Gerçek aşk hikayesi♥ Yavuz Sultan Selim mısırı fetheder Mısır'da kalır birkaç gün onun otağını (çadırıni) temizleyen bir kız vardır. Yavuza aşık olur ve cesaretini toplar kapıya "derdi olan neylesin"yazar.Aksam yavuz Sultan Selim görür bu yazıyı Gülümser ve altına "durmasin söylesin " yazar. Kız sabah bu yazıyı görünce heyecanlanir ve "korkarsa neylesin" yazar zira yavuz Sultan çok sert bi padişahtir. Yavuz altına "korkmasin söylesin" yazar ve böylece güzel bi şiir çıkar ortaya.Muhafizlardan kızı bulmalarini ister. Kız bulunur padişahın karşısına çıkar yavuz şiirini yüzüme söyle der. Kız heyecanlanir tam ağzını açar söylemek ister kalbi heyecana dayanmaz oracıkta hayatını kaybeder. ♥♥
"Bilekleri kesmek falan hikaye, hic umudunu kestin mi? Ben kestim. Sanki kanamasi durmak bilmeyen hayat damarlarindan birini kesmissin gibi. Kanamasi durmuyor ve her saniye daha cok acitiyor. Daha kötü olan ne biliyor musun? Ölmüyorsun..." Bu sözlerin kime ait oldugunu bilmiyorum ama herkesin hayatinda bir dönem geliyordurki bu sözlerde ifade edilenleri hissediyordur... Hayat acimasiz deriz, fakat gercek olan ise, hayatin degil insanlarin acimasiz oldugudur ne yazikki. Allah hic kimseyi vijdansiz insanlarla sinamasin.. Bütün kitap sever arkadaslarima hayirli aksamlar diliyorum...
Reklam
Gerçek Mutluluk M.Ö. III. asırda yaşamış Yunan filozofu Menedem’e, sohbet esnasında birisi, “İnsanın istediğini elde etmesi büyük bir saadet” dedi. Filozof bu söze şöyle karşılık verdi: “İnsanın elindekilerle yetinmesi daha büyük bir saadettir.”
Kitap Okumak, Hayatı Okumaktır… Tanrım bana kitap dolu bir evle çiçek dolu bir bahçe ver. (Konfüçyüs) İyi kitaplar en gerçek dostlarımızdır. (Francis Bacon)
Kaybettiğimiz ruhlara, Tam 13 yıl oldu. Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
Bu da benim kalemimden; (Anı) Hiçbir şey şey yapmak gelmiyor içimden. Belki biraz uyumak. Üzerime ince bir battaniye örtüp kapatıyorum gözlerimi. Düşle gerçek arası bir yerdeyim. Belki geçmiş, belki şimdi. Hiçbir şey bilmiyorum. Etrafım tanıdık insanlarla dolu.Hepsine aynı şaşkınlıkla bakıyorum. Sonra büyük bir aynanın karşısında buluyorum kendimi.Senelerdir görmediğim arkadaşlarım yanımda.Konuşuyorlar,gülüyorlar ve bana sürekli bir şeyler soruyorlar. Onlara bakıyorum.'' Heyecandan ölebilirim '' diyorum. Heyecan, ben,arkadaşlarım,uğultu,ayna,duvarları beyaza boyalı oda... Biri kapıyı tıklıyor.''Herkes hazır, hadi'' diyor bana.Kim olduğunu anımsamıyorum.Belki annem. Belki de orada bulunan bir görevli.Sonra onun sesini duyuyorum.Birazdan koluna girip usul adımlarla yürüyüp,herkese gülümseyeceğim.Son kez bakıyorum karşımdaki aynaya.Üzerimde bembeyaz bir elbise.Etek uçları uzun.Başımda bir tül.. ''İyi günde kötü günde ''diyor memur.Sözler tanıdık.Bilmem bu kaçıncı duyuşum.Ama ilk defa bana söylüyor.Sonra;''evet'' diyorum.Salonda bir alkış kopuyor.İçimden dua ediyorum ama kimse duymuyor.O an herkes bana yabancı.Kimseyi umursamıyorum.Sonra dua bitiyor. Yine bilindik yüzleri görüyorum. Bakışlarımla babamı arıyorum.İşte orada. En uzakta .Ben ona baktıkça aramızdaki mesafe büyüyor.Elimi uzatsam tutamam. Sarılmak istiyorum ona. Ama olmuyor.. Gözlerim doluyor. Herkes mutluluktan ağladığımı sanıyor. Selvihan Kadıoğlu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.