimde geniş bir yer alıyorlardı.
Mustafa hemen hemen bütün derslerini en yüksek notla bitirdiği rüştiyeden sonra askerí okula girdi. O zamanlar en Batılılaşmış Osmanlı kurumu olan ordu, imparatorluğa yönelik ölümcül tehditle savaşmak amacıyla Batı teknolojisine ve kurumlarına uyum sağlamaya çalışıyordu. Orduda görev yapan hırs sahibi her genç subay gibi Mustafa da rütbelerini hızla yükseltti. Büyük bir gayretle çalışması ve en zorlu görevleri planlaması üstlerini etkilemişti. Belli bir başarı düzeyine ulaşmayı hedefleyen hırslı ve yetenekli pek çok subaydan biriydi. Bununla birlikte Mustafa Kemal, yaşıtlarının büyük bir kısmında olmayan niteliklere sahipti. Birincisi, daha geniş bir vizyona sahipti. Batılı ordularda askerin devlete itaat etmesi öğretilirken Mustafa ve yaşıtlarından birkaç subay, askerliği bir meslekten ibaret görmeyip daha geniş çapta bir modernleşme projesi yaratmanın bir aracı olarak kullanmanın yollarını aradılar. İkincisi, kibirlilik sayılabilecek ölçüde kararlı bir insandı. Büyük hedeflere ulaşmak maksadı karşısında popülarite, güvenlik veya maddi refah gibi kişisel çıkarlar umurunda değildi. Üçüncüsü, halk, kamuoyu ve siyasi güçler konusunda olağanüstü bir muhakeme yeteneğine sahipti. Daha genç yaşlarda bile akıllı ve zekiydi. Bütün bunlar bir araya geldiğinde padişah açısından çok tehlikeli bir genç subaydı; zira padişah Batılı etkiler altında modernleşecek bir ordunun yarattığı tehlikenin gayet iyi farkındaydı.