59 syf.
1/10 puan verdi
·
Read in 9 hours
eğer gerçek bir edebiyatseverseniz, hayatınız boyunca okumak istediğiniz kitapların listesini yaparsanız ömrünüzün hepsini okumaya yetecek kadar uzun olmadığını görürsünüz. bunu gören insanlar o yüzden "ölmeden önce okunması gereken 1000 eser" gibi listeler yapıyor. kitap okurken seçici olmak önemli. bir süredir klasik romanlar
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429.6k okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 31 hours
Gerçek olaylardan esinlenerek yazılmış, inanılmaz etkileyici sarsıcı bir kitap okudum. Yazarımız Yılmaz akıncı yıllarını mesleğine adamış başarılı bir gazeteci olunca, şahit olduğu hatta bizzat yaşadığı gerçeklerin üzerine inşa ettiği kurgusunun insanı etkilememesi imkansız. Fransadayız önce. Paris’te Fabrice’ nin evindeki bohem- burjuva partisine
Peşimdeki Melek
Peşimdeki MelekYılmaz Akıncı · Mona Yayınları · 202212 okunma
Reklam
128 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 days
Yusuf Atılgan'dan okuduğum 2. kitap Anayurt Oteli oldu. Bu kitabın ana ve karakteristik kahramanı olan Zebercet cidden çok garip bir insan. Yusuf Atılgan'ı cidden tebrik etmek istiyorum. Resmen Zebercet karakteri yaşayan bir canlıymışçasına ve de kendisiyle yüz yüze konuşmuşum gibi kendisinden nefret ettirdi. Karakteri ciddiye alıp
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330.4k okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
Avına av olan bir avcının hikâyesi
Gerçek karakterler ve yaşanmış olaylardan yola çıkan Kral Kaybederse romanı; Kenan adında iyi görünümlü, yakışıklı, narsist ve vurdumduymaz bir adamın çocukluğundan bugüne karakterini şekillendiren olayları ustalıkla anlatıyor. Tüm kadınların etrafında pervane olduğu bu adam, yıkılmaz sandığı egosunu bir anda yerle bir olmuş halde buluyor. Bu çaresizlik onu bir psikiyatriste danışmaya sevk ediyor. Bu romanın kahramanı Kenan, kendini her daim doruklarda görüyor ve asla aşağılara düşmeyeceğini sanıyordu. Bir gün hayat ona da uzattı keskiyi ve o da gördü gerçeği. Oysa kadınların gönlünü çalmayı ve oraya taht kurmayı başarmış usta bir Kraldı o. Onun da günün birinde avlanabileceği kimin aklına gelirdi ki... Kenan'dan önce nefret edeceksiniz ama kitabın sonlarına doğru yaşadığı değişimi görünce, bütün nefretiniz kaybolucak ve onu seveceksiniz. Kenan'ın sevgi ve iyilikle nasıl bambaşka bir insan olduğuna, iyileştiğine şahit olacaksınız. Gülseren hanımın bütün kitaplarını okudum ama Kenan, psikoloji dalında bence en iyi karakterlerden biri. Psikoloji kitaplarını seviyorsanız bu kitabı okumayı es geçmeyin.
Kral Kaybederse
Kral KaybederseGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201517k okunma
'Einstein'in bir sözü var,' dedi Erkâni, "Matematik kanunları, gerçeği yansıttıkları sürece kesin değildirler. Kesin olduklarında gerçeği yansitmazlar." Ayağım yerden kesildiydi! "Bir daha söyle şunu!" 'Matematik kanunları, gerçeği yansıttıkları sürece kesin değildirler. Kesin olduklarında da gerçeği yansıtmazlar. 'Ah, ama bu çok kötü bir kazık!' diye haykırmıştım, 'Ama bu sahiden çok kötü bir kazık! Ben onca yıl fen bilimleri mutlak doğrular diye debeleneyim, sen şimdi kalk bana Einstein'ın da saçaklı olduğunu söyle!" 'Einstein, olasılıktan rahatsızdı,' dedi Erkâni, 'Dindar bir adamdı. Tanrı, zar atmaz' derken onu söylüyor. Matematiğin dünyası, tarif ettiği dünyaya uymaz. Matematik dünyası sahici dünyadan farklıdır. Birisi yapay, ötekisi sahici. Birisi cetvelle çizilmiş gibi düzgün, ötekisi dağınık, puslu. 'Fuzzy! Saçaklı! Sahici dünya saçaklı demek istiyorsun "Öyle olsun!' dedi dostum. Böylece, çokdeğişkenli, multivalued, Fuzzy Mantık, Türkçe'ye 'Saçaklı Mantık' olarak girdi. 'Buna, 'uyumsuzluk problemi' deniyor,' diye sürdürdüydü Erkâni, 'Dünya kırçıl, bilim siyah-beyaz. Gercek dünya saçaklı, bilim tertipli, düzenli. Gerçek, bunların arasında bir yerde. Kırçıl bir dünyayı anlatmak için içinde kırçıl kelime olmayan bir dili kullanıyoruz. Sorun burada. Bunca yıldan sonra hâlâ Aristo'dan emir alıyoruz.”
Sayfa 132 - EverestKitabı okudu
Niyet
Ömer b. Hattâb radıyallahu anh 'den rivâyet edildiğine göre o, "Ben Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim" demiştir: "Amellerin değer ölçüsü, niyetlerdir. Herkesin eline geçecek olan da niyet ettiğidir. Binaenaleyh, kimin hicret etmekteki niyeti Allah ve Resûlü ise, onun hicreti Allah ve Resûlünedir; kimin de hicret etmekteki niyeti ele geçireceği bir dünyalık ya da evleneceği bir kadın ise, onun hicreti de niyet ettiğinedir. (Ona göre değerlendirilir).” "Niyet hadisi” diye meşhur olan hadisimizin söylenme (vürud) sebebi olan olay, niyetin ne kadar büyük önem taşıdığına ışık tutmaktadır. Şöyle ki; adamın biri Ümmü Kays adındaki kadınla evlenmek ister. Kadın, Medine'ye göç etmesi halinde kendisiyle evlenebileceğini söyler. Ümmü Kays'a vurgun olan adam da kalkar, hicret eden Müslümanlarla birlikte Medine'ye göçer. Durumun farkında olan Müslüman muhacirler, bu adamla kendileri arasında hicret açısından bir fark bulunup bulunmadığını merak ederler. Vaziyeti Sevgili Peygamberimize haber verirler. Efendimiz de farkı ve işin temel prensibini "Amellerin değer ölçüsü, niyetlerdir.” buyurarak açıklar. "Elde edeceği bir dünyalık ya da evleneceği bir kadın için hicret edenin gerçek muhacirlerle bir tutulamayacağını ortaya koyar.” Bu durumun kesinlik kazanmasından sonra Müslümanlar, söz konusu şahsı zaman zaman "Ümmü Kays'ın muhâciri' diye anmışlardır. Demek ki, yapılan iş ne olursa olsun, beklenen neticeyi vermesi için iyi bir niyete dayanmak zorundadır.
Sayfa 3
Reklam
1,000 öğeden 961 ile 970 arasındakiler gösteriliyor.